Kader konusuna düşüncesizce dalan dalâlet ehli, kendi içinde üç kısma ayrılır:
1 - Mecûsiyye,
2 - Müşrikiyye ve
3 - İblîsiyye.
1 - Mecûsiyye, Allah'ın emir ve nehyine iman etseler de kaderi inkâr edenlerdir. Bunların aşırıları, ilim ve kitabı (levh-i mahfuz) inkâr eder. Ilımlı olanları ise Allah'ın iradesi / dilemesini (meşietini), yaratması ve kudretinin kapsamlılığını inkâr ederler ki bunlar Mu'tezile ve onlara uyanlardır.
2 - İkinci grup (Müşrikiyye), kaza ve kaderi kabul edip, emir ve nehyi inkâr eden müşriklerdir.
Allah Te'âlâ:
"Müşrikler diyecekler ki: Allah isteseydi/dileseydi ne biz ne de babalarımız/atalarımız ortak koşardık, ne de bir şeyi de haram yapmazdık/kılmazdık." (En'âm 6/148) buyurmuştur.
Binaenaleyh, emir ve nehyin iptali noktasında kaderi delil getiren kimse bunlardandır. Bu durum, hakikat iddiasında bulunan mutasavvıflarda çokça görülür.
3 - Üçüncü grup (İblîsiyye), emir ve nehyi (kader ve şer' emirlerini) kabul etmekle birlikte, -bunların öncüsü olan İblîs hakkında mezhepler tarihi müelliflerinin ve Ehl-i Kitab'ın naklettiği üzere- bunu Allah Te'âlâ'nın bir çelişkisi olarak gören ve O'nun hikmet ve adaletine dil uzatan İblîsiyye'dir.
Kastedilen şudur:
Bunlar, dalâlet ehlinin (emir ve nehiyle kader hakkında) safsatalarıdır.
|