Kur'an ve Sünnet
   
 
  EL-FEVAİD-iBN@KAYYIM
     
 
 

بســـم الله الرحمن الرحيم

 

İbn Kayyim el-Cevziyye

 

(Bu biyografisi er-Risale adlı müessesenin basmış olduğu "Zâdul Meâd" adlı eserin biyografisinden alınmıştır. Konu ile ilgili kaynaklar:

"Zeylu Tabakâtil-Hanabile", 2/447-452;

"el-Bidaye ven-Nihaye", 14/234-235;

"Ed-DÜrerul-Kamine", 5/137-140;

"el-Vafi bil-Vafiyet", 2/270;

"Şuzurâtüz- Zeheb", 6/168-170;

"er-Reddu'l Vafir", 68-69; "

Bağiyyetul-Vuati", 1/62-63;

"en-Nücûmu'z-Zâhira", 10/ 249;

"el-Bedrüt-Tali"': 2/143/146;

"Celâül- Ayneyni fi Muhakeme-ti'l Ahmedeyni", 30-32.)

 

Kendisi, muhakkik imam, usulcü bir hafız, fakih ve gramer konusunda otoriter Şemsüddin Ebû Abdullah Muhammed b. Ebû Bekir b. Eyyub b. Sad b. Hariz-ez-Zar'i ed- Dımaşkî'dir.

Birçok fayda içerikli önemli eserlerin sahibidir.

"İbn Kayyim el-Cevziyye" diye meşhurdur. İsmi, Muhyiddin Ebül-Mahasin Yusuf b. Abdirrahman b. Ali b. el- Cevziyye'nin (Ö.691 h.) yılında vefat etmiştir. İnşa ettirdiği medreseye nisbet edilmiştir. Nitekim babası o medresede Kayyim (hizmetli) idi.

İbn Kayyim ilim ve faziletin bulunduğu bir ev ortamında Safer ayının yedisinde, hicri 691 senesinde, Dımaşk kentinin elli beş mil güneydoğusunda kalan Havran köylerinden olan Zar'i köyünde dünyaya gelmiştir. Kendisi sonradan Dımaşke yerleşmiştir. Birçok önder âlimlere talebelik yapmıştır. Bizzat babasından Miras Hukuku dersi almıştır. Çünkü babası bu ilimde oldukça öne çıkmış bir şahsiyetti.

Hadis ilmini, Şihab en-Nablus, el-Kadi Takiyuddin b. Süleyman, Ebû Bekir Abduddaim, İsa el-Mutam, İsmail b. Mektum, Fatıma binti. Cevher ve daha başkalarından almıştır.

Arapça'yı İbn Ebû el-Feth el-Baalli'den öğrenmiş ve kendisine Ebül Beka'nın "el-Mulahhas" adlı eserini okumuştur. Sonra da "el-Cürcaniyye" ve İbn Malik'in "Elfiye"sini, çoğu kez de "el-Kafiyetuş-Şafiye" adlı eseri ve "et-Teshil" adlı eserinin bazı yerlerini okumuştur.

İbn Usfur'un "el-Mukarrab" adlı eserinden bazı bölümleri de Mecduddin et-Tunusi'ye okumuştur.

Usul ve fıkıh ilimlerini de Şeyh Safiyuddin el-Hindi, Şeyhülislam İbn Teymiyye, Şeyh İsmail b. Muhammed el-Harrani'den almıştır. Kendilerine İbn Kudame el-Makdisi'nin "er-Ravda", Âmidi'nin "el-İhkam" adlı eserini, er-Razi'nin "el-Muhassal", "el-Mahsul" ve "el-Erbain" adlı eserlerini ve İbn Teymiyye el-Cedd'in "el-Muharrar" adlı eserini okumuştur.

İbn Teymiyye'nin hicri 712 yılında Mısır'a dönüşünden vefat tarihi olan hicri 728 yılma kadar İbn Kayyim, gençliğinin başlangıcından itibaren, kuvvet ve idrak'in tam doruğunda iken İbn Teymiy'ye ye büyük bir bağlılık göstermiştir. O'nun derin ilminden istifade etmiş, doğru ve tatminkâr görüşlerini dinlemiş ve ona karşı sevgisi oldukça artmıştı. Öyle ki onun birçok içtihadını almış ve ona katılıp yardımcı olmuştu. Görüşlere deliller getirmek konusunda otoriterleşmiş, muhalif görüşlere de galip çıkmıştı. Nitekim onun kitaplarını da kontrol edip derlemiş ve hem kendi ilmini hem de onun ilmini de neşretmiştir.

 
TALEBELERİ

Hocalığı zamanından vefatına kadar olan sürede, ilim ve fazilette ilerlemiş birçok meşhur ilim adamı İbn Kayyim'den dersler almış ve kendisinden her halükarda faydalanmanın yollarını aramışlardır. Bu âlimlerden bazıları şunlardır:

* İmam Hafız Zeyünddin Ebül-Ferec Abdurrahman b. Ahmed b. Recep el-Bağdadi. Kendisi daha sonra Şam'a yerleşmiştir. Hanbelîdir. Gerek hadis, gerek fıkıh ve tarih konularında oldukça yararlı telifleri bulunmaktadır. Vefat edene değin İbn Kayyim'in meclisine devam etmiştir. Hicri 795 yılında vefat etmiştir.

*  Hafız İmaduddin İsmail b. Ömer İbn Kesir ed-Dımaşkî. Meşhur "İbn Kesir Tefsiri" ve "el-Bidaye ven-Nihaye" eserlerinin sahibi. Hicri, 774 senesinde vefat etmiştir.

* Şeyh, imam, hafız ve muhaddislerin bel kemiği olan Şemsüddin Ebû Abdilllah Muhammed b. Ahmed b. Abdülhadi el-Makdisî el-Cemmailî es-Salihî. Hafız ez-Zehebî onun hakkında der ki: "Allah'a yemin olsun ki, onunla toplandığım her defasında istifade etmediğim olmamıştır." Hicri, 744 senesinde vefat etmiştir.

* Şemsüddin Ebû Abdullah Muhammed. Abdulkadir b. Muhyiddin Osman b. Abdurrahman en-Nablusî. Hanbelidir. Kendisinde çokça ilim bulunduğu için kendisine "Meyveli Bahçe" denilirdi. Hicri, 797 yılında vefat etmiştir.

* (İbn Kayyim'in) oğlu İbrahim. İbn Kesir der ki: "Nahiv ve fıkıh ilimlerinde tıpkı babasının yolu üzereydi." Hicri, 767 yılında vefat etmiştir.

 
ÂLİMLERİN İBN KAYYİM HAKKINDAKİ GÖRÜŞLERİ

O'nun hakkında yazan herkes, onu, yüce fazileti, mertebesinin üstünlüğü ve ilminin genişliği ile vasf etmişlerdir.

Hafız İbn Recep der ki:

"Şunda yanılma olmaz: Gerçekten o, tefsir ve usûlüddin konularında çokça bilgili bir şahsiyetti. Bu her iki ilim dalında çok ileri bir konuma sahipti. Hadis ve hadis fıkhı konularında da öyle olmakla beraber bunlardan deliller çıkartmakta mahir idi ve derecesine neredeyse ulaşılamazdı. Fıkıh ve fıkıh usûlü ile Arapça konularında ise; ilmi gerçekten pek fazlaydı. Kelam ilmini de iyi bilirdi. Ehl-i tasavvufun kelamını, işaret ve inceliklerini de iyi bilmekteydi. Allah rahmet etsin, kendisi ibadet ve teheccüd ehli birisiydi. Gece namazlarını sonuna dek ifa ederdi ve zikir konusuna çok düşkün bir kimseydi. Allah'a muhabbet ve yakınlık konularına aşık olan birisiydi. Kendisini Allah'a karşı çok fakir ve mahzun ve Allah'ın önünde yaptığı ibadetinde de kendisini yaratanına karşı oldukça aciz sayardı. Ben hakikaten onun gibisini görmedim. Yine kadar ilmi geniş olan kimse de görmedim. Kur'an ve Sünnet'in mânalarını ve iman hakikatlerini onun gibi bilen de görmüş değilim. Elbette ki o masum değildir; ancak bu manasıyla onun gibisini görmedim."

Hafız ez-Zehebî der ki:

"Hadis metinlerini ve bazı hadis ricaline olan bilgisiyle çok meşhur olan birisidir. Fıkıh konusunda da gayretli çalışması vardır. Yeni görüşleri ortaya koyardı. Nahiv ilmi dalında otoriteydi. Usûller konusunda mahirdi. Çalışıp didinerek kitaplarını çıkarır ve ilmini neşrederdi."

Hafız İbn Kesir der ki:

"Çeşitli birçok ilim dallarında ilim sahibi bir kimseydi. Özellikle de tefsir, hadis ve bunların usûlleri dalında. İbn Teymiyye hicri 712'de Mısır'dan döndüğü zaman İbn Kayyim, o vefat edene değin kendisine çok önem ve bağlılık göstermiştir. Ondan dersler almıştır. Gece ve gündüz olmak üzere Rabbine yakarması ile birlikte birçok ilim dallarında da tek başına öncülük yapmıştır. Kur'an okuması ve ahlâkı çok güzel ve sevecenliği oldukça fazla bir şahsiyetti. Hiç kimseye haset etmez ve eziyet vermezdi. Kimseye gaddarlık beslemezdi. Şu âlemde bu zamanda onun gibi çok ibadet eden kimse görmedim."

İbn Nasır ed-Dımaşki der ki:

"Birçok ilim dallarında söz sahibi bir şahsiyetti. Özellikle tefsir konusunda ve mantuk ile mefhum konularında otoriteydi.

"Ebû Bekir Muhammed b. el-Muhib kendisine ait bir yazıyı görünce şöyle dedi:

"Hocamız İmam el-Mezzi'ye:

"İbn Kayyim tıpkı İbn Huzeyme gibidir" deyince, o kendisi: "Kendi zamanında İbn Huzeyme nasıldıysa, İbn Kayyim de bu zamanda öyledir." dedi."

el-Kadi Burhanüddin ez-Zur'a der ki:

"Şu gökyüzü altında ondan daha geniş ilmi olan yoktur. Çokça dersler almış ve Cevziyye'de imam olmuştur. Kendi birçok eser yazmış ki, sayısı neredeyse bilinmez. Birçok ilim dalında kitaplar telif etmiştir. Gerek ilme, gerek yazmaya ve gerekse kitaplarına düşkündü. Bunlara çok bağlı birisiydi. Bunlara olan düşkünlüğü başka şeylere olan düşkünlüğünden oldukça fazlaydı."

Hafız b. Hacer der ki:

"Kalplere hitap eden, ilmi çok geniş olan ve selefin görüş ve ihtilaflarını oldukça iyi bilen bir kimseydi."

Şevkânî de der ki:

"Sadece sahih olan delillere bağlılık gösteren, bunlarla amel etmeyi isteyen, delilsiz görüşlerden kaçınan, hakkı haykıran ve kimseyi felakete sürüklemeyen bir kimseydi."

 
ESERLERİ

Merhum İbn Kayyim, çeşitli ilim konularında altmış küsur kitap tasnif etmiştir. Bunlardan bazısı ciltler halindedir. Kimisi de tek bir ciltten oluşmaktadır. Hepsi de kendi konumunda çok faydalı eserlerdir.

Fıkıh ve usûle dair yazdığı;

"İ'lamül-muvakkiîn an Rabbîl-Alemin",

"et-Turuku'l Hükmüyye Fis-Siyasetiş-Şerîyye",

"İğasetül-Lehfan Fi Masaidiş-Şeytan",

"Tuhfetûl-Mevdud Fi Ahkâmil-Mevlud",

"Ahkamu Ehli'z-Zimme" ve

"el-Furusiyye" adlı eserleri;

Hadis ve siyere dair yazdığı:

"Tehzibu Süneni Ebî Davud ve İdahu İlelihi ve Müşkilatihi" ve

 "Zâdu'l-Meâd Fi Hedyi Hayri'l- İbad" adlı eserleri;

Akaide dair yazdığı:

"İctimaîl Cuyûşi'l İslâmiyyeti Ala Gazvil-Muattileti ve'l-Cehmiyyeti",

"es-Savaiku'l-Mürsele Ale'l Cehmiyyeti vel Muattile",

"Şifau'l Alil Fi Mesailîl Kadai vel-Kaderi ve'l Hikmeti vet-Ta'lil",

"Hidayetül-Hayarâ Minel Yahudi ven-Nasara",

"Hadi'l Ervah İla Biladi'l-Efrah" ve

"Kitabu'r- Ruh" adlı eserleri;

Ahlâk ve takvaya dair:

"Medaricus-Salikin",

İddetüs-Sabirîn ve Zahîretûş-Şakirîn",

"ed-Dâu ved'- Deva" ve

"el-Vabilu's-Sayyibu Mine'l Kelimît-Tayyib" adlı eserleri;

Diğer konularda ise:

"et-Tîbyan Fi Aksamîl Kur'an",

"Bedai-u'l-Fevaid",

"el-Fevaid",

"Cilau'l-Efham Fi's-Salati ves-Selami Ala Hayri'l-Enam",

"Ravdatu'l-Muhibbin",

"Tariku'l Hicreteyni ve Babu's-Saadeteyn" ve

"Miftahu Dari's-Saâdeti" ve diğer eserler...

 
VEFATI

Müellif (rah.a) hicri 751 senesi Recep ayının 23'ünde Perşembe günü yatsı vakti vefat etmiştir. Ertesi gün Büyük Dımaşk Camii'nde cenazesi kılındı. Daha sonra defnedildiği Küçük Kapı mevkiindeki kabrine yakın yerde bulunan Cerrah Camiî'nde kılındı. Kabri hâlen günümüzde bilinen bir yerde bulunmaktadır.


Facebook beğen
 
Kur.an ve Sünnet
 
Kur'an ve Sünnet
Kur'an ve Sünnet
 
Kur'an ve Sünnet
Kur'an ve Sünnet
 
Kur'an ve Sünnet
Kur'an ve Sünnet
 
Kur'an ve Sünnet
 
Kur'an ve Sünnet
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol