Kur'an ve Sünnet
   
 
  Tevhid Sıkıntıları Giderir
     
 
 

بســـم الله الرحمن الرحيم

 

Tevhid Sıkıntıları Giderir

 

"Tevhid", hem düşmanlarına hem de dostlarına yardımcı olmaktadır.

Düşmanlarına gelince; onları dünya sıkıntılarından ve felaketlerinden kurtarmaktadır:

"Baksana, gemiye bindikleri zaman, dini yalnız O'na has kılarak (ihlâsla) Allah'a yalvarırlar. Fakat onları salimen karaya çıkarınca, bir bakarsın ki, (Allah'a) ortak koşmaktadırlar." (Ankebut, 56)

Dostlarına gelince; onları da hem dünya ve hem de âhiret sıkıntılarından ve felaketlerinden kurtarır. Bundan dolayıdır ki Yunus (a.s.) yardım istemiş, Allah'a yalvarmış ve Rabbi onu karanlıklardan kurtarmıştır.

Aynı şekilde peygamberlere tâbi olanlar da müşrikler tarafından dünyada iken birçok ezaya maruz kaldıklarında Rableri Teâlâ'ya yalvarmışlardır. O da onları kurtarmış ve onlara âhirette birçok nimetler hazırlamıştır.

Firavun'un boğulacağı sırada yardım istemesi olayına gelirsek; bu anda yaptığı duası kabul edilmemiştir. Çünkü sıkıştığı zaman iman edildiğinde o iman kabul edilmez. Bu aynı zamanda Allahu Teâlâ'nın ibadet hakkındaki değişmez sünnetidir.

Buna göre tevhid olmadan dünya sıkıntıları gitmez. Zaten bundan dolayıdır ki sıkıntılardan kurtulmak için okunan duada tevhid söz konusudur.

(Buhârî (6345), Müslim (2730) İbn Abbas (r.ahuma)'dan gelen yolla rivayet ermişlerdir. Rivayete göre; Allah'ın Peygamberi (sallallahu aleyhi ve sellem) sıkıntı anında şunları okurdu: "Allah'tan başka ibadete layık bir ilâh yoktur, O Azim'dir, Hâlim'dir. Allah'tan başka ibadete layık ilâh yoktur. O yüce arşın Rabbi'dir. Allah'tan başka ibadete layık ilâh yoktur. O yedi göğün ve yerin Rabbi'dir ve kerim olan arşın Rabbi'dir." Hadisin lafzı Müslim'e aittir.)

Zünnûn'un duasında da sıkıntıların sadece tevhid vesilesiyle kalkacağı söz konusudur.

(Ahmed b. Hanbel (1462) de hasen bir senetle Sa'd hadisinden rivayet etmiştir. Hadisin uzun metni için aynı yere bakınız.)

Büyük musibet ve sıkıntılara şirk girer. Bunlardan da ancak tevhid ile kurtulunur.

Kuşkusuz bu da mahlukatın Allah'tan yardım istemesi ve O'na sığınıp iltica etmesi ve O'na başvurmasıdır.

Başarı Allah'tandır.


     
 
 

بســـم الله الرحمن الرحيم

 

Sevgi Marifete Tâbidir

 

Haz almak sevgiyi izler. Sevgi arttıkça haz da artar, zayıfladıkça o da zayıflar. Sevilene rağbet edilmesi ve ona şevk duyulması daha güçlü oldukça ona ulaşmak için haz da daha tamamlayıcı olur.

Sevgi de, şevk de onu bilmeye ve tanımaya bağlıdır. Buna göre o her bilindikçe onu sevmek de daha eksiksiz ve daha tamamlayıcı olur.

Nimetlerin tamamı eksiksiz olarak âhirete ve hazzın tamamı da ilme ve sevgiye dönüş yapınca ve Allah'a iman edince ve O'nu en iyi bilmeye çalışınca, işte bu kimseye Yüce yaratan daha sevimli olur ve O'na (âhirette) ulaşmanın hazzını duyması, O'na komşu olması, yüzüne bakması ve kelamını işitmesi, daha tamamlayıcı olur.

İşte her haz ve nimet ve her neşe ve sevinç O'na izafidir. Tıpkı denizdeki damla gibi. Öyleyse alacağı lezzet ve hazzı kendisine oldukça bayağı ve zayıf gelen ve birçok acılar içeren bir kimse, hiç ebedi, haz ve lezzetleri tükenmeyenle ile eşit olacağını savunur mu?!

Kuşkusuz kulun kemâlâtında şu iki kuvvet söz konusudur:

1. İlim ve

2. Sevgi.

Yani en iyi ilimin Allah'ı bilmek ve sevginin en yücesinin de O'nu sevmek olduğu ve bu ikisine göre hazzın tamam olacağı gerçeği.

Allah kendisinden istenilen yegane otoritedir.


     
 
 

بســـم الله الرحمن الرحيم

 

Faydalı İki Hapis

 

Allah'ı ve âhiret gününü isteyen bir kimsenin dosdoğru ilerleyip gitmesinde ve talebinde ancak şu iki hapis söz konusudur:

1. İsteğinde ve

2. İstenilende kalbini hapsetmesi,

- O'ndan (c.c.) başkasına iltifat etmeme yolunda kalbini hapsetmesi,

- Dilini faydasız şeylerden muhafaza etmeye dair hapsetmesi,

- Allah'ı zikretme yoluna dair hapsetmesi,

- İmanını ve marifetini artırmaya yönelik hapsetmesi,

- Günah ve şehvetlerden kendisini sakındırmaya dair hapsetmesi ve

- Farzları ve mendupları yerine getirmeye hapsetmesi...

Rabbi ile karşılaşana dek bunlardan ayrılmamalıdır. Böylelikle hapishaneden kurtulur ve en geniş olan ve en hoş olan yere gider...

Ne zaman ki kul, bu iki hapse karşı sabır gösteremezse, o zaman dünyadan çıktığı anda en kötü hapishaneye düşer. Nitekim dünyadan çıkan herkes ya hapisten kurtulur ya da hapse girer.

Başarı Allah'tandır.

 

Facebook beğen
 
Kur.an ve Sünnet
 
Kur'an ve Sünnet
Kur'an ve Sünnet
 
Kur'an ve Sünnet
Kur'an ve Sünnet
 
Kur'an ve Sünnet
Kur'an ve Sünnet
 
Kur'an ve Sünnet
 
Kur'an ve Sünnet
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol