Kur'an ve Sünnet
   
 
  İmam Tahavî’nin Hayatı

İmam Tahavî’nin Hayatı

 

İsmi (Künyesi):

 

Ebu Ca’fer Ahmed b. Muhammed b. Selâme el-Ezdî et-Tahavî’dir.

 

Doğumu ve Tahsili:

 

H. 239’da Mısır’da doğdu. Oranın şartlarına göre ilim tahsil etti. O’nun ilk hocası babası Ahmed b. Muhammed b. Selâme’dir. Yanında en çok ilim tahsil ettiği özel hocası ise dayısı İsmail İbn Yahya el-Müzenî’dir. Bu şahıs da İmam-ı Şafiî’nin en yakın ve en fakih arkadaşı ve talebelerinden biriydi. İmam Tahavî tahsil hayatı boyunca memleketlisi ve yabancı birçok alimden ders almıştır.

Kâhire’ye gelen büyük âlimlerle buluşup görüşme imkânı bulan Tahavî, onların ilimlerinden istifade etmiştir.

 

Tahavî’nin Hocaları ve İlmi Derecesi:

 

Tahavî’nin kendilerinden ilim tahsil ettiği 300’den fazla hocası vardır. Ehl-i ilimden olan hocalarının bir çoğu Tahavî’yi medhü senâ etmişlerdir. Mısır’lılardan İbn Yûnus şöyle demiştir: “Tahavî, sikadır, fakihdir, âlimdir; O’nun gibi bir ilim adamı daha gelmedi.”[1] Bizce bu şehadet İmamı Tahavî’nin ilim derecesini ortaya koyması bakımından yeter. Çünkü İbn Yûnus’un kavli Mısır’lılar için en sağlam sözdür. İmam Zehebi ise Tarihü’l-Kebir’inde şöyle der: “Fakihtir, Muhaddistir, Hafızdır, büyük İslâm âlimlerinden biridir.” İbn Kesir ise el-Bidaye ve’n-Nihaye kitabında şöyle söylemiştir: “Sikadır, muhaddistir, hafızdır ve büyük önderlik ve örnekliği olan bir âlimdir.” Aynı sözü İbn Esir de “Lübab”da söylüyor. Bu söylenenlere bir çok İslâm alimleri de katılıyor.

İmam Tahavî, önceden Şafiî mezhebinde iken, sonradan Hanefî mezhebini tercih etmiştir. Bu tercihinin sebebi, o zamanın cahillerinin Hanefi mezhebine saldırmasıydı deniyorsa da, gerçek sebebin hocası ve dayısı olan İmam Müzenî’nin, meselelerin çözümü için devamlı olarak İmam-ı Azam Ebu Hanife’nin kitaplarına başvurup incelemesinden, Tahavî Hanefi mezhebine meyletmiştir.

Ancak bu meyl cahilane, taassub içinde ve kuru bir taklid şeklinde değildir. Zira İmam Tahavî müctehid bir alimdir. Sahih kavil nerede ise, Ebu Hanife Metodu ile O doğrunun yanında yer almaktaydı.

Tahavî’nin ilmi gücü hakkında söylenenler ile meydana getirdiği eserler (ki fıkıh, akîde, müşkil ve ahkam konusunda eşsiz eserler vermiştir), O’nun değerini, açık bir şekilde ortaya koymaktadır.

 

Eserleri:

 

1- el-Akîdetü’t-Tahâviyye: (Elimizdeki şerhini okuduğunuz eser.)

2– Maâni’l-Âsar: Bu kitapta fıkhî meseleleri kaynaklarıyla ve delilleriyle arzediyor. Ulemâ arasında ihtilaflı olan meselelerde delili kuvvetli olanı tercih ediyor. Bizce yeni başlayan ilim talebesi için, bu eseri okumak, özgür bir ilmi şahsiyetin oluşmasında çok faydalıdır.

3– Müşkülü’l-Âsar: Tahavî bu eserinde de hadislerdeki müşkilleri çözümlemiştir. Kendi devrinden önce yazılanlarla ve kendinden sonra yazılanlarla mukayesesi yapıldığında bu eser Tahavî’nin hadis sahasındaki vukufiyetini çok açık bir şekilde ortaya koymaktadır. Tahavî müşkül görünen hadisin ravilerini verir, ravileri eleştirir, konu ile ilgili ayet verir, lügat kaidelerini kullanır, ayetlerin nüzul sebebini ve hadislerin vürûd sebeplerini zikredip, neticede müşkilin giderilmesi doğrultusunda anladığı manayı ustalıkla ve zekice ortaya koyar, meseleyi muallakta bırakmaz.

4– Muhtasar fi’l-Fıkıh Alâ furûi’l-Hanefiye: Bu eserde Hanefi mezhebine göre fer’i meseleleri en sahih rivayetlerine, dirayet ve fetvaca en kuvvetlilerine dayanarak özel bir şekilde toplamıştır. Hanefi mezhebinde ilk yazılan muhtasardır.

5– Sünenü’ş-Şafiî: Bu eserde dayısı ile hocası Müzeni’nin İmam Şafiî’den dinlediği hadisleri toplamıştır.

Bu eserin İslâm dünyası için en büyük önemi Hanefi bir alimin, Şafiî’nin birinci kaynaktan sözlerini ve fıkhî görüşlerini toplamış olmasıdır. Bu da o zamanki alimlerin birbirlerine karşı taassup içinde olmadığını, mezheplerin de hevâ ve hevesten kaynaklanmadığını gösterir.

Tahavî’nin İslâm kaynaklarında yayımlanmış ve yayımlanmamış daha bir çok eserlerinden bahsedilmektedir.

Biz burada şaheser kabul edilen en meşhur eserlerinden birkaçını zikrettik.

 

Ölümü:

İmam Tahavî, H. 321’de vefat etmiştir. Allah rahmet eylesin, O’ndan razı olsun ve Rasûlullah ile haşretsin! Çağımızdaki İslâmi uyanışa ışık tutması arzusuyla Guraba Yayınları olarak, el-Humeyyis’in Tahavî’nin akaidine yazdığı bu şerhi yayınlıyoruz.

Hemen burada; bütün eserlerini neşretmemiz için yayınevimize izin veren değerli ilim adamı Dr. Muhammed b. Abdurrahman el-Humeyyis’e de teşekkürlerimizi bir borç biliriz. Allah kendisinden razı olsun çalışmalarında güç ve kuvvet versin.

Bu kitabın, ilim talebelerinin elinden düşmeyen bir ders kitabı olmasını diliyoruz çünkü o buna layıktır. Buna bizi zorlayan diğer bir etken de İmam Ebu Hanife’yi fıkıhta-amelde büyük imam kabul edip de akîde konusunda O’nun görüşlerini terk etmenin ortaya çıkaracağı çelişkidir. Böylesi bir yanlış tutumdan kurtulmamız elbette İmam Tahavi’nin bu İmam Ebu Hanife’nin itikadıdır diyerek ortaya koyduğu akîde metni “Tahavi Akîdesi”ni öğrenmekle mümkün olacaktır.

Bu kitabı neşretmemizi bizlere nasip eden Allah’a sonsuz hamd-ü sanâlar olsun.


 

Önsöz

 

Hamd, ancak Allah içindir. O’na hamdeder, O’ndan yardım ve mağfiret dileriz. Nefislerimizin şerrinden, amellerimizin kötülüklerinden Allah’a sığınırız. Allah’ın hidayete ilettiğini kimse saptıramaz, saptırdığını da kimse hidayete iletemez.

Şehadet ederim ki Allah’tan başka hiçbir ilah yoktur. O bir ve tektir, O’nun ortağı yoktur. Yine şehadet ederim ki, Muhammed O’nun kulu ve Rasûlüdür.

“Ey iman edenler! Allah’tan, O’na yaraşır şekilde korkun ve siz ancak Müslümanlar olarak can verin.” (Âl-i İmran, 3/102)

“Ey insanlar! Sizi bir tek nefisten yaratan ve ondan da eşini yaratan ve ikisinden bir çok erkekler ve kadınlar üretip yayan Rabbinizden sakının. Adını kullanarak birbirinizden dilekte bulunduğunuz Allah’tan ve akrabalık haklarına riayetsizlikten de sakının. Şüphesiz Allah sizin üzerinizde gözetleyicidir.” (en-Nisa, 4/1)

“Ey iman edenler! Allah’tan korkun ve doğru söz söyleyin. Ki Allah işlerinizi düzeltsin ve günahlarınızı bağışlasın. Kim Allah’a ve Rasûlü’ne itaat ederse, büyük bir kurtuluşla kurtulmuş olur.” (el-Ahzâb, 33/70-71)

Bundan Sonra:

Muhakkak ki, sözlerin en doğrusu Allah’ın Kelam’ı, yolların en hayırlısı Muhammed Sallallahu Aleyhi Vesellem’in yoludur. İşlerin en kötüsü ise sonradan uydurulanlardır. Sonradan uydurulup dine sokulan her iş bid’at, her bid’at sapıklık ve her sapıklık da ateştedir.

Bu kitap, Ehl-i Sünnet ve’l Cemaat akîdesinin, Ümmet’in fakihlerinden Ebu Hanife  en-Nu’man b. Sabit el-Kufî, Ebu Yusuf Ya’kub b. İbrahim el-Ensarî ve Ebu Abdillah Muhammed İbnu’l Hasen eş-Şeybanî’nin mezhebine göre; İmam Ebu Ca’fer et-Tahavî’nin tasnif ettiği akaid kitabının kısa ve özet bir şerhi ve açıklamasıdır. Allah -Celle Celâluhu- O’na rahmet eylesin; gerçekten de çok güzel ve faydalı bir eser meydana getirmiştir. Nasıl faydalı olmasın ki? O, adı geçen imamların akîdesini nakletmede en güvenilir âlimlerdendir. Zira O, Hanefî mezhebinde çok derin ve köklü bir ilmî mertebeye sahipti. O, Hanefî imamlarının akîdesini tesbit etmede güvenilir alimlerin başlarında yer alır. Çünkü o hem fakihlerin nezdinde, hem de muhaddislerin nezdinde “sika=güvenilir” bir kimsedir.

İmamların hemen hemen tamamı, Tahavî’nin kararlaştırdığı bu akaid metnini kabul etmişlerdir. Bunun için bu akîde metnine birçok şerhler ve ta’likler yazılmıştır. Bu çalışmaların kimisi Sünnet’e uygun bir şekilde, kimisi de Kelamcıların metodu üzerine yapılmıştır. Bu şerhlerin en zengini ve en yararlısı, İmam İbn Ebi’l-İzz el-Ezraî el-Hanefî’nin çalışmasıdır. O, Tahavî’nin risalesine şerh yazarken şu üç meselede o’nun görüşlerine açıklama getirmiştir:

1- Tahavî, “başlangıcı olmayan kadîm” lafzını kullanır. Bu kavram Kelamcıların uydurmalarındandır. Allahu Teâla O’nun kendisini yahut Rasûlü -Sallallahu Aleyhi Vesellem-’in O’nu isimlendirdiği isimlerden başka bir şeyle isimlendirilemez.

2- “Allahu Teâla hadler, gayeler, erkan, organlar ve aletlerden münezzehtir” sözü. Bu lafızlar Şeriat’ta ne ispat ve ne de inkâr amacıyla varid olmuştur. Aksine bu, Kelamcıların uydurmalarındandır. Onun için biz Şeriat’ın lafızlarını kullanmalıyız.

3- “İman; dil ile ikrar, kalp ile tasdiktir” sözü. Tahavî böylece amelleri “iman”ın adının dışına çıkarıyor. Bu, muhtelif mezheplerden selef âlimlerinin ittifak ettiklerine aykırıdır.

İmam Tahavî’ye, İbn Ebi’l-İzz’e ve diğer imamların hepsine Sünnet’e ve Ehl-i Sünnet ve’l-Cemaat akîdesine hizmet ettikleri için, Allah -Celle Celalühü- rahmet eylesin.

Ben de bu “Akide”yi ilk başlangıç yapan ilim talebelerine ve genel olarak Müslümanların hepsine yararlı olması için çok öz bir biçimde açıkladım.

Allah’tan dileğim o ki, bu kitabımı müslümanlara yararlı kılsın ve onu Kıyamet günü Mizanımda ağır gelmesi için iyi amel tarafına koysun! Allah bütün niyetlerin gayesidir. O bize yeter! O ne güzel vekîldir! Dualarımızın sonu âlemlerin Rabbi olan Allah’a hamd etmektir.

Prof. Muhammed b. Abdurrahman

el-Humeyyis


 

[1] Tarih, İbni Asâkir, 7/368.


Facebook beğen
 
Kur.an ve Sünnet
 
Kur'an ve Sünnet
Kur'an ve Sünnet
 
Kur'an ve Sünnet
Kur'an ve Sünnet
 
Kur'an ve Sünnet
Kur'an ve Sünnet
 
Kur'an ve Sünnet
 
Kur'an ve Sünnet
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol