Kur'an ve Sünnet
   
 
  Olağandışı Olaylara Karşı Takınılan Tutumlar

بســـم الله الرحمن الرحيم

 

Olağandışı Olaylara Karşı Takınılan Tutumlar

 

İnsanların, harikulade olaylara karşı takındıkları tavır üç türlüdür:

Bunlardan birincisi; Resul ve Nebilerden başkasında böyle harikuladelikler bulunduğunu kabul etmemek. Böyle itikat edenler, genel olarak böyle kabul ederler. Fakat özel durumlarda reddederler. Falanca, yahut filancada şöyle şöyle kerametler görülmüştür denildiği zaman, kabul etmezler. Çünkü, o kimseler onlara göre, Allah'ın dostlarından değildirler.

İkincisi ise; Kendilerinde bir takım harikulade haller görülen herkesi, bir veli, bir Allah dostu olarak görürler ve öyle olduğunu kabul ederler.

Gerçekte bu iki grubun itikadı da yanlıştır. Hatalı bir görüşe sahip oldukları içindir ki, onlar Müslümanlarla savaşan müşriklerin ve kitaplı kafirlerin, kendilerine yardım eden birer Hızır'ı olduğunu söylerler. Ve bu adamların Allah'ın velisi olduğunu ileri sürerler. Zira bunlar, kafirlerin içinde, harikulade haller sahibi olacak birilerinin olabileceğini kabul etmezler.

Doğru ve gerçeğe en uygun görüş ise, üçüncü görüştür:

Üçüncülerin bu konudaki sözleri şöyledir:

“Bu adamlar müminlerle savaşırken, yardımlarını Allah'ın dostlarından değil, kendi dostlarından almaktadırlar...

Nitekim şanı yüce olan Allah buyuruyor ki:

“Ey müminler! Yahudileri ve Nasranileri kendinize sakın dost edinmeyin! Onlar ancak birbirlerinin dostlarıdır. Sizden onları dost edinenler, aynen onlar gibidir.” (Maide: 51)

Kitab ve sünnete uyan, fakat Allah dostlarından olmayan bir takım takva sahibi zahidler ve kendilerini ibadete veren insanlar, şeytanların aldatabileceği insanlar olduğundan, onlara şeytan bir takım harikuladelikler verebilir ve bunlarda da böyle şeyler görülebilir.

Fakat bunlarda görülen adet dışı olduğu için, birbirini tutmaz. Onların bu hallerine, gerçek anlamda Allah dostu olanlar muttali oldukları zaman, onların bu hallerini hemen hükümsüz hale getiriverir. Onlar böyle adet dışı haller gösterebilmek için, bilerek veya bilmeyerek, yalan söylemek, günah işlemek gibi, kendilerine yaklaşan şeytanların haline uygun bir uygunsuzluğu mutlaka yapmak zorunda kalırlar. Evet, böyledir durum. Çünkü, Allah, günahlardan sakınan dostları ile, görünüşte bunlara benzeyen şeytanın dostlarının arasını bu şekilde birbirinden ayırt etmektedir.

Nitekim mealen buyurmaktadır:

“Kimlerin üzerine şeytanlar iner, size haber vereyim mi? Onlar her günahkar yalancının üzerine iner.” (Şuara: 221 ve 222)


Facebook beğen
 
Kur.an ve Sünnet
 
Kur'an ve Sünnet
Kur'an ve Sünnet
 
Kur'an ve Sünnet
Kur'an ve Sünnet
 
Kur'an ve Sünnet
Kur'an ve Sünnet
 
Kur'an ve Sünnet
 
Kur'an ve Sünnet
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol