Kur'an ve Sünnet
   
 
  Ölüden Birşey Dilemek İçin Yapılan Mezar Ziyaretleri

بســـم الله الرحمن الرحيم

 

Ölüden Birşey Dilemek İçin Yapılan Mezar Ziyaretleri

 

Ölüden bir şey dilemek, ölüyü araya koyarak yeminle Allah'ı her hangi bir taahhüd altına almaya kalkışmak veya mezar başında yapılacak bir duanın kabul edilmesini istemek gibi maksatlar için mezarları ziyaret etmeye gelince:

Bu ümmetin öncüleri arasında hiç kimse, yani ne sahabilerden ve ne de onlara titizlikle bağlı ikinci nesilden her hangi bir kimse, böyle bir şey yapmış değildir. Bunlar daha sonraki dönemlerde ortaya çıktı. Hatta aralarında İmam-ı Malik'in bulunduğu bazı İslâm alimleri:

“Peygamberimizin mezarını ziyaret ettik” şeklinde bir söz söylemeyi bile mekruh saymışlardır.

Nitekim Kadı Iyaz:

“İmam-ı Malik 'Peygamberimizin mezarını ziyaret ettik' şeklinde konuşmaktan hoşlanmaz, böyle bir sözü mekruh sayardı” diyor.

Alimlerden biri bu mekruh saymayı Peygamberimizin mezarlık ziyaretçilerine lanet etmesi gerekçesine bağladı. Ama Kadı Iyaz:

“Peygamberimizin Daha önce size mezarlıkları ziyaret etmeyi yasaklamıştım, ama oraları ziyaret ediniz” şeklindeki hadisi bu yorumu çürütür” diyor.

Bir başka açıklamaya göre İmam-ı Malik:

“ziyaret eden, ziyaret edilenden daha üstündür” şeklindeki öz deyişe dayanarak bu deyimi kullanmayı mekruh saymıştır. Fakat Kadı Iyaz'a göre bu da önemli bir gerekçe değildir. Çünkü her ziyaretçi bu öz deyişte belirtilen nitelikte olamaz. Nitekim bilindiği gibi bir hadiste:

“Cennetliklerin Rabb'lerini ziyaret ettiklerinden” söz edilmiştir, yani Peygamberimiz “ziyaret” sözünü Allah hakkında kullanmakta hiç bir sakınca görmemiştir.

Kadı İyaz'ın yorumuna göre bu mekruh saymanın asıl gerekçesi “ziyaret” sözcüğünün Peygamberimizin mezarı ile tamlama oluşturmasıdır. Yani eğer adam:

“Peygamberimizi ziyaret ettik” deseydi İmam-ı Malik bu sözü mekruh saymazdı. Çünkü Peygamber Efendimiz:

Ya Rabbi, mezarımın tapınılan bir put olmasına meydan verme. Peygamberlerin mezarlarını mescid (tapınak) edinen kavimler Allah'ın şiddetli gazabına uğramıştır” buyurmuştur.

Demek ki, İmam-ı Malik, müşrikliğe doğru herhangi bir açık kapı bırakmamak ve bu tehlikeyi köklü bir biçimde önleyebilmek için “ziyaret” sözü ile “mezar” sözünün tamlama oluşturmasını, daha önceki ümmetlere benzeme tehlikesine meydan vermeme endişesi ile, doğru görmemiştir.

Oysa zamanımızda çoğu kimseler Peygamberlerin ve saygıdeğer salih şahsiyetlerin mezarları ile ilgili olarak “ziyaret” sözcüğünü kullanırken, çoğunlukla şeriata uygun mezarlık ziyaretlerini değil, bid'at, hatta şirk niteliğindeki ziyaretleri kasdetmektedir.


بســـم الله الرحمن الرحيم

 

Uydurma Hadisler

 

Şunu da bilmek gerekir ki;

Peygamberimiz hiç bir belirli mezarı ziyaret etmeyi ne emretmiş ve nede özendirmiştir.

Bu konuda O'ndan bize ulaşan bir tek hadis bile yoktur. Ne güvenilir hadis kaynaklarında ve nede hadis derlemelerinde böyle bir hadise rastlanmaz. Bu tür bazı rivayetlerin olduğu ileri sürülüyorsa da bunların tümü uydurma ve asılsızdır. Söz konusu hadislerin en tanınmışı Dare-Kutnî tarafından rivayet edilen ve hadis uzmanları tarafından söz birliği ile “zayıf” sayılan şu sözde hadistir;

“Kim Ben'im ve atam Halil İbrahim'in mezarlarını aynı yıl içinde ziyaret ederse, Allah adına ona cennet-i garanti ederim.”

(Nevevî Şerh El-Mühezzeb adlı eserinde bu hadis konusunda şu bilgiyi vermektedir:

“Bu haber batıldır. Cenab Peygamberden böyle bir şey nakledilmemiştir. Ayrıca sahih veya zayıf hadisleri içeren eserlerde de böyle bir hadise rastlanılmamaktadır. Bu olsa olsa facir-kötü niyetli- kimselerin uydurduğu -mevzu- bir hadistir, c. 2, s. 481.)

 Aşağıdaki şu iki hadis de aynı nitelikte, yani uydurma ve asılsızdır.

-  “Kim Ben'i öldükten sonra ziyaret ederse sanki Ben'i hayattayken ziyaret etmiş gibidir.”

Kim hacca gelir de Ben'i ziyaret etmezse Bana eziyet etmiş olur.

(Hadis imamları bu iki hadisin de diğeri gibi asılsız olduğunu kanıtlamışlar. Bkz. Şevkânî, El-Fevaid el-Mecmua, s. 117, 118; El-Mekasıd el-Hasene, s. 427,428; Keşf el-Hafa, c. 2, s. 346, 347, 348.)

Fakat Peygamberimizin (salât ve selâm üzerine olsun) belirli bir dönem yasakladığı mezar ziyaretlerini bilâhere serbest bıraktığı kesindir. Bu husus aşağıdaki sahih hadislerle sabittir:

Daha önce size mezarlıkları ziyaret etmeyi yasaklamıştım. Ama artık onları ziyaret ediniz.”

Rabbimden annem için istiğfar edeyim diye izin istedim. Bunun için Bana izin vermedi. Fakat onun mezarını ziyaret etmek üzere izin istedim. Bana izin verdi. Mezarları ziyaret ediniz. Çünkü oralar size ölümü hatırlatır.”

Peygamberimizin bu hadislerde söz konusu ettiği mezarlık ziyareti, ahireti hatırlatma amacı güden bir ziyarettir. Bundan dolayı bu amaçla kafirlere ait mezarlar da ziyaret edilebilir.

Bu arada Peygamberimizin Medine yakınlarındaki Bakî mezarlığına giderek orada yatan müslüman ölülere selâm verdiğini ve onlar için dua ettiğini biliyoruz. Bu şekildeki ziyaret müslümanlara özgüdür. Tıpkı cenaze namazının müslüman ölülere mahsus olması gibi.



Facebook beğen
 
Kur.an ve Sünnet
 
Kur'an ve Sünnet
Kur'an ve Sünnet
 
Kur'an ve Sünnet
Kur'an ve Sünnet
 
Kur'an ve Sünnet
Kur'an ve Sünnet
 
Kur'an ve Sünnet
 
Kur'an ve Sünnet
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol