Kur'an ve Sünnet
   
 
  ABDESTSİZ KUR’AN OKUMAK

ABDESTSİZ  KUR’AN  OKUMAK

         

     Abdestsiz kişilerin Kur’an okuması veya ona dokunması hususunda birçok şeyler konuşulmuştur.  Kimileri ; “ Kur’an abdestsiz okunamaz ve ele de alınmaz  “ demişler. Kimileri ; “ Okunur ama ele alınmaz “ demişler. Kimileri de ; Kur’an abdestsiz olarak ele de alınır ve okunur da “ demişlerdir.

 

     Tabi ki – her konuda olduğu gibi bu konuda da - basiretli Müslümanlara düşen şey,bu hususta delille hareket etmeleridir. Çünkü bahsi edilen görüşlerin mutlaka bir tanesi doğrudur. Ve o da, muhakkak ki delile dayalı olanıdır. Öyleyse gelin bu husustaki  söylentileri ve delilleri hep beraber inceleyelim .

 

HER  İNSAN  KUR’AN’I  ELİNE  ALIP ONU OKUYABİLİR  DİYENLERİN  İFADELERİ

 

    Kur’an-ı Kerime dokunma veya onu ele alarak okuma konusunda basiretli bir müslümanın her şeyden önce şunu asla unutmaması gerekir ki ; Kur’an azmışlara, sapmışlara ve inananlara yol gösteren bir hidayet rehberidir. Dolayısıyla,hiç kimse kalkıpta dalalette olan bir kimseye ,yola gelmesi için Kur’an okumasını tavsiye ederken veya al şu kitabı oku derken  – abdest alman gerekir – sözünü kullanması çok abes bir söz olacaktır. Çünkü Allah resulü s.a.v böyle bir şey yapmamıştır. Yani, gerek etrafındaki kafir ve müşrikleri ve gerekse uzak yerlerdeki kafir ve müşrikleri hakka davet ederken onların hiç birisine yolladığı mektupları okumaları için önce abdest almaları gerektiğini bildirmemiştir. Çünkü tebliğ olarak gönderdiği mektup-ların içerisinde bir çok Allah’ın Ayet’leri yazılı idi.

 

    Örneğin Allah resulü s.a.v : eline alıp okuyacağını çok iyi bildiği halde Hıristiyan

  olan Herakliyus’a içerisinde :

         

قُلْ يَا أَهْلَ الْكِتَابِ تَعَالَوْاْ إِلَى كَلَمَةٍ سَوَاء بَيْنَنَا وَبَيْنَكُمْ                     

أَلاَّ نَعْبُدَ إِلاَّ اللّهَ وَلاَ نُشْرِكَ بِهِ شَيْئاً وَلاَ يَتَّخِذَ بَعْضُنَا                      

بَعْضاً أَرْبَاباً مِّن دُونِ اللّهِ فَإِن تَوَلَّوْاْ فَقُولُواْ اشْهَدُواْ بِأَنَّا مُسْلِمُونَ      

    

" Bismillâhirrahmanirrahim. Ey Kitap ehli ! Hepiniz bizimle sizin aranızda müsâvi olan bir kelimeye gelin. Allah'tan başkasına tapmayalım, O'na hiçbir şeyi ortak koşmayalım. Ve Allah'ı bırakıp da kimimiz kimimizi Rabb'ler edin-meyelim “

 

 Ayet’i bulunan bir mektup göndermiştir.

                                                                                                        BUHARİ : 1.C.403.S

 

İbrahim en-Nehaî'nin bildirdiğine göre, Alkame b. Kays bir mushaf edinmek iste-diği zaman bir Hristiyan'dan kendisine bir nüsha Kur'an yazmasını isterdi .

 

                                                                                          İBNİ HAZM : MUHALLA : 1.C.97.S

 

 Katade : " Cenab-ı Hakkın yanında bulunan kitaba sadece temiz olanlar dokunur. Ama dünyadaki kitaba pis olan da, mecusi de, münafık olan da dokunabilir."  demiştir .

                                                               TABERİ . TEFSİR : VAKIA . 79.AYET’İN TEFSİRİ .

   Dolayısıyla bu ve emsali deliller gösteriyor ki ; insan kafir , müşrik veya muna-fık da olsa  Kur’an’ı eline alıp  onu okuyabilir.

 

KUR’AN  ABDESTSİZ  ELE  ALINMAZ  DİYENLERİN  ÖNE SÜRDÜĞÜ  DELİLLER VE

 

 REDDİYESİ

 

     Kur’an abdestsiz olarak ele alınmaz  diyenlerin ileri sürdükleri delillerin başın-da  Allah’u Azze ve Celle’nin şu Ayeti celilesi gelmektedir :   

 

إِنَّهُ لَقُرْآنٌ كَرِيمٌ   فِي كِتَابٍ مَّكْنُونٍ   لَّا يَمَسُّهُ إِلَّا الْمُطَهَّرُونَ        

 

" Şüphesiz O şerefli bir Kur'an'dır. Korunmuş bir kitaptadır. O'na temiz-lenmiş olanlardan başkası dokunamaz."

                                                                                                   VAKIA : 77.78.79.AY.

 

    Ne zaman Kur’an abdestsiz olarak okunur veya okunmaz mevzusu açılça , kesinlikle okunmaz diye fetva verenler bu Ayet’i celileyi öne sürerler.

 

    İtiraz edilip denilmiştir ki ; bu Ayetlerde bahsi edilen kitap Levh’i mahfuz’dur. İlgili Ayet’lerin  tefsirine bakıldığı zaman bu hususta bir çok rivayetler görecek-sinizdir.

 

   Taberî ve Kurtubî tefsirlerinde : İbn Abbas'ın bu Ayet’leri tefsir ederken " Ko-runmuş kitaptan kasıt Gök yüzündeki kitaptemiz olanlardan kasıt da “ meleklerdir ” diye tefsir ettiğini rivayet etmişlerdir.

 

   Ayrıca Enes, Mücahid, Said b. Cübeyr, Ebu Nehik, Ebu'l-Aliye, Katade, Cabir b. Zeyd, Kelbi’nin de bu görüşte olduğu kaydedilmektedir

 

   Ayrıyeten Katade’den şöyle bir rivayet nakledilmektedir : " Cenab-ı Hakkın yanında bulunan kitaba sadece temiz olanlar dokunur. Ama dünyadaki kita-ba ise pis olan da , mecusi olan da , münafık olan da dokunabilir."

  

    Dolayısıyla delil olarak öne sürdükleri Ayet’i kerimeler,onların anladığı ma-nada değildir,denilmiştir.

 

   Ve yine denilmiştir ki ; Peygamber s.a.v Kur'an'ı yazmakla memur kıldığı vahiy kâtiplerine ; Kur’an’ı yazmak için abdest almalısınız  vaya abdestsiz  bu   vazifeyi      yapamazsınız diye hiçbir sahih rivayet bulunmamaktadır.

 

  Bununla beraber,her gün Kur’an’la iç içe bulunan Ashab’ı kiram tarafından abdestsiz Kur'an'a dokunmalarının haram kılındığını belirten sahih tek bir açık-lama yapılmamıştır. Kur'an'ı Kerim’e son derece ilgi ve muhabbet besleyen ve hayatını Kur’an’la yönlendiren bu insanların en küçük ayrıntıları kendisinden sonraki nesillere naklettikleri halde, böylesi önemli bir yasakla karşılaşıp da bunu aktarmamaları mümkün değildir.

 

 

    Bu anlatılanlara katılarak bende diyorum ki ; Değerli kardeşlerim ! dikkate alın-ması gereken diğer bir husus da “ Kur’an’a temizlenenlerden başkası doku-namaz “ diye mana verdikleri âyet’in Mekke’de nazil olmasıdır.

    İlim ehlince ma’lum bir gerçek var ki, Mekke’de nazil olan âyet’lerde amelî değil itikadî konular ağırlıklıdır. Yani, Mekki sûreler îmana dâvet eden, Allah’ı birlemeyi vurgulayan, âhiret hayatına yönelik kıyamet, cennet ve cehennem tas-virlerini ön plânda tutan Ayet’lerdir. Çünkü akide binanın temelidir ve temeli atıl-mayan binâya kat  çıkmak  mümkün değildir. “ Allah ve Rasulü ile savaş ” olarak nitelendirilen “ faiz’in ” Medîne’de yasaklanmış olması ve yine kötülüğü hakkında üç ayrı uyarı bulunan içkinin yasaklanmasının Medine’de gerçekleşmiş olması hep bu sebepledir. Dolayısıyla “ Oku ” emriyle başlayan bir kitaba ulaşmaya daha Mekke’de sınır getirilmesi ilâhi kanuna muhâlif bir tavırdır.

 

ABDEST  SADECE  NAMAZ  İÇİNDİR

 

    Ve yine diyorum ki ; Müslümanlara namaz dışında hiçbir ibadet için abdestin farz olmadığı, Kur'an'da abdest emrinin namaza kalkma şartına bağlı kılın-masından da anlaşılmaktadır.

 

   Rabbimiz bu Ayet’i celilesinde :

 

يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُواْ إِذَا قُمْتُمْ إِلَى الصَّلاةِ فاغْسِلُواْ وُجُوهَكُمْ وَأَيْدِيَكُمْ ....

 

“ Ey iman edenler ! namaza kalkacağınız zaman yüzlerinizi ellerinizi ……. “

 

ila ahir … yıkayın, buyurmaktadır.

 

   Ayrıyeten Allah resulü s.a.v’in şu hadisi şerifleri de yine bu hususta çok açık bir delildir :

  عن ابنِ عَبَّاسٍ :                                                                           

أنَّ رَسُولَ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُعَلَيهِ وسَلَّم خرجَ من الخلاءِ فقرِّبَ إليهِ طعامٌ فقالوا: ألا نأتيكَ بوضوءِ؟  قال : إنَّما أمرتُ بالوضوءِ إذ قمتُ إلى الصَّلاةِ                  

 

{ …. İbni Abbas r.a’dan.Dedi ki : Resulullah s.a.v hela’dan çıkınca kendisine yemek sunuldu ve : sana abdest suyu getirelim mi ? dediler. Resulullah s.a.v :

- Bana ancak namaza kalktığım zaman abdest almam emredildi , buyurdu.   }

 

                                                                                                         TİRMİZİ : 3.C.1908.N

 

{ … Mugîre b. Şu’be r.a rivâyet etmiştir : Resûlullah s.a.v biraz bir şeyler yedi.Sonra namaz için kalktı. Daha önce abdest almıştı ; fakat ben tekrar abdest alır diye su getirdim. Beni reddetti ve gitmemi söyledi. Üzüldüm. O s.a.v namazını kıldı. Ben de Ömer’e olanları anlattım. O da : “ Ey Allah’ın Resûlü ! Mugîre senin tavrından dolayı kırılmış ; ona kırgın olabileceğinden dolayı da ayrıca çok üzgün ” dedi. Peygamber s.a.v şöyle buyurdu : “ Onda - yani Mugîre’de - sâdece hayır gördüm. Fakat o bana, yemek yedikten sonra abdest almam için su getirdi. Eğer ben abdest alsaydım, insanlar da aynısını yapıp beni izleyecekler - yani her yemek yedikten sonra abdest almak gerektiğini düşünecekler - di.” }

Ahmed : 4 / 253

 

 

      Görüldüğü  gibi  bu  ifadeler  her akli  selimin anlayabileceği şekilde mesele ile

   alakalı net ifadeler belirtmektedir. O da ; abdest, sadece namaz için farz’dır.

 

 Kur’an abdestsiz olarak ele alınmaz diyenlerin öne sürdükleri delillerden bir tanesi de şudur  :

 

  { ..... Rasulûllah s.a.v Yemen’de bulunan Amr b.Hazm’a yazdığı mektupda şöyle

  buyurmuştur:Kur’ an’a temiz olandan başkası dokunamaz

 

                                                                                 Mürsel ........ .DARE KUTNİ : 1.C.428.N

                                                               

     Ve buna da itiraz edilip denilmiştir ki ; Amr b. Hazm'ın hadisi ,  hadis alim-lerinin  üzerinde   ihtilâf  ettikleri bir hadistir. Yani bir çok hadis ehli, hadisi tenkid edip onun sahih olmadığını söylemişlerdir.

 

 

HADİS  İLE  ALAKALI  BİR  MULAHAZA

 

    Hadisin rivayetinde Süleyman b. Erkam bulunmaktadır. Nesei, onun hadislerinin metruk olduğunu, kabul edilemeyeceğini söylemiştir. İbn Rüşd İbn Hazm’ın hadislerinin “ musahhah ” – Yani bazı harflerinin yerlerinin değiştirilmiş - olması sebebiyle alimler arasında ihtilâfa sebep olduğunu söylemiştir.    Müteahhirinden bir grup  hadis hafızları  hadisin her ikisi de zayıf görülen iki ravi üzerinde dönüp dolaştığını, tercih edilen ravinin Süleyman b. Erkam olarak takdim edildiğini, ancak onun da metruk rivayetleri sebebiyle hadislerinin kabul edilemeyeceğini beyan etmişlerdir .

 

    Söz konusu mektubun "Kur'an'a temiz olandan başkası dokunamaz" iba-resinin bulunduğu bölümünü Hakim tahric etmiştir. Mektubun isnadının sahih olduğu savunan Hakim : " Bütün çabalarıma rağmen bu mektubu şerhsiz hiçbir yerde bulamadım, mektup bana insanlar tarafından yapılan açıklamalarıyla metinle şerh birbirine karışmış olarak ulaştı." diyerek  sahih lik ifadesinde ciddi bir çelişki göstermiştir.  " Nasbu'r Raye  adlı eserde Ebu Davud'un bu mektubu “ Merasil ” inde   zikrettiği kaydedilmektedir. Ancak Nasbur Raye'nin haşiyesi Buğyetu'l- Elmai fi Tahrici’z- Zeylâi, Ebu Davud'un Merasilin de bu mektubun bulunmadığını haber vermektedir. Ve yine mektubu Nesei'nin de tahric ettiği belirtilmesine rağmen Nesei’de sadece sadakalarla – yani zekâtla -  ilgili izahlar bulunan bir mektup bulunmakta Kur'an'a temiz olandan başkası doku-namaz” gibi bir ibare yer almamaktadır. Dolayısıyla Hakim'le Nesei'nin rivayetleri farklılık arzetmektedir. Ahmed b. Hanbel ise mektubun diğer kısımlarının değil sadece sadakalarla  ilgili bölümün sahih olduğuna dikkat çekmiştir.  

 

   Hatta bazıları demişlerdir ki  : Hadis  sahih bile kabul edilse,hadiste zikredilen   " tahir " “  yani temiz “ kelimesi müşterek bir isimdir. Yani,hem hadesi ekberden, hem hadesi asğardan temizlenene ıtlak olunabileceği gibi, mü’mine’de, vücu- dunda necaset olmayan kafirede ıtlak olunabilir…….Dolayısıyla ; müşterek bir ismin, belli bir manaya hamledilebilmesi için karine lazım gelir “

 

   Yani,buradaki tahir’den kasıt nedir ? Manevi temizlik mi ? yoksa maddi temizlik mi ? Bunun illa da abdest olduğunu kim söyleyebilir ?.....

 

     Hatta şöyle de  bir  itiraz  gelmiştir ; Allah  resulü s.a.v bir  hadisi şeriflerinde : Mü’min necis olmaz “ buyurmuşlardır.Yani müslümanlar zaten temiz olan kimselerdir.Pis olanlar ise,Cenab-ı Hakkın kerim kitabında buyurduğu gibi müş-riklerdir.Rabbimiz şöyle buyurmaktadır : “ Ancak müşrikler pistir “  

                                                                                                         TEVBE : 28.AY.

 

    Dolayısıyla bu ve emsali deliller, hadisin sıhhati hususundaki endişeyi daha da artırmaktadır.  

  

 

    Ve yine şöyle denilmiştir ; " Tahir " kelimesi ; Manevi temizliğe itlak olunduğu gibi, hakiki pisliklerden uzak olma, bedende kan, idrar, dışkı gibi maddi olarak hissedilen bir necasetin bulunmamasına, ya da dokunma durumunda pis olarak kabul edilen kömür,çamur,his,pas vs. gibi şeylerden arınmış olma halidir. “ Neca-setten taharet ” terimi,tahir kelimesinin bu anlamda kullanıldığının en bariz örne-ğidir.

 

    Dolayısıyla - eğer zikredilen bu hadis sahih ise – Kur’an’a dünyevi bir pislikle dokunulamaz. Yani,insanın eli ayağı yağlı,kömürlü,çamurlu,hisli,paslı bir şekilde ise, bu  durumda  Kur’an’ı  eline alamaz. Çünkü her akli selim bunun Kur’an’a zarar vereceğini - yani onu kirleteceğini – çok iyi bilir.

 

    Bu güzel ifadelere katılarak ben de diyorum ki ; biraz  sonra  zikredeceğim delil-    

leri de gözönünde bulunduran basiretli bir müslüman,bu hadisin – eğer sahih se  tabi - en güzel anlamının bu olduğunu açıkça anlayacaktır.

 

ABDESTSİZ   KUR’AN  OKUNACAĞININ  DELİLLERİ

 

      En muteber hadis kitabımız olan Sahih-i Buhari'nin konuyla alakalı bölü-münde zikredilen hadis ve eserler bu  konunun en açık delillerindendir.

 

        Buhari r.h bu bölüme “ Abdestsiz iken Kur’an okumak ve başka işler yap-

  mak babı “ diye bir isim vermiş ve şu delili zikretmiştir :

 

  { .... Abdullah İbni Abbas r.a şöyle haber vermiştir : Kendisi bir gece  Peygambe-

  rin zevcesi Meymune’nin yanında kalmıştır.Bu Meymune,İbni Abbas’ın teyzesidir.

      

      İbni Abbas dedi ki :  Ben yastığın enine yattım. Resulullah  ile  ehli  de yastığın

  uzunluğuna başlarını koyarak uzandılar. Resulullah s.a.v uyudu.Nihayet gece ya-

  rısı olduğunda yahut biraz evvelce yahut  biraz sonraca uyandı. Oturup  eliyle yü-

  zünden  uykuyu silmeye  başladı. Ondan  sonra  Ali  İmran  suresinin  son  on 

  Ayet’lerini  okudu. Sonra kalkıp asılı duran küçük bir kırbaya uzandı. Ondan

  güzel bir abdest aldı. Sonra namaza durdu. İbni Abbas  dedi ki : Ben de kalk-

  tım ve onun yaptığı gibi yaptım.Sonra gittim ve yanıbaşına durdum ........ }

 

                                                                                                                    BUHARİ : 1.C.324. S

                                                                                                                                                             MÜSLİM : 1.C.256.N

 

         Bu hadisten de anlaşıldığı gibi,Allah resulü s.a.v abdest almadan önce Kur’an

   okumuştur….  

 

 

{ ... İbn Abbas  : cünübün kıraatte bulunmasında ( Yani Kur’an okumasında  ) bir mahzur görmemiştir. } Çünkü :

 

   {  Peygamber s.a.v her haliyle  - Allah’ı - zikrederdi  }

 { ...  İbrahim en-Nehaî  "Hayızlı kadının âyet (Kur'an) okumasında beis yok-tur." demiştir. }

 

                                                                                                          BUHARİ : 1.C.403.S

 

    Yunus b. Zeyd, Rebia'nın : " Cünübün Kur'an okumasında bir mahzur yoktur." dediğini nakletmiştir.

 

 

   Hammâd'dan nakledilmiştir : Said b. Müseyyeb'e :" Cünüp Kur'an okur mu ? "  diye sordum. " Nasıl okumaz . Kur'an zaten onun içindedir " diye cevap verdi.

 

   Nasru'l Bahilî'den nakledilmiştir : İbn Abbas  cünüpken Bakara sûresini okurdu."

 

    Hammad b. Ebi Süleyman'dan nakledilmiştir : " Said b. Cübeyr'e  Kur'an okuyan cünübün durumunu sordum. Bunda bir mahzur görmedi ve dedi ki : “ Kur'an onun içinde değil midir ?

                                                                                                İBNİ HAZM . MUHALLA : K.TAHARE : 1.C.96.S

 

    Zikredilen bu hadisi şerif ve rivayetler, abdesti olmayan,cünüp ve hayızlı olan bir kimsenin Kur'an okumalarının caiz olduğuna delildir. Zira Peygamberimiz s.a.v’in istisnasız her durumda Allah'ı zikrettiği haber verilmektedir. “  Zikr  ” ise, Allah’ı razı etme adına  Kur'an ve Sünnet’te zikredilen her şeyin adıdır.

 

    Allah’u Azze ve Celle’nin : " Muhakkak ki Zikri biz indirdik ve onu  muha-faza edecek olan da biziz “

                                                                                                              HİCR : 9.AY.

 

Ayet’inde ifade buyurduğu gibi, indirmiş olduğu Kur'an'ı ve Hikmet’i " zikir " olarak isimlendirmiştir. Dolayısıyla,insan her halinde bu iki şeyle meşkul olabilir.

 

    Ümmü Atiyye'nin şöyle dediği rivayet edilmiştir: Biz hayızlı kadınlara – bay-ram günleri – namaz kılınan yere çıkmamız ve mü'minlerle birlikte tekbir almamız ve dua etmemiz emrolunurdu.

                                                                                                                   BUHARİ : 2.C. 938.S

 

     Diğer bir hadiste de zikredildiği gibi,Allah’ı zikretmekten daha büyük ne olabilir.

 

   Durum böyle iken  dinimizi öğrenmek için şart olan ilme, yani Kur'an'ı öğren-meye,  onu ezberlemeye , ya da onu başkalarına  öğretmeye engel nedir ?

 

   Ve yine diyorum ki ; bir insanın cünüp olmasına rağmen cihadda bulunabildiği ve bu durumda ölmesine rağmen Rasulullah s.a.v tarafından müjdelendiği halde, İnsan Kur’an’ı eline alıp cihad yapamayacak mıdır ?..... Veya hayızlı bir kadın her ayın bir haftası, belki de daha da uzun bir süre Allah’ın kitabını okumayacak mıdır ?

   Eğer meseleler sonuçları itibariyle değerlendirilirse,bu şekilde sağlıklı bir delili olmayan fetva ile 50 - 60 yaşındaki bir kadına 10 – 15 sene Kur’an okuma yasağı koymuş olmayacakmıyız ? …. Bu da - Allah korusun - helalı haram yapma gibi ciddi bir problem değil midir ?........

  

   Değerli kardeşlerim ! unutmayalım ki  böyle bir yasağın yanlışlığını ortaya koyan delillerden bir tanesi de ; Allah Resulü s.a.v’in, Hacc’da iken hayız gören Aişe annemize ; “ Bu halinle Tavaf hariç hacıların yaptığı her şeyi yapa-bilirsin “ buyruğudur.

                                                                                                BUHARİ : 12.C.5618. S

 

     Ata b. Ebi Rebah Cabir r.a'ın şöyle dediğini rivayet etmiştir. Ayşe hayız oldu-ğunda Kâbeyi tavaf hariç bütün hac fiillerini yapmıştı.  Sadece namaz kılmı-yordu.

 

 

  Çünkü Resulullah s.a.v’in bir hadisi şeriflerinde buyurduğu gibi : “ Tavaf namaz sayılır “                                                                                              NESEİ : 5.C.2909.N

 

    Dolayısıyla,hayızlı olan bir kadın namaz ve tavaf hariç Allah’ı razı etme adına her şeyi yapabilir.

 

   Asrımız muhaddislerinden Nasuruddin El-Albani – Allah kendisine rahmet eylesin – Haccetü’n Nebi adlı risalesinde Aişe validemizle alakalı biraz önce ki bahsi edilen hadisi zikrettikten sonra şöyle der :

 

Bu delil, hayızlının Kur’an okumasının caiz olduğunu göstermektedir. Çünkü Allah Resulü s.a.v burada ,” Bu halinle Kur’an’da okuma “ diye bir şey zikret-memiştir. Yani sükut etmiştir. Dolayısiyle ;

 

تأخير البيان عن وقت الحاجة لا يجوز                                                           

    İhtiyaç anında beyanın tehiri caiz değildir 

 

  kaidesi gereğince,eğer hayızlı iken Kur’an okumanın sakıncası olmuş olsaydı bu-

  nu Allah Resulü s.a.v mutlaka hanımına söylerdi.

                                                                                              HACCETÜ’N NEBİ : 68.69.S

 

ABDESTSİZ  KUR’AN  OKUMA  HUSUSUNDA  SAHABE  UYGULAMALARI

 

   Kur’an’ın abdestsiz okunabileceğinin delillerden bir tanesi de sahabe uygula-malarıdır.

 

      حدثني يحيى عن مالك عن أيوب بن أبي تميمة السختياني عن محمد بن سيرين أن عمر بن الخطاب كان في قوم وهم يقرؤون القرآن فذهب لحاجته ثم رجع وهو يقرأ القرآن فقال له رجل يا أمير المؤمنين أتقرأ القرآن ولست على ضوء فقال له عمر من أفتاك بهذا أمسيلمة 

 

  {  Muhammed bin Sirin r.h dan. Şöyle  dedi :Ömer  İbnu’l Hattab Kur’an okuyan

  bir toplulukla  beraber oturuyordu ve haceti için gitti, sonra  gelip  Kur’an okumaya 

  devam etti. Topluluktan birisi :Ey mü’mimlerin emiri ! abdestsiz olduğun halde Kur-

  an’mı okuyorsun ? dedi. Ömer r.a da cevaben : Okunmayacağı  hakkında  sana

  kim fetva verdi, yoksa Müseyleme mi ? Yani,yalancı peygamber mi ? -   }

 

                                                                                      İMAM MALİK . MUVATTA : 1.C.437.S

                                                                                                                                NESEİ . SÜNENİ KÜBRA : 1.C.423.N

                                                                                                                   ABDURREZZAK . MUS.   :     1318. N

    Sahih bir senedle rivayet eymişlerdir.                         İBNİ EBİ ŞEYBE . MUS.   : 1.C.103.N

  

 { ... İbn Abbas  : cünübün kıraatte bulunmasında ( Yani Kur’an okuma-sında  ) bir mahzur görmemiştir. } Çünkü :

 

   {  Peygamber s.a.v her haliyle  - Allah’ı - zikrederdi  }

                                                                                                          BUHARİ : 1.C.403.S

 

  { …. Ebu İyas Muaviye bin Kurre r.h dan. – şöyle dedi –  : Ebu Musa el-Eş’ari r.a 

  abdestsiz olduğu halde Kur’an okurdu. }

 

                                                                  Abdurrezzak sahih bir senedle.    MUSANNAF : 1320.N

 { …. Said bin Cübeyr r.h dan. İbni Ömer ve İbni Abbas r.a’yu şöyle derken işittiğini

  söyledi : “ Biz Kur’an’dan cüzlerimizi abdest bozduktan sonra hiç suya değ –

  meden okurduk “ }

                                                                                     ABDURREZZAK MUSANNAF :  1316.N

                                                                                                                 BEYHAKİ  SÜNENİ  KÜBRA    :    424.N

                     SAHİH BİR SENEDLE RİVAYET ETMİŞLERDİR               İBN EBİ ŞEYBE  MUSANNAF  :  1 / 103

 

  { ….Alkame bin Kays’tan,şöyle dedi : Selman’i Farisi’nin yanına girdik bize ,ab-

  destsiz olduğu halde Kur’an’dan Ayet’ler okudu. }

                                                                                                                 

                                                                                                                 ABDURREZZAK MUSANNAF :  1324.N                                                                                                                         

                                                                                                                 BEYHAKİ  SÜNENİ  KÜBRA    :    422.N

                                                                                                                 İBN EBİ ŞEYBE  MUSANNAF  :  1 / 103

 

{ …. Said bin Müseyyeb r.a dan.Şöyle dedi : Ebu Hureyre heladan çıkar – abdest almadan bize – hızlı bir şekilde sure okurdu. }

                                                                                     ABDURREZZAK MUSANNAF :  1317.N                                                                                                                          

                                                                                                                 İBN EBİ ŞEYBE  MUSANNAF  :  1 / 103

 

     Bu  kadar  delillerin  karşısında  hala  meseleyi  sağa  sola  çekerek :  “ Efendim

Kur’an abdestsiz olarak okunabilir ama,ele alarak okunamaz “  diyenlere şu so-

ruları sormak gerekir :

 

1 . Bu husustaki öne sürdüğünüz hadis sahih mi ?

 

2 . Sahih diye öne sürdüğünüz hadisin metninde abdest diye bir ifade var mı ?

 

3 . Acaba bizim saygımız Kur’ana mı yoksa kağıda mı ? .  Çünkü el değmeden

     Kur’an okuyorsunuz, ama kağıdı tutarak okuyamıyorsunuz. ?

 

4 . Abdest Ayet’i Kur’an da olduğuna  göre, insan  abdesti öğrenmek için önce

     neyi eline alması gerekir ki ? .

 

5 . Bilindiği  gibi hadis  kitaplarının  her cildinde yüzlerce Ayet yazılıdır. Acaba

     bu hadis kitaplarını elimize alıp okumamız için abdest almamız gerekir mi ?

   

     Yani,kağıt üzerine yazılı olan Ayet’leri abdestsiz okuyamaz isek,bu hadis ki-

     taplarındaki Ayetleri okumak için abdest mi almamız gerekir ?

 

6 . Yok eğer “ Kur’an’ın tümünü ele almak için abdest  gerekir “  diyorsanız, bu

     sefer şu tezat ortaya çıkmaz mı ? ; Çünkü Allah resulü s.a.v’in hayatta oldu-

     ğu dönemde Kur’an toplu olarak bir arada değildi. Dolayısıyla, kendi  zama-

     nında  tümünün bir arada olmadığı  bir kitaba ; “ sakın abdestsiz dokunma -

     yın “  nasıl diyebilir Allah resulü s.a.v ?

 

        Hulasa, ben inanan kardeşlerimden hasetsen bu soruların  cevabı ve şu sahih

    Hadisin üzerinde ciddi bir şekilde kafa yormalarını istirham ediyorum.

 

 عن ابنِ عَبَّاسٍ :                                                                            

أنَّ رَسُولَ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُعَلَيهِ وسَلَّم خرجَ من الخلاءِ فقرِّبَ إليهِ طعامٌ فقالوا: ألا نأتيكَ بوضوءِ؟  قال : إنَّما أمرتُ بالوضوءِ إذ قمتُ إلى الصَّلاةِ                  

 

{ …. İbni Abbas r.a’dan.Dedi ki : Resulullah s.a.v hela’dan çıkınca kendisine yemek sunuldu ve : sana abdest suyu getirelim mi ? dediler. Resulullah s.a.v :

- Bana ancak namaza kalktığım zaman abdest almam emredildi , buyurdu.   }

                                                                                          

TİRMİZİ     : 3.C.1908. N - MÜSLİM    : 1.C. 374.  N - E.DAVUD : 4.C.3760. N

 

        Hadisi şerifin açık ifadesinden anlaşıldığı gibi, abdest sadece namaz için emre-

  dilmiştir. Ehlince malum olduğu üzere  hasr  siğası  olan إنَّما   “ innema “  buna de-

  lalet eder. Yani,abdest sadece namaza hastır.

 

     Hulasa,konuyla alakalı söylenmesi gereken son söz ; Hakkında kat’i bir delil  ol-

  madığı halde  abdestsiz  veya  hayızlı ve cünübün Kur’an okumasını yasaklamak,

  Allah’ın helal kıldığı bir şeyi  haram kılmaya yeltenmek demektir. Allah korusun bu da  tehlikeli bir şeydir.

 

     Bunun içindir ki, basiretli ve şuurlu Müslümanların bu gibi hususlarda çok uyanık

  olmaları ve sağlıklı bir delile dayanmadan “ şunu yapmak haramdır,böyle deme-

  niz yasaktır “ şeklinde ifadeler kullanmamaları gerekir.

 

     Rabbimiz bu hususlarda bizleri açık bir ifadeyle uyarmaktadır :

 

وَلاَ تَقُولُواْ لِمَا تَصِفُ أَلْسِنَتُكُمُ  الْكَذِبَ هَـذَا حَلاَلٌ وَهَـذَا حَرَامٌ لِّتَفْتَرُواْ

   عَلَى اللّهِ الْكَذِبَ إِنَّ الَّذِينَ يَفْتَرُونَ عَلَى اللّهِ الْكَذِبَ لاَ يُفْلِحُونَ                    

 

   “ Dillerinizin yalan yere nitelendirmesinden ötürü “ şu helaldır,şu haramdır “

   demeyin.Sonra Allah’a karşı yalan uydurmuş olursunuz.Allah’a karşı yalan

   uyduranlar ise iflah olmazlar. “

                                                                                                                NAHL : 116.AY.

 

BU  KONUDA  SAHİH  OLMAYAN  RİVAYETLER

  

   { ..... Rasulûllah s.a.v Yemen’de bulunan Amr b.Hazm’a yazdığı mektup’da şöyle

   buyurmuştur : Kur’ an’a temiz olandan başkası dokunamaz

 

                                                                              Mürsel ........ .DARE KUTNİ : 1.C.428.N

                                                                

     Amr b. Hazm'ın hadisi ,  hadis alimlerinin  üzerinde   ihtilâf  ettikleri bir hadistir. Yani bir çok hadis ehli, hadisi tenkid edip onun sahih olmadığını söylemişlerdir.

   Bunun izahı yukarıda geçmişti.

 

 { ….. Abdullah b. Seleme'den rivayet edilmiştir: "Biri bizden biri de zanne-diyorum Beni Esed'tendi, iki kişi ile birlikte Hz. Ali'nin yanına girdim. Onları bir göreve gönderdi ve "Siz kuvvetli kimselersiniz, dininiz uğrunda mücadele edin." dedi. Sonra helâya girdi. Çıktığı vakit su istedi. (Getirdiler). Bir avuç su alıp onunla (elini) temizledi. Sonra Kur'an okumaya başladı. Ali 'nin (r.a) abdestsiz Kur'an okumasını uygun görmediler.

Bunun üzerine Hz. Ali : " Rasulullah s.a.v helâdan çıkar, bize Kur'an okutur, bizimle et yerdi. O'nu cünüplükten başka hiçbir şey Kur'an okumaktan alıkoymazdı." dedi. }

                                     HADİS  ZAYIF….. EBU DAVUD : 1.C.229.N -  İBNİ   MACE  : 2.C.594.N

 

{ ….. Ali’den r.a rivayet edilmiştir. " Rasulullah s.a.v cünüplük dışında her durumda bize Kur'an okuturdu “ }

                                                                              HADİS  ZAYIF …… TİRMİZİ : 1.C.146.N

                                                                                                                                              NESEİ : 1.C.268.N

 

{ ….. Abdullah b. Seleme'den rivayet edilmiştir : " Ben iki kişiyle birlikte Ali r.a nun yanına girdim. Bize şöyle dedi : “ Rasûlüllah s.a.v helâdan çıkar, Kur'an okur, bizimle et yerdi. O'nu cünüplükten başka bir şey Kur'an'dan alıkoy-mazdı. }

                                                                               HADİS ZAYIF …….. NESEİ : 1.C.267.N

 

{ …. İbn Ömer'den (r.a) rivayet edilmiştir. Rasulüllah s.a.v buyurdu ki : " Hayızlı ve cünüp Kur'an'dan bir şey okumasın.” }

                                                                         HADİS  ZAYIF ……… TİRMİZİ       : 1.C.131.N

                                                                                                          İBNİ MACE : 2.C.595.N    

 

{ …. İbn Ömer r.a Rasûlüllah s.a.v’in şöyle dediğini rivayet etmiştir :  "Cünüp ve hayızlı Kur'an'dan bir şey okumaz." }

                                                                İBNİ MACE : 2.C.596.N - TİRMİZİ  :    1. C. 131. N

 

    Bu hadisi Tirmizi, İbn Mace, Darekutni ve Beyhaki rivayet etmiştir. Zehebi "Mizan", İbn Hacer de "Tezhib" adlı eserlerinde hadisin "batıl" olduğunu zikret-mişlerdir.

 

   Tirmizi'nin hadis ile alakalı açıklaması şöyle :

 

    İbn Ömer r.a nun hadisini yalnız İsmail b. Ayyaş'ın, Mus'ab b. Ukbe'den, Nafi'den, İbn Ömer'den, Rasulullah s.a.v den olan rivayeti ile bilmekteyiz. Muhammed b. İsmail el-Buharî'nin, İsmail b. Ayyaş hakkında şöyle dediğini işittim : İsmail b. Ayyaş Hicaz ve Irak ehlinden münker hadisler rivayet ediyor. İsmail b. Ayyaş'ın ancak Şamlılardan yapacağı rivayetler kabul edilebilir."

 

                                                                                                   TİRMİZİ  : 1.C.131.N

 

   Ayrıyeten asrımız muhaddislerinden Şeyh el-Albani bu hadislerin sahih olmadı-

ğını ve bu konu da  – yani Kur’an abdestsiz okunmaz –  konusunda sahih bir ha-

disin olmadığını zikretmektedir.

 

                                                                                        HACCETÜ’N NEBİ : 68.69.SAY.

 

 

                                                              VELHAMDULİLLAHİ  RABBİL ALEMİN

 

 

 

                                                                                                          TACUDDİN  EL- BAYBURDİ

 


Facebook beğen
 
Kur.an ve Sünnet
 
Kur'an ve Sünnet
Kur'an ve Sünnet
 
Kur'an ve Sünnet
Kur'an ve Sünnet
 
Kur'an ve Sünnet
Kur'an ve Sünnet
 
Kur'an ve Sünnet
 
Kur'an ve Sünnet
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol