Kur'an ve Sünnet
   
 
  Kâfirlere Verilen Nimetler Gerçek Anlamda Nimet midir?

بســـم الله الرحمن الرحيم

 

Kâfirlere Verilen Nimetler Gerçek Anlamda Nimet midir?

 

Bundan dolayıdır ki, aralarında, bizim arkadaşlarımızın da bulunduğu bazı ilim adamları:

“Allah'ın kâfirlere vermiş olduğu nimetler, gerçek anlamda nimet midir, değil midir?” konusunda tartışmaya düşmüşlerdir.

Gerçi bu tartışma daha çok “nimet” kelimesinin sözlük anlamı ile ilgili “sözel (lâfzı) bir tartışmadır.

Ama Kur'an'ın şu ayetleri de bize bu isimlendirmeyi kuşku ile karşılamamız gerektiğini hatırlatmaktadır.

“Onlar kendilerine verdiğimiz servetlerin ve evlâtların, iyiliklerine olduğunu mu sanıyorlar? Hayır, onlar gerçeğin farkında değildirler” (Müminun:55)

“Kendilerine yapılan uyarıları unutunca, üzerlerine her şeyin kapılarım açıverdik; kendilerine verilenler ile sevince daldıkları sırada da ansızın onları kıskıvrak yakaladık da birden bire bütün umutlarını yitirdiler” (En'am:44)

Peygamber Efendimiz -salât ve selâm üzerine olsun- şöyle buyuruyor:

“Allah'ın günah işlemeye devam eden bir kula her hangi bir nimet verdiğini gördüğünüz zaman biliniz ki, bu Allah'ın kula tanıdığı bir mühlettir.”

(Benzer bir diğer hadisi Ahmed Müsned'inde Ukbe b. Amir'den şu sözlerle nakletmiş: “Baş kaldırmasına rağmen Allah bir kula istediğini verdiğini gördüğün zaman bu bir istidraçtır -mühlet vermedir-. El-Müsned, c. 4, s. 145, Süyûtî, El-Camî El-Sağîr, c. 1, s. 97, H. No: 629. Suyutû hadisi “hasen” olarak tanımlamaktadır.)

بســـم الله الرحمن الرحيم

 

Allah'dan Başkasına Dua Etmek

 

Dileme biçimi açısından haram olan duaya gelince bu kimi zaman Allah'dan (c.c.) başkasına dua etmekle olur. Tıpkı büyücülerin yıldızlara seslenmeleri ve onlara tapınmaları gibi. Bu tür duaların arkasından -eğer bir müminin duası veya ibadeti bu sonucu engellemez ise- bazı dileklerin gerçekleştiği görülebilir.

Bu yüzdendir ki, bu tür uygulamalar; peygamberlerin etkilerinin zayıfladığı dönemler ile kâfirlerin ve münafıkların egemen olduğu ülkelerde İslâm ülkeleri ile İslâmın egemenlik dönemlerinde olduğundan daha yaygın ve geçerli olurlar.

Bunun bir başka örneği de şudur:

Ben öyle kimseler tanıyorum ki, bunlar başlarına sıkıntı gelince hayatta olan bazı şahsiyetlere yakarırlar da başlarına gelen sıkıntılardan kurtulurlar. Bazen de bazı şaşırtıcı şeyler de gördükleri olabilir. Tabi ki, kendisine yakarılan kimsenin bu işlerden ne haberi ve nede bilgisi vardır. Böylelerinin bazıları kimi zaman gruplara beddua ederler veya onlara zarar dokundurmak isterler ve arkasından yaşayan ve ölmüş bulunan bazı kimselerin söz konusu gruplara zarar vermeyi üstlendiklerini, hatta onlara karşı kılıçlarla döğüştüklerini görürler. Oysa destek verdikleri sanılan bu şahısların hayatta olanlarının bile bu işlerden haberleri olmaz. Bu durum hiç şüphesiz Allah'ın (c.c.) bir eylemidir. Sebebi de ya destek sağladığı sanılan kimse ile ona bağlılık sunan kişi arasında ki bir özel durum veya doğrudan doğruya Allah'a yöneltilmiş, O'nun emrine uygun bir ibadettir. İkinci ihtimal daha önceliklidir.

Bazen putlara tapanlar, Allah'ın kendilerine dönük sevgisinin sonucu sandıkları bu tür bazı haram nitelikli gelişmeler ile karşılaşabilirler. İsteklere karşılık veremeyecekleri kesin olan muhataplara dua edilmesinden sonra eğer beklenen sonuç gerçekleşirse bu sebebin söz konusu muhatab sebebi ile veya doğrudan doğruya onun fiili etkisi ile meydana geldiği nasıl düşünülebilir?

Bu yüzden bu sonucu, az önce anlattığımız sebebe bağlı olarak Allah'ın meydana getirdiğine hükmedilir. Fakat sonucu meydana getiren sebep haram olunca böyle denmesi caiz olmaz. Tıpkı zehir içilmesinin arkasından Allah tarafından meydana getirilen hastalıklar gibi.

Özü bakımından haram niteliği taşıyan bu dua bazen Allah'dan başkasına yöneltilmiş bir dua olabileceği gibi kimi zaman da hristiyanların “Ey Allah'ın anası” demeleri gibi Allah'dan başkasını Allah'a aracı koşarak yapılan bir dua da olabilir.

Baze dua Allah'a dönük olur, ama Allah'ın onaylamayacağı dolambaçlı objelere sığınalarak yapılmış olur. Tıpkı müşriklerin putlarını araya koyarak Allah'a yalvarmaları gibi.

Kimi zaman da dua Allah'a yapılır, ama Allah'a yalvarırken kullanılması yakışıksız bir dil kullanılır. Bu da Allah tarafından belirlenen ölçülerin dışına çıkma anlamına gelir, o kategoriye girer.

 


Facebook beğen
 
Kur.an ve Sünnet
 
Kur'an ve Sünnet
Kur'an ve Sünnet
 
Kur'an ve Sünnet
Kur'an ve Sünnet
 
Kur'an ve Sünnet
Kur'an ve Sünnet
 
Kur'an ve Sünnet
 
Kur'an ve Sünnet
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol