Kur'an ve Sünnet
   
 
  Bir Kimsede Allah Dostluğundan Bir Pay Bulunacağı Gibi, Küfür ve Nifakı Orantısında da Allah Düşmanlığından Bir Hisse Bulunmaktadır

بســـم الله الرحمن الرحيم

 
Bir Kimsede Allah Dostluğundan Bir Pay Bulunacağı Gibi, Küfür ve Nifakı Orantısında da Allah Düşmanlığından Bir Hisse Bulunmaktadır
 

Bazı insanlarda iman olmasına rağmen, nifak halinden de bir nebze mevcuttur. Bunu Buhari ve Müslim'de Abdullah bir Amr'dan rivayet edilen bir hadis bize işaret etmektedir:

“Dört hal kimde bulunursa, o kimse, halis muhlis münafıktır.

- Bir şey emanet edildiğinde ihanet eder,

- Konuşurken yalan söyler,

- Söz verdiğinde sözünü yerine getirmez,

- Bir mesele tartışılırken hak ve adaletten ayrılır.”

Yine aynı hadis kitaplarında Ebu Hüreyre'den yapılan bir rivayette Allah'ın Resulü buyuruyor ki:

“İmanın altmış, yahut yetmiş küsur kolu vardır. En üstünü kelime-i tevhid olan La ilahe illallah sözüdür. En alttaki de, yolda insana eziyet verecek şeyleri kaldırıp temizlemektir. Haya ve utanma da imandan bir koldur.”

Yine aynı hadis kitaplarının rivayetine göre, Allah'ın Resulü, Bilal'i annesiyle ayıplayan Ebu Zer'e buyurmuştur:

“Sende hala cahiliyet kalıntıları devam etmektedir.”

Ebu Zer utanç içinde:

“Yaşlılığımla birlikte mi?”

Allah'ın Resulü: “Evet”.

Buhari'de kayıtlı olan bir hadisde buyruluyor ki:

“Ümmetimin içinde bulunan dört hal, cahiliyye kalıntısıdır:

- Soyuyla kibirlenmek,

- Ataların tamamını kötülemek,

- Ölü arkasından sesli ağlamak,

- Yıldızlara bakarak, yağmur istemek..

Buhari ve Müslim'in birlikte zikrettikleri bir hadisde de şöyle buyrulmaktadır:

“Münafıkın alameti üçtür.

- Konuştuğu zaman yalan konuşur,

- Verdiği sözü yerine getirmez,

- Kendisine bir emanet bırakıldığında, o emanete hıyanet eder.”

Buhari'de İbni Müleyke'nin şöyle söylediği rivayet edilmektedir:

“Allah'ın Resulünün arkadaşlarından otuz kişiyi yakından tanıdım. Hepsi de kendi hesaplarına nifaktan korkmaktaydılar.”

Yüce Allah buyuruyor ki:

İki topluluğun karşılaştığı gün size isabet eden şey Allah'ın izniyle ve mü'minler bilinsin diye olmuştur.

Ve (bir de) münafık olan o kimseleri... Onlara: "Gelin, Allah yolunda savaşın veya (kafirlere) karşı durun" denildiğinde: "Eğer savaş olacağını bilsek size tabi olurduk" derler. Onlar o gün küfre, imandan daha yakındırlar. (Onlar) kalplerinde olmayanı dilleriyle söylüyorlardı. Şüphesiz ki Allah gizlediklerini çok iyi bilendir.

(Münafık olan) o kimseler, (evlerinde) oturdukları halde kardeşleri hakkında şöyle dediler: "Şayet bize itaat etseydiler öldürülmezlerdi." (Ey Muhammed! Onlara) de ki: "Eğer doğrulardan iseniz kendinizden ölümü geri çevirin bakalım!" (Al-i İmran: 166-168)

Münafıkların imandan daha çok küfre yakın olmaları, onların çok karışık bir düşünüş tarzı içinde olduklarını, içlerindeki inkarın (küfrün), iman etmekten daha ilerde olduğunu göstermektedir. Diğerlerinin iman yönünden daha kuvvetli oldukları da bundan çıkmaktadır.

Allah'ın dostları, ancak Allah'dan korkan ve emirlerini yerine getirmeye çalışanlar olduğuna göre, herkes, iman ve takvası derecesinde Allah'ın dostluğuna erişebilir.

İman ve takva konusunda daha ileri derecede olanlar, elbette ki Allah'ın en yakın dostları arasında bulunmaktadır. Bir başka deyimle, insanlar imanları oranında Allah'a yaklaşır ve dostu olurlar. Küfürleri oranında da O'nun düşmanlığını kazanırlar.

Yüce Allah buyurmaktadır ki:

“Ey iman edenler! küfre sapanlardan / İnkarcılardan yakınınızda bulunanlarla savaşın, onlar sizde şiddet ve sertlik görsünler. Bilin ki, Allah kendi yolunda olanlarla (takva sahipleriyle) beraberdir.

Bir süre indirildiği zaman, onlardan bazısı “bu hanginizin imanını artırdı” derler. İman edenlere gelince, onların imanını artırmıştır; onlar da birbirini müjdelerler.

Kalblerinde hastalık olanların ise, murdarlıklarına murdarlık (iğrençliklerine iğrençlik) ekleyip-arttırmış ve onlar kafir olarak ölmüşlerdir.” (Tevbe: 123-125)

Bir başka ayette buyruluyor ki:

“Kalblerinde hastalık vardır. Allah da onların hastalıklarını artırmıştır. Yalanları yüzünden kendileri için çok acıklı bir azab vardır.” (Bakara: 10)

Yüce Allah bu ayetlerle, bir kimsede Allah dostluğundan bir pay bulunacağı gibi, küfür ve nifakı orantısında da Allah düşmanlığından bir hisse sahibi bulunmaktadır, gerçeğini vurgulamaktadır.


Facebook beğen
 
Kur.an ve Sünnet
 
Kur'an ve Sünnet
Kur'an ve Sünnet
 
Kur'an ve Sünnet
Kur'an ve Sünnet
 
Kur'an ve Sünnet
Kur'an ve Sünnet
 
Kur'an ve Sünnet
 
Kur'an ve Sünnet
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol