Kur'an ve Sünnet
   
 
  Cesedin Dirilip Hesap Görmesi

   
 
 

بســـم الله الرحمن الرحيم

 

Cesedin Dirilip Hesap Görmesi

 

Bir düşün ki; sûre nasıl da isyan eden ya da itaat eden cesedi Yüce Allah'ın bizzat kendisini baştan diriltileceğine delalet ediyor.

Nitekim o cesede ya nimetler vermekte ya da azap etmektedir. Tıpkı iman eden o ruha, bizzat kendisine nimetler verip, küfreden o ruha da azap verdiği gibi.

Yoksa Allahu Teâlâ bu ruhtan ayrı olarak, nimetler vereceği ya da azap edeceği başka bir ruh yaratmıyor. Yani olay, resullerin haber verdikleri âhiret hayatını ve yeniden yaratılma meselesini bilmeyen kimsenin dediği gibi gerçekleşmiyor. Çünkü böyle bir kimse, Allahu Teâlâ'nın ölen kimsenin bedeninden her yönüyle başka bir beden yaratacağına ve bu yeniden yaratacağı bedene nimetler ya da azaplar vereceğine inanıyor ve ruhun da bedene ait bir parçası olduğuna ve Allah'ın o ruhtan başka bir ruh yaratacağına, cesedden de başka ayrı bir cesed yaratacağına inanıyor.

Hiç şüphe yok ki böyle bir inanca resuller onay vermezler. Gerek Kur'an ve Sünnet, gerekse diğer indirilen Allah'ın kitapları gösteriyor ki; böyle çarpık bir inanış şekli hakikatte öldükten sonra dirilme konusunu inkâr etmek anlamına gelir. Aynı zamanda öldükten sonra dirilmeyi inkâr eden yalancıların ekmeğine yağ sürmek anlamını da taşır. Çünkü o inkarcılar Allah'ın (c.c.) azap ya da nimetler verdiği bedenler yaratmaya ve ondan ayrı yine başka bedenler yaratmaya kadir olduğunu inkâr etmiyorlar ki! Onlar insanın parçalarının ardarda yaratıldığına da şahitlik etmektedirler!

Şu var ki; yok olan cisimlerin dışında Allahu Teâlâ'nın her zaman başka cisimler ve ruhlar yarattığını da biliyor ve buna şahitlik ediyorlar! Öyleyse apaçık şahit oldukları bu konuda neden dolayı ya da neye hayret edip inkâr ediyorlar?

İşte onların hayret edip / inkâr ettikleri tek nokta: Bizzat cesetlerinin un ufak olup, kemik ve toz hâlini aldıktan sonra (gerek beden ve gerekse ruh olarak) baştan yaratılıp geri diriltileceği konusudur. İşte kendileri bizzat bunların baştan diriltilip hesap göreceklerine şaşırıyor ve inkâr ediyorlardı. Zaten bundan ötürü şöyle diyorlardı:

"Gerçekten de biz öldüğümüz, toprak ve kemik olduğumuz zaman mı diriltileceğiz?" (Saffat, 16),

"Bu akla uzak bir dönüştür." (Kaf,3)

Şayet hesap görme sadece cesetler için olmuş olsaydı o takdirde bu öldükten sonra diriltilme ve dönüş olmazdı bilakis bu başlangıç olmuş olurdu. Yüce Allah'ın:

"Biz, toprağın onlardan neleri eksilttiğini kesinlikle bilmekteyiz." (Kaf, 4) âyetindeki mâna da büyük olmuş olmazdı. Çünkü Allah (c.c), sorulması muhtemel bir soruya şunu bir cevap yapmıştır:

"Şüphesiz ki Allah, toprağa karışan ve onda kaybolan bu parçaları ayrıştırmaktadır. Toprağa parçalar öyle bir karışmış ve kaybolmuştur ki artık ayrıştırılıp bulunması (onlarca) imkansızlaşmıştı."

Allahu Teâlâ toprağın, onların etlerinden, kemiklerinden ve ceset parçalarından nelerini eksilttiğini bildiğini haber vermekte, bu parçaları ve cüzleri bilen olduğunu belirtmekte, bunları toplayıp yine birleştirmeye ve yeniden yaratmaya kadir olanın sadece kendisi olduğunu ortaya koymaktadır. Allahu Teâlâ, yeni baştan diriltme konusunu noksansız ilmi, kudreti ve hikmeti ile takdir etmekte ve ortaya koymaktadır.

Diriltilmeyi inkâr edenlerin şüphelerinin hepsi üç kısımda dönüp dolaşmaktadır:


Facebook beğen
 
Kur.an ve Sünnet
 
Kur'an ve Sünnet
Kur'an ve Sünnet
 
Kur'an ve Sünnet
Kur'an ve Sünnet
 
Kur'an ve Sünnet
Kur'an ve Sünnet
 
Kur'an ve Sünnet
 
Kur'an ve Sünnet
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol