Kur'an ve Sünnet
   
 
  Bütün Nebilerin, Rasullerin Kendisiyle Gönderildiği Esas

بســـم الله الرحمن الرحيم

 

Bütün Nebilerin, Rasullerin Kendisiyle Gönderildiği Esas

 

Mutlak olarak (Hiç şüphesiz) İslâm'ın baş unsuru / temeli:

"Allah'tan başka ibadete layık ilâh bulunmadığına" şehadet etmektir."; ve tüm peygamberler bununla, bu esas üzere gönderilmiştir.

Nitekim Allah Te'âlâ şöyle buyurmaktadır:

"Andolsun ki biz, 'Allah'a kulluk/ibadet edin ve Tâğut'tan sakının' diye (emretmeleri için) her ümmete bir rasul  gönderdik." (Nahl 16/36);

"Senden önce hiçbir resul göndermedik ki ona: 'Benden başka ibadete layık ilâh yoktur; şu halde bana kulluk edin' diye vahyetmiş olmayalım." (Enbiyâ 21/25);

Hz. İbrahim hakkında:

"Hani İbrahim babasına ve kendi kavmine demişti ki: "Hiç tartışmasız ben, sizin tapmakta olduklarınızdan (ibadet ettiklerinizden) uzağım." 

"(Ancak) Beni yaratan başka. İşte O beni hidayete (doğru yola) yöneltip-iletecektir." 

"Ve bunu (bu tevhid inancını) onun ardında (kendi soyunda) kalıcı bir kelime olarak kılıp bıraktı ki belki (Allah'a) dönerler diye." (Zuhruf 43/26-28);

Yine O'nun ağzından:

"İyi ama, ister sizin, ister Önceki atalarınızın; neye taptığınızı (biraz olsun) düşündünüz mü? iyi bilin ki onlar benim düşmanımdır; ancak âlemlerin Rabbi (benim dostumdur)" (Şuarâ 26/75-77);

"İbrahim'de ve O'nunla beraber olanlarda, sizin için gerçekten güzel bir örnek vardır. Onlar kavimlerine:

"Biz sizden ve sizin Allah'tan başka taptıklarınızdan (ibadet ettiklerinizden) uzağız (beriyiz). Sizi inkar ediyoruz. Yalnız Allah'a iman edinceye kadar bizimle, sizin aranızda ebedî düşmanlık ve öfke belirmiştir. Yalnız İbrahim babasına:

"Andolsun ki senin için bağışlanma dileyeceğim. Ancak, Allah'tan sana gelecek -herhangi- bir-şeyi önleme gücüne malik değilim" demesi (bundan) müstesnaydı.. (İbrahim ve beraberinde olanlar): Rabbimiz, sana güvendik, sana yöneldik ve sanadır dönüş." (Mümtehine 60/4) ve

"Senden önce gönderdiğimiz elçilerimize (ümmetlerine) sor! Rahmân'dan başka tapılacak (kulluk yapıp, ibadet edilecek) ilahlar (edinin diye) emretmiş miyiz?" (Zuhruf 43/45) buyurmuştur.

Yine Allah Te'âlâ Nuh, Hud, Salih ve diğer resullerinin kavimlerine: 

"Allah'a kulluk edin, sizin O'ndan başka kulluk edilmeye layık bir ilahınız yoktur" dediklerini ifade etmiştir. ( A'râf 7/59, 65, 73, 85;  Hûd 11/50, 61, 84)

Ashab-ı kehf hakkında:

"... hakikaten onlar, Rableri'ne inanmış gençlerdi. Biz de onların hidayetini arttırdık. Onların kalplerini metîn kıldık. O yiğitler (o yerin hükümdarı karşısında) ayağa kalkarak dediler ki: Bizim Rabbimiz, göklerin ve yerin Rabbi'dir. Biz, O'ndan başkasına ilah demeyiz. Yoksa saçma sapan konuşmuş oluruz. Şu bizim kavmimiz Allah'tan başka ilahlar edindiler. Bari bu ilahlar konusunda açık bir delil getirseler. (Ne mümkün!) Öyle ise Allah hakkında yalan uydurandan daha zalimi var mı?" (Kehf 18/13-15) buyurmuştur.

 


Facebook beğen
 
Kur.an ve Sünnet
 
Kur'an ve Sünnet
Kur'an ve Sünnet
 
Kur'an ve Sünnet
Kur'an ve Sünnet
 
Kur'an ve Sünnet
Kur'an ve Sünnet
 
Kur'an ve Sünnet
 
Kur'an ve Sünnet
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol