Kur'an ve Sünnet
   
 
  Allah-u Teâlâ İlmiyle Her Yerdedir

 

 
 

بِسْمِ اللّهِ الرَّحْمَنِ الرَّحِيمِ

 

CEHMİYYE'YE REDDİYE

 

Allah-u Teâlâ İlmiyle Her Yerdedir

 

Bir de şu cahil Cehminin ilim ayetleriyle ilgili olarak ileri sürdüğü şu ayetler vardır:

"...Nerede olursanız O sizinledir..." (Hadid: 57/4)

"...Üç kişinin gizli konuştuğu yerde dördüncü mutlaka O'dur..." (Mücadele: 58/7)

 

Onun delil olarak sunduğu bu ayetlerle, yüce Allah'ın Arş'a istivası ve ilmiyle tüm yarattıklarını ihata etmesi arasında tezat yoktur. Çünkü ayetlerin gelişi zaten bu gerçeği ifade etmektedir.

Şimdi sırasıyla bu iki ayeti ele alalım:

 

"Nerede olursanız O sizinledir." ayetinin baş kısmı şöyledir:

"O, gökleri ve yeri altı günde yaratan sonra Arş'a istiva edendir. Yere gireni ve ondan çıkanı, gökten ineni ve ona yükseleni bilir. Nerede olursanız, O sizinle beraberdir."

Dikkat edilecek olursa, bu ayet-i kerimede yüce Allah, Arş'a istiva ettiğini, ilmiyle yerde ve gökte olan biteni bildiğini zikrediyor. Daha sonra da:

"Nerede olursanız, O sizinle beraberdir." buyuruyor.

Tüm kainatı kuşatan ilmiyle, olmuşu ve olacak olanı bildiğini haber veriyor. Burada ne Cehmiyye ne de bid'at ehli için bir delil vardır.

 

İkinci ayete gelince; dikkat edilecek olursa, bunun da baş kısmı Allah-u Teâlâ'nın ilminden bahsetmektedir. Rabbimiz bu ayetin başında şöyle buyuruyor:

"Göklerde ve yerde olanları Allah'ın bildiğini görmüyor musun? Üç kişinin gizli olduğu yerde dördüncüsü mutlaka O'dur. Beş kişinin gizli olduğu yerde altıncısı mutlaka O'dur. Bunlardan az veya çok olsun nerede bulunurlarsa bulunsunlar mutlaka O, onlarla beraberdir. Sonra Kıyamet Günü onlara yaptıklarını haber verecektir. Doğrusu Allah, her şeyi bilendir." (Mücadele: 58/7)

Bu ikinci ayet de dikkatlice incelenecek olursa, burada da asıl anlatılmak istenenin yüce Allah'ın yarattığı varlıkları bilmesi (ilmi) olduğu görülür.

Dolayısıyla Allah-u Teâlâ, yarattıklarının tüm işlerini, neler yaptıklarını ya da yapmadıklarını hiçbir şey kendisinden gizli kalmaksızın bilir. Burada anlatılmak istenen olay işte budur.

Allah-u Teâlâ şöyle buyuruyor:

"Allah, yedi kat göğü ve yerden de bir o kadarını yaratandır. Allah'ın fermanı bunlar arasında iner ki, böylece Allah'ın her şeye kadir olduğunu ve her şeyi ilmiyle kuşattığını bilesiniz." (Talak: 65/12)

 

İşte şu ele almış olduğumuz mana özellikle sahabenin, tabiinin, müçtehit imamların ve Ehli Sünnet ve'l Cemaat'in tüm tefsircilerinin kabul etmiş oldukları manadır.

Fakat Cehmiyye ile bid'at ehli haktan ayrıldıkları, Kur'an ve Sünneti gereğince bilemedikleri için bundan mahrum kaldılar.

Onlar hakkında İbni Kayyım şöyle diyor:

"Kitabı anlamak onlara ağır geldi. Çünkü burada imanın esaslarıyla kayıtlı bulundukları bildiriliyordu. Şurası bilinen bir gerçektir ki; ancak ve ancak arayanlar ve isteyenler hakkı bulabilirler."

Bid'at ehline gelince:

Bid'at ve dalalet bunların gönüllerinde iyiden iyiye yerleşmiştir.

Bunlar, hakkı ortadan kaldırmak için batılı savunarak hakkın karşısına dikilmişlerdir. Oysa, kafirler istemeseler de yüce Allah nurunu kesinlikle tamamlayacaktır.


Facebook beğen
 
Kur.an ve Sünnet
 
Kur'an ve Sünnet
Kur'an ve Sünnet
 
Kur'an ve Sünnet
Kur'an ve Sünnet
 
Kur'an ve Sünnet
Kur'an ve Sünnet
 
Kur'an ve Sünnet
 
Kur'an ve Sünnet
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol