Kur'an ve Sünnet
   
 
  İSLAMDA NAMAZI TERKETMENİN HÜKMÜ

ISLÂMDA NAMAZI TERKETMENÎN HÜKMÜ

MUHAMMED EBU SAİD EL-YARBUZİ

MUKADDİME

"İman eden kullarıma de ki namaz kılsınlar.' ibrahim: 30

Ma'lum ola ki: "namaz", Allah'u Azze ve Celle'nin, kulları üzerine "mi'raç"da farz kıldığı en azim fi'ili bir ibadettir . Bize farz kılındığı gibi, bizden önceki "ümmetlere" de farz kılınmıştır. Allah'u Azze ve Celle bu ibadet'ten bir cüz olan "secde" ile "melek"leri imtihana tâbi tutarak, itaat edip "secde" edenler "fıtrat" ya'ni "islâm" üzere kalmışlardır, tsyan eden "iblis"de kibirleni p secde etmekten imtina ettiği için "kâfir'Merden olmuştur. İşte bu ibadet: böylelikle, "iman" ile "küfür", "islâm" ile "şirk" ve "din"li ile "din"siz arasında bir "alamet'i farika" olmuştur. Zira namazın edası ile insan "mş'min" terki ile de "kâfir" olmaktadır.

Kendisind en başka ilah olmayan Allah'u Azze ve Celle'nin "vucudiyyeü'ni" "la ilahe illallah" sözü ile itiraf eden kulun, eda etmekle mükellef olduğu ilk ibadet "namaz"dır. Lisanen Allah'dan başka ilah olmadığını söyleyen kişinin kendisine "namaz'ın" farziyyet i ulaştığı halde daha hâlâ Âlemlerin Rabbi olan Allah'u Azze ve Celle'nin önünde rüku ve secde etmemesi, kelime'i tevhid'in hakikatim anlamadığına delalet eder. kelime'i tevhid'in hakikatim anlamadan kişinin onu teleffuz etmesi hiç bir şey ifade etmez. Nasıl ki "namaz" kelime'i tevhid'den sonra emredilen ilk ibadet'tir, dinin bekasıda onunladır. Çünkü dinde en son terk edilen ibadet odur. Binaen aleyh "namazı terk edenin'de dini yoktur." Zira namaz ibadetini n olmadığı hiç bir "din'i semavi" yoktur. Zira Allah ResûlU'nUn eshabıda "namaz'dan başka hiç bir ibâdet'in terkini küfür görmezlerdi." "namazın" dindeki bu azim mevki'i, tam bir ihtimamı gerektiri rken, ilim ehlinin gayretsiz liği

ile her gelen nesil indinde bu azim ibadet ihtimamsızlık kaydetmiştir. Artık zamanımızda da öyle olmuştur ki, "namazı terk eden müslüman" namazı terk etmenin zemmi hakkında varid olan Hadis'i Şeriflerden bahsetmek, geçmişteki gayretsiz lerin bıraktıktan alışkanlığa muhalefet olduğu için, sapıklık olmuştur. Zira geçmişteki gayretsiz ler bu Ümmet'e namazı terk edenin kâfir, müşrik, imansız ve dinsiz olduğunu söylememişlerdir. Binaen aleyh kendileri nin müslüman olduğunu zanneden binlerce insanda kitab ve sünnet davetcile rinden bu hakikatla rı işitince, adeta çıldınrcasına isyan etmektedi rler. Bunlarda nereden çıktı biz büyüklerimizden ve âlimlerimizden böyle bir şey işitmedik demektedi rler.

 Binaen aleyh bu manzaranın karşısında dayanamıyarak biz acizde "İslâm'da namazı terk etmenim hükmü" adı altında bu mes'eleye itirazsız bir açıklık getirmek için bu risaleyi te'lif etmeye niyyet ettik. Şimdiye kadar bu mes'eleyi her yönüyle ele alan ne Arabça ve ne de Türkçe bir risale te'lif edilmemiştir.

Bizim buna cür'etimiz ise ilmimizin kâfi olduğundan değildir. Risaleyi okuyanlar da göreceklerdir ki biz nasları nakletmek ten başka bir iş yapmadık. Umulur ki, bizim bu aciz gayretimi z gelecekte ki kardeşlerimize bir teşvik olur da bu mes'elenin üzerine daha dikkatli bir şekilde eğilerek daha muazzam bir eser te'lif etmeyi düşünürler. Okuyucula rımızın bilgisine arz ederiz ki, gerek tenkıd ve tashih ikazlarınızı bekleriz.

 


22 / RAMAZAN / 1404

Muhammed Ebu Said el-Yarbuzi

NAMAZI TERKEDENl N MÜŞRtK OLDUĞU BABI

Bu mevzuda delil olan Âyet'i Kerime'lerin zikri

"Hep Allah'a dönüp itaat edin, O'ndan korkun ve namaz'ı kılın'da müşriklerden olmayın."

Rum Sûresi: 31

 "Haram olan aylar "Zilhicce, Muharrem, Safer ve Rebiu'l-evvel" çıktığı zaman, artık o "müşrikledi" nerede bulursanız öldürün: Onları yakalayıp esir edin, onları hapsedin ve geçit yerlerini tutun, "eğer tevbe" ederler, nemaz'ı kılıp zekât'larını verirlers e, kendileri ni serbest bırakın. Gerçekten Allah Gafur ve Rahim'dir."

Tevbe Suresi: 5

Subhânehu ve Teâlâ Resulüne ve mü'minlere hitaben, haram olan aylar çıktıktan sonra müşriklerle mukatele ederek onları öldürmelerini emrediyor . Allah'u Azze ve Celle katledile cek müşriklerin kıtalden önce yakalanıp geçit yerlerini n kesilip hapsedilm elerini, karılarının ve çocuklarının esir edilip mallarının ganimet olarak alınmasını helâl kılıyor. Akabinde bütün bunlardan kurtulabi lmeleri için üç şart zikrediyo r.

 1- Şirkden avdet ederek tevbe etmek. Ya'ni "kelime'i şehadeti" lisânen ikrar etmesi.

2- Namaz kılarak tevbe ettiğini amelle tasdik etmesi.

3- Zeket'ı eda etmesi. Bu üç şartı yerine getirdikl eri an mallan ve canlan müslümanlara haram olur, zira müslüman olmuşlardır.

Namazı terkedeni n müşrik olduğunu beyan eden Hadis'i Şeriflerin zikri. Ebu Süfyandan, dedi ki: Ben Câbir'den duydum şöyle diyordu: Ben Nebiyyu (S.A.V.)'den işittim şöyle buyuruyor du:

"Şübhesiz ki, kişi ile "şirk ve küfür" arasında ki şey sâdece namaz'dır."

Bu Hadis'i Müslim (82) Ebu Davud (4678) Tirmizi (2619) Nesei (465) ve Ibnu Mâce (1078) rivayet etmişlerdir. Bu Hadis'i Abdurrezz ak Musannaf da (5009) Muhammed Ibnu Nasr Kitabu's-Salat da (888) Hibetulla h'ıt-Taberi Usulu's-Sünne de (1513) ve Âcurri Şeria da (133) sahih bir senedle rivayet etmişlerdir.
--------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
 Enes (R.A.)'dan, (şöyle dedi): Nebiyyu (S.A.V.) buyurdu ki: "Kişi ile şirk arasında namazı terketmek ten başka bir şey yoktur. Onu terkettiği zaman şirk koşmuştur."

Bu Hadis'i Ibnu Mâce (1080) ve Muhammed Ibnu Nasr Kitabu's-Salat da (897) rivayet etmişlerdir. Şeyh Elbâni Ibnu Mâce'nin sahihinde (880) tahric etmiştir.
----------------------------------------------------------------------------------------
 Câbir Ibnu Abdillah (R.A.)'dan, "namaz kılmayan kâfir'dir" dedi.

Bu Eser'i Ibnu Abdu'1-Ber Temhid'de (4/225) sahih bir senedle rivayet etmiştir.
-----------------------------------------------------------------------------------------
Ibnu Abbas (R.A.)'dan, şöyle dedi: "Her kim ki namaz  ' terk ederse "kâfir" olmuştur."
-----------------------------------------------------------------------------------------
Bu Eser'i Muhammed Ibnu Nasr Kitabu's-SaJat'ta (939) ve Ibnu AbdiPBer * TemhiJ'de (4/225) sahih bir senedle rivayet etmişlerdir.
-----------------------------------------------------------------------------------------
  Ali Ibnu Ebi Talib (R.A.)'dan, şöyle dedi: "Her kim ki namaz'ı kılmazsa o kâfirdir."

Bu Eser'i Muhammed Ibnu Nasr Kitabus-Salat'ta (933) Acurri Şeria'da (135) İbnu Ebi Şeybe Musannaf'da (10485) ve Iman'da (126) Beyhaki Şuabul'lman'da (41) ve Buhâri Tarihul'Kebir'de sahih olarak rivayet etmişlerdir
---------------------------------------------------------------------------------------
RESÛLULLAH (S.A.V.)'ÎN ASHABININ CEMl'SÎNlN DE NAMAZI TERK EDENÎN KÂFİR OLDUĞUNA                 KÂÎL                    OLDUKLARI               BABI

 Ebû Hureyre (R.A.)'dan, şöyle dedi: Resûlullah (S.A.V.)'in Ashabı "namaz'dan" başka hiç bir amelin terkini "küfür" olarak görmezlerdi.

Bu Eser'i Hâkim Müstedrek'te (1/7) Tirmizi Sünen'de (2624) Ibnu Ebi Şeybe Musannaf'da (10495) ve Iman'da (137) ve Muhammed tbnu Nasr Kitab'us-Salat'da (948) sahih olarak rivayet etmişlerdir. Ayriyeten Şeyh Elbani Terğib'in sahih'inde (564) tahric etmiştir.
---------------------------------------------------------------------------------------
  Mücahid İbnu Cebr (R.A.)'dan, (O da) Câbir İbnu Abdullah (R.A.)'dan, Allah Resulüne arkadaşlık yapmış 16 17 birisidir . Kendisine dedim ki: Allah Resulü (S.A.V.)'in zamanında, sizce amellerde n, küfür ile iman'ın arasını ayıran ne idi (diye sordum) (O da) "namaz" (diye cevab verdi.)
---------------------------------------------------------------------------------------
Bu Eser'i Muhammed Ibnu Nasr Kitab'us-Salat'da (892) ve Hibetulla hit-Taberi Usulü' s-Sünne'de (1538) Hasen olarak rivayet etmişlerdir. Ayriyeten Şeyh Elbani Terğib'in sahih'inde tahric ederek Hasen demiştir.

NAMAZI TERKEDENİN DİNİ OLMADIĞI BABI

Bu mevzuda Allah Resûlü'nden varid olan Hadis'i Şeriflerin zikri. :

İbnu Umer (R.A.)'dan, şöyle dedi: Resûlullah (S.A.V.) şöyle dedi: ... namaz'ı olmayanın din'i yoktur ...
Bu Hadis'i Tebarini Mu'cemus' Sağir da (60) hasen bir senedle rivayet etmiştir.
----------------------------------------------------------------------------------------
Umer İbnu'l-Hattab (R.A.)'dan, şöyle dedi: Adamın biri gelerek Resûlullah (S.A.V.)'e şöyle dedi: "Ya Resûlellah, Allah katında İslâm'da, (en efdal) olan nedir, söyler misin" Resûlullah (S.A.V.) de "Vaktinde namaz kılmaktır" dedi. "Zira namaz'ı terkedeni n dini yoktur ..."

Bu Hadis'i Beyhaki Şuabu'1-lman da rivayet etmiştir. El-Kenz (21618)
----------------------------------------------------------------------------------------
Bu mevzuda Allah Resulü 'nün ashabından varid olan eser'lerin zikri. İbnu Mes'ud (R.A.)'dan, şöyle dedi: "Her kim ki, NAMAZ'ı terkeders e onun DİN'i yoktur."

Bu Eser'i İbnu Ebi Şeybe Musannaf da (10446) ve İman da (47) Taberâni Mu'cemu'l-Kebir de (8942) Muhammed İbnu Nasr Kitabu's-Salat da (935) ve Beyhaki Şuabu'1-İman da (42) rivayet etmişlerdir.
-----------------------------------------------------------------------------------------
Ayriyeten Şeyh Elbani Terğib'in sahih'inde tahric etmiştir.

Bu Eser'i Buhâri Tarihu'l-Kebir de (7/95) rivayet etmiştir.

NAMAZI TERK EDENlN tMAN'I OLMADIĞI BABI ...

  Ebû'd-Derda (R.A.)'dan, şöyle dedi: "Namazı olmayanım iman 'ı da yoktur."

Bu Eser'i Hibetu'llahi't-Taberi Usulu's-Sünne'de (1536) Muhammed Ibnu Nasr el-Mervezi Kadru's-Salah da (945) Ibnu Abdil-Ber Temhid de (4/225) hasen bir senedle rivayet etmişlerdir. Ve Şeyh Elbâni de Terğib'in sahihin'de (574) tahric etmiştir.
-----------------------------------------------------------------------------------------
 NAMAZI TERK EDENİN İSLÂM'DAN NASİBİ OLMADIĞI BABI

Umer İbnu'l-Hattab (R.A.)'dan, şöyle dedi: "Namazı terk edenin İslâm'dan nasibi yoktur."

Bu Eser'i imam Malik (1/40) Dâre Kutni Sünen' de (2/52) Abdurrezz ak Mûsannef'da (5010) Ibnu Ebi Şeybe Mûsannef'da (10410) ve İman'da (103) ve Âcurri Şaria'da (134) sahih bir sened'le rivayet etmişlerdir.
-----------------------------------------------------------------------------------------
 Ebû'l-Muleyh (R.A.)'dan, Umer (R.A.)'yu minberin üzerinden şöyle derken işittim dedi: "Namaz kılmayanın İslân'ı da yoktur."

Bu Eser'i Muhammed Ibnu Nasr el-Mervezi Kadru's-Salah da (930) sahih bir sened'le rivayet etmiştir.
-----------------------------------------------------------------------------------------
 NAMAZI TERK EDENİN İSLÂM MİLLET'İNDEN ÇIKTIĞI BABI :

Ubade't-İbnu' es-Samit (R.A.)'dan, şöyle dedi: Resûlullah (S.A.V.) bize  şöyle tavsiyede bulundu. Allah'a hiç bir şeyi ortak koşmayın. Namazıda bilerek  terketmey in. Her kim ki, bilerek kasten "namaz'ı terkeders e İslâm millet'inden çıkmıştır".

Bu hadis'i Muhammed İbnu Nasr Kitabu's-Salat da (920) Hibetulla h'i-Taberi Usulu's-Sünne de (1523) Abdurrahm an İbnu Ebi Hatim Sünen'in de ve Taberâni Mu'cem'in de rivayet etmişlerdir.
-----------------------------------------------------------------------------------------
Yezid İbnu Meryem'den, şöyle dedi: Umer (R.A.) Muaz İbnu Cebel (R.A.)'nun yanından geçerken (Yâ Muaz) bu Ümmeti ayakta tutan nedir diye sordu. (Muaz'da cevaben bu Ümmeti ayakta tutan esas) üçtür işte onlar kurtuluş vesileler idir,

 l- İhlas (Tevhid) o ise İSLÂM'DIR. (Allah'ın insanları üzerinde yarattığı din),

2- Namaz o ise milliyett ir,

3- İtaat o ise ismet'tir (yani hatalarda n beri durmağa vesiledir .)

 Bu Eser'i Taberi Tefsir'in de
-----------------------------------------------------------------------------------------
NAMAZI TERKEDENİN ALLAH'IN ZİMMETİNDEN BERİ OLUDĞU BABI :

 Ebu'd-Derda (R.A.)'dan, şöyle dede: Dostum Muhammed (S.A.V.) bana şöyle tavsiyede bulundu. Parça parça kesilsend e, yakılsanda, Allah'u Azze ve Celle'ye ortak koşma. Ve farz olan namazı bilerek terketme. Kim ki "farz olan namaz'ı bilerek terk ederse Allah'ın zimmet'i ondan beri olmuştur" dedi.

Bu Hadis'i Ahmed (5/238) İbnu Mace (4034) Taberâni Mu'cemu'l-Kebir de (20/233) Hibetulla hi't-Taberi Usulu's-Sünne de (1524) ve Muhammed Ibnu Nasr Kitabu's-Salat da (911) hasen bir senedle rivayet etmişlerdir. Ayriyeten Şeyh Elbâni Ibnu Mâce'nin sahihinde (3259) tahric
--------------------------------------------------------------------------------------------
Ubeydu'l-Kelâi'den, şöyle dedi: Mekhul (R.H.) elimden tutarak "Yâ Ebâ Vehb! Farz bir namazı kasten terk eden birisi için ne diyorsun?" dedi. Ben de "Âsi bir mü'mindir" dedim. Elimi daha fazla sıktı ve sonra şöyle dedi: "Yâ Ebâ Vehb! İman'm şa'm nefsinde daha azim olsun. Kim ki bir farz namaz'mı kasten terk ederse Allah'ın zimmet'i ondan beri olmuştur. Kimden de Allah'ın zimmeti beri 'olduysa o kâfir olur."

Bu Eser'i Ibnu Ebi Şeybe iman da (129) ve Abdurrezz ak Musannaf da (5008) sahih bir senedle rivayet etmişlerdir. Ayriyeten Şeyh Elbâni iman da yukarıdaki rakamda tahric etmiştir.
----------------------------------------------------------------------------------------
 NAMAZI TERK ETMENÎN KİBİR OLDUĞU KİBİR EDENİN DE CENNETE GİREMİYECEĞİ BABI

 Bizim Âyet'lerimize öyle kimseler iman ederler ki, Âyetlerimizle kendileri ne öğüt verildiği zaman, "secdeye kapanırlar ve Rab'lerine hamd ile teşbih ederlerde kibirlenm ezler." Secde Sûresi: 15 Subhânehu ve Teâlâ bu Âyet'i Kerime'de Âyet'lerine iman eden kişilerin, Kur'ân-ı Kerîm'deki Âyetlerle kendileri ne öğüt verildiği zaman, ya'ni,

"Ey Resulüm! İman eden kullarıma de ki namaz kılsınlar."

ibrahim Sûresi: 31 Bu ve bunun gibi Âyet'lerle Subhânehu ve Teâlâ kendisine inanan kullarına Kur'ân-ı Kerîm'de "namaz kılmaları için öğüt vermekted ir" Allah'ın Âyet'lerine inananlar da bu Âyetler'le kendileri ne öğüt verildiği zaman "kibir'lenmeden günde beş vakit Rab'lerinin önünde secdeye vanb ona hamd ve teşbih etmektedi rler." Kibirlene rek isyan edip Âyet'lerini yalanlaya nlar için de şöyle buyurmakt adır.  Kendileri ne Kur'an (ya'ni "namaz kılın" emri okunduğu zaman, secde etmezler (ya'ni "namaz kılmaz'lar"). Daha doğrusu, o  "kâfir olanlar" (bu halleri ile (ya'ni namaz kılmayışları ile) Allah'ın azabından korkmayar ak âhireti) tekzib ederler.

 İnşikak Sûresi: 21/22

 Onlara Rükû edin ya'ni "namaz kılın" denildiği zaman "itaat edip Rükû etmezler ya'ni namaz kılmazlar". (Namaz kılmayarak, Allah'ın hükümlerini) yalanlaya nların o gün vay haline. Murselât Sûresi: 48/49

 Submhaneh u ve Teâlâ Melekleri, Âdem'le imtihan etmek istediğinde, Melek'lere hitaben şöyle buyurdu: Biz, Melek'lere: Âdem'e secde edin, demiştik de bütün Melek'ler secde etmişlerdi. Ancak İblis secde etmekten yüz çevirip "kibirlend i de kâfirlerden oldu". Bakara Sûresi: 34

 İblis'in bu isyanını insanların isyanına misal verilmesi ne şaşılmasın zira Allah Resulü (S.A.V.)'den varid olan Hadis'i Şeriif bize, bu cesareti vermiştir. Müslim İbnu Haccac (R.A.) "namazı terk edene kâfirlik isnadının beyanı babı" altında şöyle bir Hadis'i Ebu Hureyre (R.A.)'dan, şöyle dedi: Resûlullah (S.A.V.) buyurdu ki: "

Âdem oğlu secde Âyet'ini okuyup secde ettiği zaman, şeytan ağlayarak uzaklaşır ve şöyle der: Ey helakim! Adem oğlu secde etmekle emrolundu da secde etti ve Cennet onun oldu. Halbuki ben de secde ile emrolunmuştum. Fakat ben, secde etmekten imtina etmiştim, artık ateş de benimdir.

Bu Hadis'i Müslim (81) rivayet etmiştir.

 Bana ibâdet etmekten büyüklenib yüz çevirenler, muhakkak ki küçülmüş kimseler olarak Cehennem'e girecekle rdir. Mu'min Sûresi: 60

 Abdullah İbnu Mes'ûd (R.A.)'dan, şöyle dedi: Resûlullah (S.A.V.) "Kalbinde hardal dânesi kadar imanı bulunan kimsecehe nneme girmez."kalbinde hardal danesi kadar kibir bulunan kimsede cennete girmez" buyurdu

muslim--91

 

NAMAZI TERK EDENlN KIYAMET GÜNÜNDE FÎRAVN'LA, HÂMAN'LA, KARUN'LA VE UBEYY İBNU HALEP'LE BERABER OLACAĞI BABI '

 Abdullah İbnu Amr. İbn'l-As (R.A.)'dan o da Resûlullah (S.A.V.)'den, nakledere k (şöyle dedi:) Bir gün Resûlullah (S.A. V.) namaz'dan konuştu. Dedi ki: "Her kim şu beş vakit namazı muhafaza ederse, namazı, kıyamet gününde ona nur, burhan ve nacat olur. Her kim ki de; beş vakit namazı muhafaza etmezse kıyamet gününde ona ne burhan ne nur ve ne de necat olur. "Kıyamet gününde de Karun'la, Haman'la, Firavn'Ia ve Ubeyy ibnu Halefle beraberdi r".

Bu Hadis'i Ahmed (2/169) Darimi (2/301) ve îbnu Hibban (1448) Âcurri Şeriada (135) Muhammed ibnu Nasr el-Mervezi Kitabû's-Salet'da (58) . Taberani Kebirde Beyhaki Şuabû'1-iman da sahih bir senedle rivayet etmişlerdir.

îbnu Kayyım (R.A.) "kitabu's-salat" isimli eserinde bu Hadis'i Şerifi naklettik ten sonra şöyle diyor. Namazı terk edenin hasseten bu dört kişi ile beraber olacaklarının zikredilm esinin sebebi şudur ki, bu dört kişi küfür reislerid ir. Burada bedi'i bir işaret vardır. Zira namazı terk eden, malının, mülkünün, riyasetin in veya ticaretin in meşkuliyyeti ile terk eder. Her kim ki, malının meşkuliyetiyle namazı terk ederse, "Karun'la" beraberdi r. Mülkünün meşkuliyetiyle terk eden de "Firavn'la" beraberdi r. Riyasetin in sebebiyle terk eden ise "Haman'la" beraberdi r. Ticaretin in meşkuliyetiyle terk eden de "Ubeyy ibnu Halefle" beraberdi r. İbnu Kayyım'ın sözü burada bitti.

NAMAZI TERK EDENlN KUR'ÂN-IN ÂYET'LERİNÎ VE AHİRETl YALANLADIĞI BABI

O halde, onlarda ne var ki, "iman etmezler" kendileri ne "Kur'ân" ya'ni "namaz kılınız" âyet-i okunduğu zaman, (Allah'ın emrine teslim olup da) "namaz kılmazlar". Daha doğrusu (namazı terk ederek) "kâfir olanlar hesab gününü yalanlıyorlar". Halbuki Allah, içlerinde ne sakladıklarını en iyi bilendir. Onun için (Ey Resulüm) sen onları "acıklı bir azab'la 28 29 müjdele". Ancak "iman edib de salih ameller işleyenler müstesne" onlar için, bitmez tükenmez bir mükâfat var. Inşikak Sûresi: 20/21/22/23/24/25

Bu Âyet'lerin hülasası şöyledir. Ne oluyor ki onlara, "namazın farz olduğu" Kur'ân'la bildirild iği halde "namazı eda ederek iman etmezler". Aslında "namazı terk ederek kâfir olanlar hesab gününe inanmıyorlar". Her ne kadar lisânen iman ettikleri ni bile söylemiş de olsalar. Zira Allah'u Azze ve Celle, onlar için Kur'ân'da şöyle buyuruyor . İnsanlardan bir kısmı vardır ki, biz "Allah'a ve âhiret gününe inandık" derler. Halbuki onlar, "iman edenler değillerdir". Bakara Sûresi: 8 İnşikak Sûresi'ndeki Âyet'te devam ederek diyor ki: "halbuki Allah içlerinde ne sakladıklarını en iyi bilendir". Ya'ni lisânen Allah'a ve Âhiret gününe iman ettikleri ni söyleyib de, "namaz kılmayanlar müslüman olduklarını isbat edemezler".

Hem müslümanları da aldatamaz lar. Onlar ancakkend i nefisleri ni aldatırlar. (İnsanlardan bir kısmı vardırki, biz Allah'a ve Âhiret gününe inandık derler. Halbuki onlar, iman edenler değillerdir.) Onlar bu halleri ile güya Allah'ı ve mü'minleri aldatmaya çalışırlar. Bilmezler ki, onlar ancak kendi kendileri ni aldatırlar.

Bakara Sûresi: 9

» Onlara "namaz kılın denildiği zaman", itaat edib namaz kılmazlar. (Namaz kılmayarak Kur'ân'ın Âyetlerini) yalanlaya nların O gün vay haline. Artık (bu ahmaklar) Kur'ân-ın Âyetlerinden sonra neye inanacakl ar.

Murselât Sûresi: 48/49/50

"Tasdik etmedi, namaz da kılmadı. Ancak (Kur'ân-ın Âyetlerini) yalanladı, (amel etmekten) yüz çevirdi." Kıyamet Sûresi: 31/32

NAMAZI TERK EDENİN ÂHİRET'TE ŞEFAAT EDENİ OLMAYACAĞI BABI

 "(Kitab'ları sağ ellerinde n verilenle r) Cennetted irler: "mücrim'lerden" sorarlar. — "sizi bu sakar cehennem'ine sokan nedir?" Onlar şöyle derler. — "biz namaz kılanlardan değildik", yoksula yedirmezd ik, batıla dalanlarl a beraber dalıyorduk, "hesab güniinüde yalan sayardık". Nihayet bize ölüm gelib çattı. Fakat (o vakit) "şefaat'cıların şefaat'ı onlara fâide vermez".

Müddesir Sûresi: 40/41/427 43/44/45/46/47/48

Âyet'i Kerîme'deki zikredile n "mücrim'lerin" yarın Âhirette "şefaat'cıların şefaat'ından mahrum olmalarının sebebi" dört şey'e binaen'dir.

1- Nanaz kılanlardan olmadıkları için.

2- Yoksula yedirmedi kleri için.

3- Kâfir'lerle oturup kalktıkları için.

4- Hesab gününü yalanladıkları için.

Bu dört sıfat ile muttasıf olan "mücrim'ler" yarın Âhiret'te kendileri ne hiç bir "şefaat'cı" bulamıyacaklardır. Zikredile n bu dört sıfatların en tehlikeli leri, "namaz'ın terki ile hesab gününü yalanlama ktır" bu iki sıfat'm herbirisi müstakilleri sahibini "İslâm'dan çıkaran" hasletler dir. Kişi de bu iki sıfattan birisinin olması "İslâm'dan çıkmasına ve âhirette şefaat'cıların şefaat'ından mahrum olmasına kâfidir" illa bu iki sıfat'ın bir arada olması gerekmez. Eğer illâ bu iki sıfat'ın bir kişide mevcud olduktan sonra ancak  Mevzumuza daha da açıklık getiren başka bir Hadis'i Şerif'de Resûlullah (S.A.V.) şöyle buyuruyor:

Ebu Said el-Hudri (R.A.)'dan, (şöyle dedi:) Resûlullah (S.A.V.) (bir gün) hutbe irad eyledi de tam şu Âyet'e geldi. "Her kim Rabbine mücrim olarak varırsa, şübhesiz ki ona cehennem var; orada ne ölür ne de hayat bulur". Kim de ona mu'min olarak, sâlih ameller işlemiş olduğu halde varırsa, işte onlarada en yüksek dereceler var.

Taha Sûresi: 74/75

"Cehennem ehli olanlar, (ya'ni ebedi orada kalacak olanlar) oralıdırlar, ne ölürler ne de yaşarlar". Amma ebedi Cehennem ehli olmayanla rı ise, Cehennem hafif bir ölümle öldürür, sonra (ya'ni azâblarıriın müddeti bitince) "şefaat edecekler gelirler şefaat ederler". Onlardan bir topluluk ahnarak "hayevan veya hayat" denilen bir nehre getirilir ler. (Orada yıkanırlar) sonra da sel kenarında biten otlar gibi hayat bulurlar." "İslâm'dan çıkar ve şefaat'cıların şefaat'ından o zaman mahrum olur" diyen çıkarsa bizde deriz ki, bu bir kaç bab önceki "namazı terk edenin âhireti yalanladığı babı"nda biz bu mes'eleyi güzelce açıkladık. Öyle de olsa zaten "namazı terk eden âhiret-i de yalanlamıştır"

Binâen aleyh "şefaat'cıların şefaat'ından mahrum olacaktır" halbuki, Resûlullah (S.A.V.)'in Şefaat'ı "ehli kebâir" içindir. Eğer "namazı terk eden" islâm'dan çıkmayıp büyük günahkârlardan olsa idi "âhirette şefaat'cılann şefaat'ından mahrum olması gerekmezd i."

Enes İbnu Mâlik (R.A.)'dan, Resûlullah (S.A.V.)'den, nakledere k şöyle dedi: Resûlullah (S.A.V.) şöyle dedi: "Benim Şefaat'ım, Ümmetimin ehli kebâirinedir."

Bu Hadis'i Ebû Dâvud (4739) Tirmizi (2435) Ibnu Mace (4310) ve Ahmet (3/213). sahih birsenedl e rivayet etmişlerdir.

"Ey Allah'ın kulu! Yukarıda da okuduğun gibi kim Rabbine "mücrim" olarak kavuşursa, ya'ni namaz kılmaz olarak ölürse" ona Cehennem vardır, orada ne ölecektir, ne de yaşayacaktır. Artık o mücrim'ler" kendileri için Cehennem'de neler hazırlandığını düşünsünler." Subhanehu ve Teâlâ öyle demiyor mu Kur'an da? "Artık "müslüman'lara, mücrim 'lere davrandığımız gibi mi davranacağız" ......... O Kıyamet gününde Rabbul-îzzet'in "sâk'ı" açılacak da, bütün "mücrimler secde'ye çağrılacaklar; Fakat güçleri yetmeyece ktir. Gözleri düşkün bir halde, kendileri ni bir zillet saracaktır. Halbuki, vaktiyle (dünya'da) başlan selâmette iken, bu "namaza davet olunuyorl ardı da kılmıyorlardı". O halde (Ey Resulüm) (namaz kılmayarak) bu Kur'ân-ı yalanlaya nları, sen bana bırak. Biz onları, bilemiyec ekleri yönden derece derece azaba yaklaştırırız. Ben onlara mühlet veririm; "Yiyin, zevk edin dünyada biraz; çünkü "mücrim'lersiniz" (nasıl olsa âhirette "sakar" Cehennem'ine gireceksi niz). Allah'ın hükümlerini yalanlaya nların o gün vay haline j Onlara: "namaz kılın, denildiği zaman", itaat etmezler. Allah'ın hükümlerini yalanlaya nların o gün  haline. Artık (bu ahmaklar) Kur'ân'dan sonra hangi söze inanacakl ar?"

Murselat Sûresi: 46/47/48 49 750

"Muhakkak ki "mücrim'ler" şaşkınlık ve çılgın ateşler | içindedirler. O gün, yüzleri üstü ateşte sürünecekler; (ve onlara) — Tadın "sakar" Cehennem'inin dokunuşunu denilecek ."

Kamer Sûresi: 47/48

NAMAZIN İSLÂM'DAN OLDUĞU BABI

Umer İbnu'l-Hattâb (R.A.)'dan, şöyle dedi: Bir gün Resûlullah (S.A.V.)'in yanında bulunurke n birden bire yanımıza elbisesi bembeyaz, saçı simsiyah, üzerinde yolculuk eseri görülmeyen ve bizden de kendisini kimsenin tanımadığı bir zat çıkageldi. Nihayet Resûlullah (S.A.V.)'in yanına oturdu. Öyle ki iki dizini onun iki dizine dayadı, iki avucunu da kendi dizleri üzerine koydu ve "Yâ Muhammedi Bana "islâm'dan" haber ver" dedi. Resûlullah (S.A.V.)"İslâm Allah'dan başka ilah olmadığına ve Muhammed'in O'nun Resulü olduğuna şehad; t etmendir" dedi. Ebu Hureyre (R.A.)'ın rivayetin de ise şöyle naklolunm uştur. Resûlullah (S. A. V.)"İslâm Allah'a hiç bir şey'i ortak koşmadan ona ibâdet etmendir" (buyurdu:) Ebu Hureyre (R.A.)'ın, rivayetin in getirmiş olduğu açıklık şudur ki, "Allah'dan başka ilah yoktur, Muhammed Onun Resulüdür" demenin hakikati, "Allah'a hiç bir şey'i ortak etmeden ona ibadet etmektir". Zira mücerreden "kelime-i şihadet'in" teleffuzu hiç bir ma'na ifade etmemekti r. Bu mevzudaki geniş izahımız daha ileride gelecekti r, İnşa' Allah. Cibril Hadis'i devam ederek, Resûlullah (S.A.V.) şöyle buyuruyor: Ve "namazı ikâme etmendir" (Ebu Hureyre (R.A.)'ın rivayetin de ise) "farz olan namazı ikâme etmendir" (buyurdu.)

. Ve "zekât 'ı vermen", "ramazan orucuna tutman" yoluna gücün yeterse "Beyti hacc etmendir", buyurdu. O, (soruyu soran tanınmayan kişi) doğru söyledin dedi. Umer (R.A.) dedi. Umer (R.A) dedi ki: Biz ona hayret ettik, hem (bilmiyorm uş gibi) soruvuor,

Mihcan (R.A.)'dan, (şöyle dedi:) Bir gün Resûlullah (S.A.V.) ile bir mecliste iken namaz için ezan okunur, Resûlullah (S.A.V.) kalkarak cemaat'a namazı kıldırıp yerine döner. Bakar ki Mihcan (R.A.) daha hâlâ yerinde, Resûlullah (S.A.V.) Mihcan (R.A.)'ya hitaben "senin cemaat'la namaz kılmana ne mani'i oldu ki, yoksa sen müslüman birisi değil inisin?" dedi. Mihcan (R.A.) cevaben "Evet Yâ Resûlallah ben "müslüman birisiyim" ve lâkin ben bu namazı evimde kılmıştım" dedi. Resûlullah (S.A.V.)'de cemaate geldiğinde namazı evde kılmış bile olsan cemaatle namaz kıl buyurdu.

 Bu Hadis'i Mâlik (1/132) Ahmed (4/34) Nesei (2/112) İbnu Hibban (433) ve Hâkim (1/244) sahih bir rivavet etmişlerdir,

 Umer İbnu'l-Hattâb (R.A.)'den, şöyle dedi: "Namaz'ı terk edenin İslâm'dan nasibi yoktur". Bu eseri Mâlik (1/40) Dâre Kutni (2/52) Abdurrezz ak (5010) İbnu Ebi Şeybe Musanef'de (10410) İman'da •t "' (103) ve Ahmed Ahkam'un-Nisâ'da (225) sahih bir senedle rivayet etmişlerdir.

 NAMAZ'IN ALLAH'A İMAN ETMEKTEN OLDUĞU BABI

Ebu Cemre'den, şöyle dedi: Ben tbnu Abbas (R.A.)'nun önünde onunla insanlar arasında tercümanlık yapıyordum. Derken İbnu Abbas'a bir kadın geldi. Ona "cer" denilen testinin şırasından soruyordu . İbnu Abbas ona şöyle dedi: Abdu'1-Kays heyeti Resûlullah (S.A.V.)'e geldi. Resûlullah (S.A.V.) "Siz kimlerin heyetisin iz? Yahut siz kimlersin iz?" diye sordu. "Biz Rabiadar. iz" dediler. "Cemaat hoş geldi. Yahut heyet hoş geldi, sefa geldi. Utanıcılar ve pişmanlık duyucular olmayarak" buyurdu. Bunun üzerine: "Ya Resûlellah! Biz sana çok uzak mesafeden geliyoruz . Seninle bizim aramızda Mudar kâfirlerinden şu kabile vardır. Biz sana, haram aydan başka bir zamanda gelmeye muktedir olamıyoruz. O halde bize özlü bir şey emret de geride bıraktıklarımıza da öğretelim ve o sebeble de Cennete girelim" dediler. Resûlullah (S.A.V.) onlara dört şey emretti, dört şeyden de nehyetti: Resûlullah (S.A.V.) onlara, "bir olan Allah'a iman etmeyi emretti" (sonra) "bilir misiniz bir olan Allah'a iman etmek ne demektir?" diye sordu. "Allah ve Resulü en iyi bilendir" dediler, ("tek olan Allah'a iman etmer") Allah'dan başka ilah olmadığına ve Muhammed'in Resûlullah olduğuna şehadet ;tmek, "namazı kılmak", zekâtı vermek, Ramazan orucunu tutmak ve ganimetin beşte birini tediye etmenizdi r" buyurdu ........

.. 41 Bu Hadis'i Buhâri (53) ve Müslim (17) rivayet etmişlerdir.

Ey Allah'ın kulu! Yukarıdaki zikretmiş olduğumuz Hadis'i Şerif'de bir çok sağır kulakların duyup istifâde edeceği faideler vardır......


Facebook beğen
 
Kur.an ve Sünnet
 
Kur'an ve Sünnet
Kur'an ve Sünnet
 
Kur'an ve Sünnet
Kur'an ve Sünnet
 
Kur'an ve Sünnet
Kur'an ve Sünnet
 
Kur'an ve Sünnet
 
Kur'an ve Sünnet
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol