Kur'an ve Sünnet
   
 
  Müşriklerin Kabul Ettiği Tevhidin Anlamı

بســـم الله الرحمن الرحيم

 

Müşriklerin Kabul Ettiği Tevhidin Anlamı

 

Kaderi isbat eden Ehl-i Sünnet'e mensup bu düşünürlerin (kelâmcıların kendilerine çizdikleri nihaî sınır) ortaya koydukları görüşün varacağı son nokta, "tevhîd-i rubûbiyyet (Rububiyyet Tevhidi)" ve Allah'ın her şeyin Rabbi olduğudur. Bununla birlikte, müşrikler de müşrik olmalarına rağmen bunu (rubûbiyyet tevhidini) kabul / ikrar etmekteydiler.

Benzer şekilde, mutasavvıflardan bazıları ile marifet, tahkîk ve tevhîd yolunu tutanlara göre tevhidin son noktası şühûdî tevhîd, Allah'ın her şeyin Rabbi, Meliki (hâkimi) ve yaratıcısı olduğunu görmektir.

Özellikle arif bulduğu şey ile varlıktan (mevcuduna dalarak kendi vücudundan), gördüğü şey ile görmesinden (meşhuduna dalarak kendi şühûdundan) ve bildiği şey ile bilmesinden (mar'ûfuna dalarak kendi ma'rifetinden) "gaib olup", -aslında var olmayan şey fena bulacak ve ezelî olan varlık da bakî kalacak biçimde- tevhîd-i rubûbiyyette (Rububiyyet Tevhidinde) "fena" bulduğunda, onlara göre bu, daha ötesi olmayan, varılacak son noktadır.

Müşriklerin kabul ettiği tevhidin anlamının da bu olduğu bilinmektedir. Kişi, salt bu tevhîd (Rububiyyet Tevhidi) ile Allah'ın velîsi veya evliyanın önde gelenlerinden olmak bir yana, Müslüman bile olmaz / olamaz.

Tasavvuf ve marifet ehlinden bazı gruplar, sıfatları da isbat ederek bu tür tevhidi ortaya koyarlar ve böylelikle âlemin, yarattıklarından ayrı bir Yaratıcı'sının varlığını isbat etmekle birlikte "Rububiyyet Tevhidinde" fena bulurlar.

Başka bir grup ise buna sıfatların inkârını da eklerler ve sıfatları iptal edenlerden olurlar (sıfatları nefyederek ta'tile saparlar). Bu (bunların durumu) ise, müşriklerin pek çoğunun durumundan daha kötüdür.

(Rubûbiyyet Tevhîdi: Tevhidin bu türü, Allah'ı fiillerinde birlemektir. Yüce Allah'ın Rabb olması, yaratması, yetiştirmesi ve imkan vermesi bakımından tekliğidir. Rasulullah (sallallahu aleyhi ve sellem) dönemindeki müşrikler tevhidin bu türünü kabul ediyorlar, bunu inkara kalkışmıyorlardı. Fakat tevhidin bu çeşidini kabul etmeleri, onların İslam'a girmeleri için yeterli değildi. İşte bu yüzden Rasulullah (sallallahu aleyhi ve sellem), döneminin müşrikleriyle savaşmış, onların canlarını ve mallarını helal kabul etmiştir.)

 


Facebook beğen
 
Kur.an ve Sünnet
 
Kur'an ve Sünnet
Kur'an ve Sünnet
 
Kur'an ve Sünnet
Kur'an ve Sünnet
 
Kur'an ve Sünnet
Kur'an ve Sünnet
 
Kur'an ve Sünnet
 
Kur'an ve Sünnet
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol