Kur'an ve Sünnet
   
 
  ONİKİNCİ DERS

ONİKİNCİ DERS

 

41. Haberlerde rivayet edildiği üzere Rasûlullah -Sallallahu Aleyhi Vesellem-’in ümmeti için sakladığı “şefaat” haktır.

42. Allah’ın Adem Aleyhisselam ve O’nun zürriyetinden almış olduğu “Misak” haktır.

 

ŞERH

 

Rasûlullah -Sallallahu Aleyhi Vesellem-’in şefaatı haktır. Allah Rasûlü -Sallallahu Aleyhi Vesellem-’in en büyük şefaati Mahşer’deki şefaatıdır. Allah o gün onlar arasındaki davaları çözer. Allahu Teâla Rasûlullah’a; “şefaat iste, şefaatçi kılınacaksın.” buyurur. Bu şefaat şek ve şüphe edilmeyecek bir sûretle sabit ve haktır. Hâkezâ Allah Rasûlü -Sallallahu Aleyhi Vesellem-, Ümmetinden kötülükleri ile iyilikleri denk gelen kimselere şefaat edecektir. Yine Allah Rasûlü -Sallallahu Aleyhi Vesellem-, Cehennem’e gitmeleri emredilip de O’nun şefaatıyla Cennet’e gidecek olanlara da şefaat edecektir. Rasûlullah -Sallallahu Aleyhi Vesellem-’in bir diğer şefaatı da, Cennet’e girmiş olanların derecelerinin yükselmesi içindir. Ayrıca Ümmetinden şefaat ettikten sonra hesap görmeden Cennet’e girecekler de vardır. Başka bir şefaati de, Cehennem azabını hakettiği halde azaplarının hafifletilmesi için şefaat edeceği kimseler içindir. Yine, bütün mü’minlerin Cennet’e girmeleri için de şefaatı vardır. Ayrıca, Ümmetinden büyük günahlarından dolayı Cehennem’i haketmiş olanlara da şefaatı olacaktır.

Bu şefaat türlerinin hepsi haktır ve gerçektir. Bunların hepsi Allah Rasûlü’nden gelen sahih haberlerle sabittir. Ancak bu şefaatlerin hepsi, Allah’ın izni olmadan olmayacaktır:

“De ki: Şefaatın hepsi ancak Allah’ındır.” (ez-Zümer: 39/44)

“Onlar, Allah’ın razı olduğu kimselerden başkasına şefaat edemezler.” (el-Enbiya: 21/28)

“Allah katında, şefaat etmesine izin verdiği kimseden başkasının şefaatı fayda vermez.” (Sebe’: 34/23)

Misak da haktır. Bu, Allah’ın Adem Aleyhisselam’ın sırtını eliyle meshedip O’ndan ve Kıyamet gününe kadar doğup yaşayacak olan zürriyetinden aldığı bir sözdür. Onlardan, Rab’lerinin onların nefislerini Rab’leri hakkında şahit kıldığına dair söz almıştır.

Onlar da şehadette bulunmuşlar, tasdik etmişlerdir. Allahu Teâla bunu Kitab’ında şöyle zikrediyor:

“Hani Rabb’in, Ademoğullarının sırtlarından zürriyetlerini almış ve onları kendilerine şahid tutarak, “ben sizin Rabb’iniz değil miyim?” (demişti). Onlar da; “Evet, Rabb’imizsin, buna şahidiz” demişlerdi. Bu, kıyamet günü “bundan habersizdik” dememeniz içindir.” (el-A’raf: 7/172)

 

Özet

 

Rasûlullah’ın Ahiret’te Ümmeti için şefaati haktır. Ahiret’te en büyük şefaat sahibi Rasûlullah’tır. -Sallallahu Aleyhi Vesellem- Allah’ın, Adem Aleyhisselam ve O’nun zürriyetinden aldığı misak haktır.

 

Konunun Anlaşılması İçin Sorular

 

1- Ahiret’teki en büyük şefaat nedir ve kimindir?

2- Şefaatin çeşitleri nelerdir?

3- Allah’ın Adem Aleyhisselam’dan ve zürriyetinden aldığı misak nedir?

Buhari, Kitabu’t-Tevhid, Babu Kelami Rabbi’l-Azz’e ve Celle 13/473 (H. 7510), Müslim, Kitabu’l-İman, 1/182 (H. 326) Her ikisi Enes b. Malik’ten rivayet ettiler.


Facebook beğen
 
Kur.an ve Sünnet
 
Kur'an ve Sünnet
Kur'an ve Sünnet
 
Kur'an ve Sünnet
Kur'an ve Sünnet
 
Kur'an ve Sünnet
Kur'an ve Sünnet
 
Kur'an ve Sünnet
 
Kur'an ve Sünnet
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol