Kur'an ve Sünnet
   
 
  Yön ile ilgili bir tartışma :

Yön ile ilgili bir tartışma :

İbn Teymiye Şam'dan getirilmiş ve emniyet binasında meclis kurulduktan sonra Halep kalesindeki kuyuda tutuklanmıştır. Halep'e 26 Ramazan Perşembe günü varmış, meclis 27 Ramazan Cuma günü kurulmuş ve tutuklanma kararı alınmıştır.
   Kendisinden, Allah'ın hiçbir cihet ve yönde olmadığına inanması ,Allah kelamının onunla kaim harf   ve ses değil, zâtıyla kâim bir anlam olduğunu söylemesi, Allah'a fizikî olarak işaret edilemeyeceğim kabullenmesi, avam yanında sıfatlarla ilgili âyet ve hadislere temas
etmemesi, ilgili fetvalarda onlara değinmemesi ve yazmaması istenmiştir.
Cevabı şu olmuştur-. Allah'ın hiçbir cihet ve yönde olmadığına inanmam konusunu ele alırsak, hemen belirteyim ki, söylediklerimde böyle bir kelime yoktur. Çünkü bu kelimeyi mutlak olarak söylemek bid'attır. Ben Kur'an ve Sünnetin söylediği, ümmetin üzerinde birleştikleri dışında bir şey söylemedim.
Bu sözün sahibi, göklerin üstünde bir rabbin, arşın üzerinde bir ilâhın olmadığını, Hz. Muhammed'in Allah'ın katına miraca çıkmadığını ve âlemin üstünde salt yokluktan başka bir şey bulunmadığım söylemek istiyorsa, bu bâtıl bir görüştür ve ümmetin selefinin icmâma aykırıdır.
Ama bundan maksadı,mahlukatın Allah'ı ihata edemeyeceği
ve O'nun varlıkların içinde (ortasında)olamayacağına  ise, bu benim
söyleyip açıkça belirttiğim bir şeydir. Zaten ben bunu söylüyorum. Tekrarlanmasında ne yarar vardır?
Allah'ın kelâmı onunla kâim harf ve ses değil, zâtıyla kâim anlam olduğunu söylemiyor, diyenin sözüne gelince; şüphe yok ki, söylediklerimde böyle bir şey yoktur ve bunu kesin olarak söylemiş  değilim.   Şunu  belirteyim ki,   Kur'an  onunla kâim  harf gibi, zâtıyla kâim anlamdır demek
ve sestir, demek bid'at olduğu gibi, zatıyla kaim anlamındadır demek de bid'attir. Seleften hiçbir kimse ne bunu, ne onu söylemiştir. Benim söylediklerimde de hiçbir bid'at yoktur.Benim söylediğim, sadece selefin üzerinde icmâ ettiği şeydir, O da, Kur'an'ın Allah'ın kelâmı olup mahlûk olmadığıdır.
«Yüce Allah'a fizikî olarak parmakla işaret edilmez» sözü de benim değildir. Benim sözlerim de bid'atçıların ortaya çıkardığı ve «O'na işaret edilmez» sözüne benzer nefyedici sözlere karşı çıkış vardır.
Bu sözün sahibi, bununla «Allah mahlûklarla sınırlı olmadığından O'na işaret edilmez» demek istiyorsa, bu doğrudur. Ama Allah'a dua eden_kimse, O'na ellerini kaldıramaz demek istiyorsa, bu, Resûlullah'tan gelen mûtevatir sünnete ve Allah'ın insanları üzerinde yarattığı, duada elleri havaya kaldırmak fıtratına aykırıdır. Resûlullah şöyle buyuruyor: "Yüce Allah kendisine ellerini kaldıran kulunu hoş çevirmekten utanır»(6).
Kişi buna maddi (fiziki) olarak işaret eder ve «caiz olmaz» derse, onun bu söylediği kabul edilmez.
«Sıfatlarla ilgili âyet ve hadîslere avâmın yanında temas etmesin» sözüne gelince, hemen belirteyim ki, bu gibi konulardan hiçbirini halk yanında tartışmadım. Ama yol arayıp öğrenmek isteyen kimseye Allah ve Resulünün bildirdikleriyle cevap verme konusu ise, Resûlullah şöyle buyurmuştur: «Kendisinden bildiği bir ilim sorulduğunda, onu gizleyen kimseye Allah kıyamet günü ateşten bir gem vurur»'.
Yüce Allah şöyle buyuruyor: «Şüphe yok ki indirdiğimiz âyetleri ve doğru yolu Kitab'ta insanlara açıkladıktan sonra gizleyen kimseler var ya, onlara hem Allah lanet eder, hem lânetçiler lanet eder»(7). Bir âlime Allah'ın lanetini gerektirecek şeyler emredilmez. Allahu âlem. Âlemlerin Rabbi Allah'a hamdolsun!
 

Dip Notlar:
5) Tirmizi, Daavât, 104; Ebû Dâvud, Vitr, 32; İbn Mâce, Duâ, 13
6) Ebû Dâvud, İlim, 9; Tirmizi, İlim, 3; îbn Mâce, Mukaddime, 24
7) 2 Bakara, 159


Facebook beğen
 
Kur.an ve Sünnet
 
Kur'an ve Sünnet
Kur'an ve Sünnet
 
Kur'an ve Sünnet
Kur'an ve Sünnet
 
Kur'an ve Sünnet
Kur'an ve Sünnet
 
Kur'an ve Sünnet
 
Kur'an ve Sünnet
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol