Allah'ın selamı, rahmeti ve bereketi üzerinize olsun. Allah'a hamdolsun biz O'nun nimetleri içinde yaşıyoruz. Allah Azze ve Celle işlemiş olduğu her şeyi "İslam"ın üstün olması için yapıyorlar.
"(Allah'a) ortak / şirk koşanlar hoşlanmasalar da. Resulünü hidayetle gönderip, Hak dini tüm dinlerden üstün kılmak isteyen O'dur." (et-Tevbe/33)
Allah Azze ve Celle'nin Sünnetindendir. Dinini izhar etmek (yayıp üstün kılmak) istediğinde, dinine karşı çıkacak olan kimseleri dininin karşısına diker. Sonra "Hakk"ı kendi Kitabı'yla ikame edip, Hakk'ı batılın üzerine bir ok gibi fırlatır ve batılın beynini darmadağın eder. Hizbu'ş-Şeytan'ın yaptıkları, Muhammed'in (sallallahu aleyhi ve sellem) dinine muhalefet etmekten de öte, tüm peygamberlere, İbrahim, Musa, İsa (Allah'ın Selamı Onların üzerine olsun) karşı gelmektir.
Onların tüm arzuları, Hizbullah'ın davranışlarının, düşüncelerinin sadece hitabeler ve ilmî münazaralarda sıkışıp kalması ve kitap halinde Müslümanlara ulaşmamasıydı. "el-İhnaiye" adlı risalemizin Müslümanlar arasında yayılması onların yüreklerini korkuyla sarstı. Allah-u Teala, onlar istemedikleri halde onları bu davada bizim için seferber etti. Onların dileği, bu risalenin ayıbını ve eksiğini ortaya çıkarmaktı. Bilakis karşılarına aleyhlerinde hüccet olacak deliller çıkıyordu. Din de -yani- Şeriatta -Allah'ın izniyle- herhangi bir ayıbımızı bulamadılar.
Bütün iddiaları Allah'ın bazı kullarından sadır olmuş bazı fermanlara bizim muhalefet etmiş olmamızı(*) bu mahluk (kul) Allah ve Resulü'ne (sallallahu aleyhi ve sellem) muhalefet ettikten sonra kim olursa olsun emrine (yönetimine) itaat edilmesi caiz değildir.
(Sultan'ın kararını kastediyor. Zira Sultan "Talak" ve "Şedd-i Rihal (üç mescidin dışındaki mescidlere ziyarete gitmek)" ve "kabir ziyareti" hakkında fetva verilmesini yasaklayan bir ferman yayınlamıştı.)
Böyle hareketlerden ötürü (Sultan'a itaat etmemeyi kasdediyor.(çev.) yeni bid'atler çıkar diyenlerin sözlerinin fesadını basiret sahibi olan herkes kolayca anlar ve bilir ki gerçek bunun aksidir.
Bu başlı başına önemli bir konuma sahip olan bir meseledir.
"Onun haberini bir süre sonra (mutlaka) öğreneceksiniz." (es-Sa'd/88)
Onlar (muhaliflerimiz) "el-İhnaiye" adlı risalemizin gerisini de getirmemizi istemekteydiler. Halbuki onların ilim öğrenmiş oldukları kaynaklarda "el-İhnaiye" de olanın kat kat fazlası ve onların dillerini susturacak gerçekler var. Bunların yaptıkları cehaletlerinden başka bir şey değildir. Başlarını içinden çıkacağını bilmedikleri büyük bir belânın içine soktular. Mesele size ulaşandan da daha büyük. Rabbimiz'e hamdolsun biz O'nun yolunda büyük bir cihad vermekteyiz. Bizim bu cihadımız. Kazan Han'ın yanında Cebeliye, Cühemiye ve Ittihadiye fırkaları ile yaptığımız cihad gibidir.
Bu bize ve insanlara Allah'ın büyük nimetidir fakat insanların çoğu bunu bilmezler.
|