Bu küçüklüğünden beri Allah'ın ona vermiş olduğu olağanüstü zeka ve ezber gücünün bir ürünüdür. Dımeşk halkı onun zeka, ezber ve anlayış gücüne hayran idi. Bu özelliği en güzel şekilde tefsirine de yansıtmış, ele aldığı her konuyla ilgili çeşitli ayetler, hadisler, görüşler ve sözler sunmuştur.
Mesela:
"Faiz yiyen kimseler tıpkı şeytan çarpmış kimseler gibi çarpılmış olarak kalkarlar. Onların bu hali, "alış veriş de faiz gibidir" demelerindendir. Oysaki Allah ticareti helal, faizi haram kılmıştır.
Bundan sonra kime Rabbinden bir öğüt gelir de faizden vazgeçerse, geçmişte olan kendisinindir ve işi Allah'a kalmıştır. Kim tekrar faize dönerse, işte onlar ateşliktir, orada devamlı kalırlar." (Bakara: 2/275-280)
Bu ayeti kerime'nin tefsirinde selef ve halefin "Fadl Riba'sı" konusundaki ihtilaflarına, bazılarının mubah, bazılarının da haram demeleri konusuna girerek, onların bu konudaki sözlerine (11) Sayfa ayırdı. (603'den 613'e kadar)
Görüldüğü gibi İbn Teymiyye (Rahimehullah), Kur'an'ın en güzel şekilde tefsiri için mukaddime fi Usuli't Tefsir'de koyduğu metoda bu eserinde aynen takip etmiştir. Ele aldığı her konuyu tüm boyutlarıyla derinlemesine incelemiş ve konuyla ilgili ayet, hadis ve diğer sözlere yer vererek, her türlü taassuptan uzak olarak, ilmi kriterlerden hareket ederek delillerin gerektirdiği tercihleri yapmıştır. Onu diğerlerinden farklı kılan da bu özelliğidir.
|