Kur'an ve Sünnet
   
 
  Onuncu Mektup

بســـم الله الرحمن الرحيم

 

Onuncu Mektup

 

Bu mektubu İbn Teymiyye Moğolları Şam'dan çıkarmak için gelen orduyla Mısır'dan Şam'a geldikten sonraki ilk tutuklanış sırasında yazmıştır. Bu mektubun Maliki kadılarından "İbhu'l-Ehnaî el-Maliki" ye:

"Üç Mescide ancak ziyaret için gidilebileceğini" söyleyen hadis-i nebevi üzerine gündeme gelen tartışmalara ışık tutucu bir mahiyette yazılmışta:

İbn Teymiyye akaidi konulardaki bid'atlerle mücadele etmeyi tıpkı Moğollara karşı verilen cihad niteliğinde görür.

(el-Fetava: (1) c. 28, sh: 47-48,  (1) sh: 30, el-Uku'd ed-Durriye, sh: 328.)

 
-1-

Allah'a hamd ve şükür olsun. Biz burada O'nun her-gün artan nimetleri içindeyiz. Özellikle kitapların buradan dışarı çıkması Allah'ın bize verdiği en büyük nimetlerdendir. Ben bu kitaplardan yararlanmanız için dışarı çıkarılmalarına çok gayret ettim. Onlar "el-İhnaiye" adlı risalemin dışarı çıkarılmasına engel oldular. Allah Azze ve Celle bütün kitaplarımı yine onların eliyle dışarı çıkardı ve bizimle mücadele edenlerin bu kitap ve risaleleri görüp okumalarını kolaylaştırdı.

Gerçekte bu yazdığımız meseleler birçok insanın meçhulüydü. Bu meseleler gündeme gelince, niyeti Allah için olanlara büyük yararlar sağladı. Niyeti batıl olanlara karşı da hüccet olarak kalmaya devam edecektir.

Ben yazdıklarımı insanlardan saklanıp gizlenilmesi için yazmadım. Velev ki sevilmemiş bile olsa. Cevaplarımızın yazılı olduğu evraklar geldi. Allah'a hamdolsun ben iyiyim, gözlerimin de durumu eskisinden çok daha iyi. Biz sayılamayacak kadar nimet içerisindeyiz.

En güzel hamdler Rabbimiz olan Allah'adır.

Bir kimsenin başına gelen zarar ancak onun işlediği günahlardandır. Allah Azze ve Celle:

"Sana bir iyilik gelip ulaşırsa bu Allah'tandır. Başına gelen bir kötülük de -senin- nefsindendir..." (en-Nisa/79)

Kula gereken daima Allah'a şükredip O'na hamdetmek ve günahlarına istiğfarda bulunup tevbe etmektir. Şükür nimeti artırır, istiğfar Allah'ın göndereceği intikam alıcı azabı uzaklaştırır. Allah'ın kulu hakkında verdiği hüküm onun hakkında hayırlı olandır.

Kendisini sevindiren bir şeyle karşılaşırsa -Allah'a-şükreder. Üzücü bir şey başına gelirse sabreder. Her halükârda başına gelen onun için hayırlıdır, hayra vesiledir.

Allah neyi dilemişse hayır, rahmet ve hikmet ondadır. Allah Azze ve Celle kitabında:

"Babasını ve annesini tahtın üzerine çıkarıp, oturttu ve (hepsi) ona (kavuşmalarından ötürü) secdeye kapandılar. Yusuf dedi ki: Ey babacığım, işte önceden gördüğüm rüyamın te'vili. Rabbim onu gerçek kıldı ve bana ihsanda bulundu; beni zindandan çıkardı. Şeytan benimle kardeşlerimin arasım bozduktan sonra (Allah) sizi çölden (buraya) getirdi. Şüphesiz Rabbim dilediği için çok lütuf sahibidir. Çünkü o çok bilici ve çok hikmet sahibidir." (Yusuf/ 100)

 
-2-

Allah'ın selamı, rahmeti ve bereketi üzerinize olsun. Allah'a hamdolsun biz O'nun nimetleri içinde yaşıyoruz. Allah Azze ve Celle işlemiş olduğu her şeyi "İslam"ın üstün olması için yapıyorlar.

"(Allah'a) ortak / şirk koşanlar hoşlanmasalar da. Resulünü hidayetle gönderip, Hak dini tüm dinlerden üstün kılmak isteyen O'dur." (et-Tevbe/33)

Allah Azze ve Celle'nin Sünnetindendir. Dinini izhar etmek (yayıp üstün kılmak) istediğinde, dinine karşı çıkacak olan kimseleri dininin karşısına diker. Sonra "Hakk"ı kendi Kitabı'yla ikame edip, Hakk'ı batılın üzerine bir ok gibi fırlatır ve batılın beynini darmadağın eder. Hizbu'ş-Şeytan'ın yaptıkları, Muhammed'in (sallallahu aleyhi ve sellem) dinine muhalefet etmekten de öte, tüm peygamberlere, İbrahim, Musa, İsa (Allah'ın Selamı Onların üzerine olsun) karşı gelmektir.

Onların tüm arzuları, Hizbullah'ın davranışlarının, düşüncelerinin sadece hitabeler ve ilmî münazaralarda sıkışıp kalması ve kitap halinde Müslümanlara ulaşmamasıydı. "el-İhnaiye" adlı risalemizin Müslümanlar arasında yayılması onların yüreklerini korkuyla sarstı. Allah-u Teala, onlar istemedikleri halde onları bu davada bizim için seferber etti. Onların dileği, bu risalenin ayıbını ve eksiğini ortaya çıkarmaktı. Bilakis karşılarına aleyhlerinde hüccet olacak deliller çıkıyordu. Din de -yani- Şeriatta -Allah'ın izniyle- herhangi bir ayıbımızı bulamadılar.

Bütün iddiaları Allah'ın bazı kullarından sadır olmuş bazı fermanlara bizim muhalefet etmiş olmamızı(*) bu mahluk (kul) Allah ve Resulü'ne (sallallahu aleyhi ve sellem) muhalefet ettikten sonra kim olursa olsun emrine (yönetimine) itaat edilmesi caiz değildir.

(Sultan'ın kararını kastediyor. Zira Sultan "Talak" ve "Şedd-i Rihal (üç mescidin dışındaki mescidlere ziyarete gitmek)" ve "kabir ziyareti" hakkında fetva verilmesini yasaklayan bir ferman yayınlamıştı.)

Böyle hareketlerden ötürü (Sultan'a itaat etmemeyi kasdediyor.(çev.) yeni bid'atler çıkar diyenlerin sözlerinin fesadını basiret sahibi olan herkes kolayca anlar ve bilir ki gerçek bunun aksidir.

Bu başlı başına önemli bir konuma sahip olan bir meseledir.

"Onun haberini bir süre sonra (mutlaka) öğreneceksiniz." (es-Sa'd/88)

Onlar (muhaliflerimiz) "el-İhnaiye" adlı risalemizin gerisini de getirmemizi istemekteydiler. Halbuki onların ilim öğrenmiş oldukları kaynaklarda "el-İhnaiye" de olanın kat kat fazlası ve onların dillerini susturacak gerçekler var. Bunların yaptıkları cehaletlerinden başka bir şey değildir. Başlarını içinden çıkacağını bilmedikleri büyük bir belânın içine soktular. Mesele size ulaşandan da daha büyük. Rabbimiz'e hamdolsun biz O'nun yolunda büyük bir cihad vermekteyiz. Bizim bu cihadımız. Kazan Han'ın yanında Cebeliye, Cühemiye ve Ittihadiye fırkaları ile yaptığımız cihad gibidir.

Bu bize ve insanlara Allah'ın büyük nimetidir fakat insanların çoğu bunu bilmezler.

 

Facebook beğen
 
Kur.an ve Sünnet
 
Kur'an ve Sünnet
Kur'an ve Sünnet
 
Kur'an ve Sünnet
Kur'an ve Sünnet
 
Kur'an ve Sünnet
Kur'an ve Sünnet
 
Kur'an ve Sünnet
 
Kur'an ve Sünnet
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol