Kur'an ve Sünnet
   
 
  İnsanlar Arasında Allah dostları Bulunduğu Gibi, Şeytanın da Dostları Olmaktadır

İnsanlar Arasında Allah dostları Bulunduğu Gibi, Şeytanın da Dostları Olmaktadır
 

İnsanlar arasında Allah dostları bulunduğu gibi, şeytanın da dostları olmaktadır.

Bu keyfiyeti iyice anladıktan sonra, bunların arasındaki farkı bir iyice belirtmek gerekmektedir. Aynen Allah ile Resulü nasıl ayırmışsa, beyanlarıyla apaçık belirtmişse öylece belirtelim.

Allah'ın dostları sadece Allah'dan gereği gibi korkan ve hiçbir ard niyetsiz emirlerine itaat eden müminlerdir.

Allah böyle olan dostlarını övüyor:

(İyi bilinmelidir ki) Allah'ın dostlarına hiçbir korku yoktur ve onlar üzülecek de değildirler. Onlar, iman edip (gerektiği gibi Allah'tan) sakınanlardır. (Yunus: 62,63)

Buhari ve diğer hadisçilerin rivayet ettikleri sahih bir hadisde, Ebu Hureyre Allah'ın Resulünden şunları nakleder:

“Yüce Allah'ım bana buyurdu ki:

“Kim benim bir velime / dostuma düşmanlık ederse bana karşı savaş açmıştır. Kulum bana ancak emrettiğim ve farz kıldığım ibadetle yaklaşır. Ve devamlı nafile ibadetlerle bana yakın düşer. Öyle ki ben de onu sevmeye başlarım. Onu sevince de, duyan kulağı, gören gözü, tutan eli, yürüyen ayağı olurum. Artık o benimle duyar, benimle görür, benimle tutar, benimle yürür. (Yani görmesi, işitmesi, tutması ve yürümesinde hep benimledir, benim rızamı düşünür.) Benden bir şey isterse elbette ki veririm. Bana sığınırsa onu korurum. Yaptığım hiçbir işte tereddüt etmedim. Yalnız, mümin kulumun ruhunu almakta tereddüt ettim. O ölümden tiksinir, ben de önün hoşlanmadığı şeylerden hoşlanmam. Fakat ölümden kurtuluş yoktur.” (Buhârî (6502) Ahmed; (6/256) buna yakın lafızlar ile Aişe'den)

Bu hadis, Allah dostları hakkında rivayet edilen en gerçek bir hadisdir. Yüce Resul bu hadislerinde, Allah dostlarına düşmanlık yapmanın Allah'a savaş açmak anlamına geldiğini beyan ediyor. Korkunç bir suç olduğunu belirtiyor.

Bir başka hadisde şöyle buyrulmaktadır:

“Ben dostlarımın intikamını düşmanlarımdan alırım, öfkeli bir aslanın intikam almasına benzer bir biçimde.”

Evet durum budur. Çünkü Allah'ın dostları;

- Allah'ın istediği biçimde iman eden ve O'nu kendisi için yegane sevgili olarak kabul eden,

- sevdiğini seven, sevmediğini sevmeyen,

- rıza gösterdiğine rıza gösteren,

- hoşlanmadığından hoşlanmayan;

- O'nun emrettiklerini emreden,

- yasakladıklarından kaçındıran bahtiyarlardır.

- Allah kime iyilik yapılmasını isterse, bu dostlar onlara iyilik ederler, kime de emretmezse, ona engel olurlar.

Tirmizi'nin kaydettiği bir hadisde buyrulmuştur:

“İman konusunda en sağlam tutanak, Allah için sevmek, Allah için buğz etmektir.”

Ebu Davud'un kaydettiği bir hadisde de şöyle buyrulmaktadır:

“Kim Allah için sever, Allah için buğzeder, Allah için verir, ve Allah için menederse, gerçekten de o kimse imanını tamamlamıştır.”

Bazıları: “Allah dostlarına veli denmesinin sebebi, bu dostluğa erişenlerin Allah'a karşı eda edilmesi gerekli olan itaati eksiksiz ve kesintisiz yaptıkları içindir” demişlerse de, az yukarda yapılan tarif daha uygun bir ifadedir.

Yani Veli; Allah'a yakın kimse demektir.

Veli; Allah'ın sevdiği, hoşnud/razı olduğu, buğzettiği, emrettiği, menettiği şeylerde, Allah'a uygun bir yol tutturan kimse olduğuna göre, ona düşmanlık eden Allah'a düşmanlık etmiş sayılır normal olarak.

Nitekim Yüce Allah mealen buyurmaktadır:

“Ey iman edenler. Benim de, sizin de düşmanınız olanları kendinize dost edinmeyin.” (Mümtehine: 1)


Facebook beğen
 
Kur.an ve Sünnet
 
Kur'an ve Sünnet
Kur'an ve Sünnet
 
Kur'an ve Sünnet
Kur'an ve Sünnet
 
Kur'an ve Sünnet
Kur'an ve Sünnet
 
Kur'an ve Sünnet
 
Kur'an ve Sünnet
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol