NİKAHI HARAM OLAN KADINLAR

     Allah-u teala şöyle buyuruyor : { Size - şunlarla evlenmeniz - haram kılındı : Analarınız, kızlarınız, kız kardeşleriniz, halalarınız, teyzeleriniz, erkek kardeşlerinizin kızları, kız kardeşlerinizin kızları, sizi emziren süt anneleriniz, süt kardeşleriniz, karılarınızın anneleri, birleştiğiniz karılarınızdan olup evlerinizde bulunan üvey kızlarınız – eğer onlarla henüz birleşmemiş iseniz - kızlarını almaktan dolayı - üzerinize bir günah yoktur - kendi sülbünüzden gelen oğullarınızın kanları, iki kız kardeşi bir arada almanız. Ancak geçmişte olan hariç. Şüphesiz Allah çok bağışlayan, çok esirgeyendir. }      NİSA : 23

İKİ KIZ KARDEŞ BİR NİKAH ALTINA ALINAMAZ

{ … Feyruz ed-Deylemi r.a şöyle dedi : “ Nebiye geldim ve : Ya Rasulallah, ben müslüman oldum ; nikahım altında iki tane kız kardeş var dedim. Rasulullah s.a.v Onlardan hangisi dilersen onu boşa ,buyurdu. }

İbni Mace (1950-1951) Ebu Davud (2243) Tirmizi (1129) İbni Hibban (1276-Mevarid) Dare kutni (3/273) Beyhaki (7/184) Ahmed (4/232) Albani (6/334.-İrva)

BİR KADIN HALASI VE TEYZESİ İLE BİRLİKTE  AYNI NİKAH ALTINA ALINMAZ

{ … Ebu Hureyre r.a şöyle dedi : “ Rasulullah s.a.v buyurdu ki : Bir kadın, halası ile bir nikahta cem edilmez ve yine bir kadın teyzesi ile bir nikahta cem edilmez. }

Buhari (5109-Ter:5205) Müslinı (1408/33 ) Malik (2/532/20) Nesei (3288) Beyhaki (7/165) A.hmed (2/462) Albani (1882-İrva)

HARAM OLAN NİKAH TÜRLERİ

ZİNA EDENİN NİKAHI

{ … Amr b. Şuayb babası ve dedesi tariki ile rivayet ederek şöyle dedi : Mersed b. Ebu Mersed el-Ganev Mekke’ye esir götürürdü. Mekke’de Antik adında bir fahişe vardı. 0 kadın Mersed’in dostu idi. Mersed ben Nebiye geldim ve : Ya Rasulallah ! Antik’le evleneyim mi ? dedim. Rasulullah s.a.v bana cevap vermedi, sustu. Müteakiben { Zina eden erkek, ancak zina eden yahut müşrik kadını nikahlar ; zina eden kadın da, ancak zina eden yahut müşrik erkeğe nikahlanır. Öyleleriyle evlenmek mü’minlere haram kılınmıştır.} ayeti indi. Bunun üzerine Rasulullah s.a.v beni çağırdı ve bu ayet’i bana okudu ve : 0 kadını nikahlama, buyurdu.}

Ebu Davud (20051) Nesei (3228) Tirmizi (3 177-Ter:3389) Albani (1886-İrva)

{ … Ebu Hureyre r.a şöyle dedi : Rasulullah s.a.v buyurdu ki : Kendisine zina haddi uygulanmış bir kimse, ancak kendisi gibi biriyle nikahlanabilir. }

Ebu Davud :2052  Hakim (2/166-193) Ahmed (2/324) Albani : 2444-Sahiha

ŞİĞAR  NİKAHININ  HARAMLILIĞI

{ … İbni Ömer r.a şöyle dedi : Nebi s.a.v buyurdu ki : İslam’da şiğar nikahı yoktur. } 

Müslim (1415/60) Ahmed (4918) Albani (6/306)

{ … Ebu Hureyre r.a şöyle dedi : Rasulullah  s.a.v şiğar nikahını yasaldadı.

Ravi İbni Numeyr bu hadisi şu ziyade ile rivavet etti : “ ...Şiğar nikahı ; Bir kimse başka bir kimseye - aralarında mehir olmaksızın - kızını benimle evlendir ben de kızımı seninle evlendireyim demesi ; yahut kız kardeşini benimle evlendir ben de seni kız kardeşimle evlendireyim “ demesidir. }

Müslim (1415/61) Nesei (3338) İbni Mace (1884) ibni Ebi Şeybe (3/442) Ahmed (2/286-439) Albani (6/306-İrva)

{ … Ebu Zubeyr şöyle haber verdi : Cabir Rasulullah s.a.v’i şiğar nikahını yasaklarken işitmiştir. }

Müslim 1417/62 Beyhaki 14137 Ahmed : 3/231-339 Albani .6/306-İrva

TEYSİ’L  MÜSTEARIN  HARAMLILIĞI

{ … Ukbe b. Amir r.a şöyle dedi : Rasulullah s.a.v buyurdu ki : Dikkat edin, size teysi‘l-müstearı - Yani kiralık döl hayvanını - haber vereyim mi ?.Sahabeler : Evet haber ver ya Rasulellah dediler.Rasulullah : Teysi‘l-müstear - kiralık döl hayvanı - muhallildir. – yani hulleci kocadır - Allah muhallil ve muhallel lehu’ya lanet etsin’ buyurdu. – yani,hulleci kocaya da ve kendisi için hulle yapılan kocaya da Allah lanet etsin - }

 İbni Mace : 5.c.1936 - Hakim : 2804 - Beyhaki :14187 - Albani : 6/310-İrva

{ … Abdullah b. Mes’ud r.a şöyle dedi : “... Rasulullah s.a.v muhallil ve muhallel lehu’ya lanet etti – yani,hulleci kocaya da ve kendisi için hulle yapılan kocaya da lanet etti - }

Nesei :3416 Tirmizi :1120-Ter:1128 - Darimi :2/158 - Beyhaki (7/208) Ahmed (1/448) Albani (1897-1898-İrva

TEYSİ’L MÜSTEAR :  Ödünç alınan tohumluk teke demektir.

MUHALLİL             :  Talakı bain ile boşanmış bir kadınla, eski kocasıyla tekrar evlene-bilmesi için anlaşmalı olarak muvakkat bir müddet evlenen erkeğe denir.

MUHALLELUN LEHU : talak’ı bain ile karısını boşayan, bundan pişmanlık duyan ve karısının  kendisine tekrar döndüğünde onunla evlenen kimsedir.

AÇIKLAMA : Kocasından talak-ı bain ile boşanmış bir kadının, tekrar kocasına dönebilmesi için yabancı bir erkeğe muvakkaten nikahlanmasına “ hulle ” denir. Geçici ve genelde birkaç günlük nikahlanma ile evlenen kişiye ise “ muhallil ” - yani üç talakla boşanmış  kadını  eski  kocasına  helal kılan - dendiği gibi, eski kocaya da “ muhallelun Iehu ” denir. Yani hulle fiilinden yararlanan ve lehine hulle yapılan kimsedir.Hulle haram olduğu için Rasulullah s.a.v hem muhallile hem de muhallelun lehu ya lanet etmiştir. Bu haram filin, muhallelun lehu aleyhine ne denli yüz kızartıcı olduğu ortadadır ve izaha gerek yoktur. Onun muhallil aleyhine çirkinliği ise, o kimse kendisini, bu fiille;komşusu ineği için kendisinden istifade ettiği öküze benzetmektedir.

{ … İbni Ömer’in azatlısı Nafi şöyle dedi : Bir adam İbni Ömer r.a’ya geldi ve : Bir kimse karısını üç talakla boşadı. Bu kadını başka bir kimse, onu boşandığı kocasına helal etmek için - ve adamla kadının kocası arasında hiçbir meşveret olmaksızın -onunla evlense, bu kadın önceki kocasına helal olur mu ? diye sordu. İbni Ömer : Hayır kadın ona helal olmaz. Evlenmek evliliğe olan rağbet sebebiyle olur. Biz bu fiili Rasulullah  s.a.v’in  zamanında  metres  hayatı  addedip  zina  olarak  kabul  ederdik dedi. }

Hakim (2806) Beyhaki (14189) İbni Ebi Şeybe (3/391/3) Albani (1898-İrva

NİKAH  ALTINDA  DÖRT  KADINDAN  FAZLA  TUTULMAZ

{ … Kays b. el-Haris r.a şöyle dedi : Nikahım altında sekiz tane kadın olduğu halde İslam’a girip müslüman oldum. Nebi s.a.v’e geldim ve bu durumu ona zikrettim. Nebi  s.a.v : Onlardan dört tanesini seç - ve diğerlerini boşa ,buyurdu. }

Ebu Davud (2241) İbni Mace (1952) Beyhaki (7/183) A (1855-İrva)

{ … İbni Ömer r.a şöyle dedi : Gaylan b. Seleme es-Sekafi İslam’a girip müslüman olduğunda cahiliye zamanından nikahı altında on tane kadın vardı. Rasulullah  s.a.v ona : Onlardan dört tanesini seçip nikahında tut, - diğerlerinden ayrıl - diye emretti. }

Tirmizi (1128-Ter:1137) İbni Ebi Şeybe (3/405/1) İbni Mace (1953) İbni Hibban (4157) Hakim (2780) Beyhaki (14041) Ahmed (5026) Albani (1883-İrva

RIZASI ALINMADAN KADIN NİKAHLANAMAZ

{ … Ebu Hureyre r.a şöyle dedi : Nebi buyurdu ki : Dul kadın kendisinden açıkça emri alınmadan nikah olunmaz. Kız da kendisinden izin almadan nikahlanamaz. Orada hazır bulununlar : Ya Rasulallah, kızın izni nasıl olur ? dediler. Rasulullah : Onun izin vermesi sukut etmesidir,buyurdu. }

Buhari (5136-Ter:5229) Müslim (1419/64) Ebu Davud (2092) Nesei (3265) Tirmizi (1107) Darimi (2/138) İbni Mace (1871) İbn Carud (707) Dare kutni (2/238) Beyhaki (7/119) Abdurrezzak (10286) Ahmed (2/250

{ … Aişe r.a şöyle dedi : Ben : Ya Rasulellah ! kadınlar nikahlanma hususunda kendileriyle istişare edilirler mi ? dedim. Rasulullah s.a.v “ Evet “ buyurdu. Ben : Kız, evleneceği kimse hakkında istişare edilirse utanır ve susar dedim. Rasulullah : Onun susması onun iznidir, buyurdu. }

Buhari (6946-Ter:6815) Müslim (1420/65) İbni Hibban (4080) Beyhaki (7/119) Beğavi (2255) Ahmed (6/165

{ … İbni Ömer r.a şöyle dedi : Osman b. Mez’un vefat etti ve Hakimin kızı Havle’den olma bir kız çocuğu bıraktı. İbni Ömer dedi ki : Osman b. Mez’un ölürken kızı, kardeşi Kuddame b. Mez’una emanet edip vasiyet etmişti. İbni Ömer dedi ki : - Osman b. Mez’un ve Kuddame b. Mez’un’dan - her ikisi de benim dayım olmaktadır. İbni Ömer dedi ki : Osman b. Mez’un’un kızın amcası Kuddame b. Mez’un’dan bana nikahlaması için talep ettim. 0 da kızın benimle evlenmesine razı oldu. Sonra Mugire b. Şube araya girdi ; yani annesinin yanına girdi ve onu malla - kızı kendisine nikahlamak için - rağbetlendirdi. Kadın Mugire’ye razı oldu Kız da annesinin hevasına uyup razı oldu. Kuddame b. Mez’un ve Mugire b. Şube anlaşmazlığa düştüler de bu anlaşmazlıkları Rasulullah’a arz edildi. Bunun üzerine Kuddame b. Mez’un : Ya Rasulallah, bu kız benim kardeşimin kızıdır ; kardeşim onu bana vasiyet etti. Ben de onu halasının oğlu Abdullah b. Ömer ile evlendinnek istedim. Bu kız hakkında ne salah ne de denklik yönünden taksirat yapmadım. Ancak o - aklını kullanamayan bir - kadındır, annesinin hevasına tabi oldu, dedi. İbni Ömer dedi ki : Rasulullah s.a.v : 0 kız yetimdir,izni olmadan nikahlanamaz buyurdu. İbni Ömer dedi ki : Vallahi, kıza sahip olduktan sonra onu benden çekip aldılar ve Mugire b. Şube ile evlendirdiler. }

Ahmed (2/130) Dare kutni (3/230) Hakim (2703) Beyhaki (7/120) Albani İrva :1835

{ … Hansa binti Hizam r.a şöyle rivayet etti : Hansa’yı babası iznini almadan evlendirmişti. Halbuki Hansa dul idi ve bu evliliğe razı olmadı. Akabinde Rasulullah’a gidip durumu şikayet etti. Rasulullah s.a.v de onun nikahını iptal etti. }

Buhari (5138-Ter:5230) Malik (2/535/25) Ebu Davud (2101) Nesei (3268) Darimi (2/139) İbni Mace (1873) İbn Carud : 710) Beyhaki (7/119) Ahmed (6/328

{ … Yahya b. Said el-Kasım şöyle tahdis etti : Cafer oğullarından olan bir kadın, velisinin  kendisi istemediği halde evlendireceğinden korktuğunda Ensar’dan iki yaşlı kişiye – Yani Cariyenin iki oğlu Abdurrahman ve Mücemmi isimli kişilere - haber gönderdi de sordu. Bu iki yaşlı şeyh ona : Sakın korkma, çünkü Ensar’dan Hansa binti Hizam’ı babası kendisi istemediği halde evlendirmişti de - onun talebi üzerine - Nebi s.a.v bu nikahı iptal etmişti , dediler. }

Buhari : 15.c.6838.s - Malik (2/535/25) Ebu Davud (2101) Nesei (3268) Darimi (2/139) İbni Mace (1873) İbn Carud (710) Beyhaki (7/119) Ahmed (6/328) Albani (1830

İHRAMLI  BİR KİMSENİN  NİKAHI  SAHİH  DEĞİLDİR

{ … İbni Abbas şöyle tahdis etti : Nebi  s.a.v Meymune ile ihramlı olduğu halde evlendi. }

Buhari : 1837-Ter:1729) Müslim (1410/46) Nesei (2841) Tirmizi (844) Darimi (2/37) İbni Mace (1965) İbni Hibban (4131) Beyhaki (7/210

{ … İbni Abbas r.a şöyle dedi : Nebi  s.a.v Meymune ile ihramlı olduğu halde evlendi ve ihramdan çıktıktan sonra gerdeğe girdi. }

Buhari (4258-4259-Ter:3960) Ebu Davud (1844) Nesei (2840) Tirmizi (842-843) İbni Hibban (4129) Tabarani (11018-M. Kebir) Ahmed (1/252)

{ … Yezid b. el-Esam Meymune r.a bana şöyle dedi : Rasulullah s.a.v Meymune ile ihramdan çıkmış olduğu halde evlenmiştir.” Yezit bu hadiste : Meymune hem benim hem de İbni Abbas’ın teyzesidir diye ilave etti. }

Müslim (1411/48) Ebu Davud (1843) Tirmizi (845) ibni Mace (1964) İbni Hibban (4136) Tabarani (23/1059—24/45-M. Kebir) Beyhaki (5/66) Ahmed (6/333-335)

{ … Osman b. Affan şöyle dedi : Rasulullah s.a.v buyurdu ki : İhramlı kimse Bir kadınla nikahlanamaz, başkası tarafından nikahlandırılamaz ve evlenme teklifi ile bir kadını isteyemez. }

Müslim (1409/41-42-43) Malik (1/348/70) Nesei (2842) Darimi (2/141) İlmi Mace (1966) İbni Hibban (4123) İbn Carud (444) Tayalisi (74) Dare kutni (3/260) Beğavi (1980) Ahmed (1/57) Albani (1037-İrva

AÇIKLAMA : İbni Hibban şöyle dedi : Mustafa s.a.v’n Meymune ile nikahlanması hususunda rivayet edilen bu iki hadis zahirde birbirine zıtlık arz etmektedir. İmamlarımız onları izah sadedinde gayret edip, “ Nebi s.a.v Meymune ile ihramlı olduğu halde evlendi.” hadisini rivayet ettiği için İbni Abbas’ı vehme nisbet etmişlerdir. İbni Abbas’ı vehme nisbet edenlerden biri de Said b. Müseyyeb’dir. Yezid b. el-Esam’ın rivayet ettiği hadis, Osman r.a’nun rivayet ettiği ihramlının nikahını yasaklayan hadise uygundur. Dolayısıyla Osman’ın hadisini teyit etmesi cihetiyle de o hadis kabul edilmeye daha layıktır dediler. Benim görüşüme göre, bu fiil Mustafa s.a.v den sahih olarak rivayet edildiği zaman, onunla amel etmeyi terk etmek caiz değildir. Ancak başka bir hadis onu terk etmenin caiz olduğuna delalet ederse bu müstesnadır. Bir kimseye İbni Abbas’ı vehme nisbet ederek : Meymune halası olsa da İbni Abbas - Nebi s.a.v Meymune ile ihramlı olduğu halde evlendi anlamında ki -hadiste vehmetmiştir, demek caiz olursa, başka bir kimseye de : Asıl Yezid b. el-Esam rivayet ettiği hadiste vehmetmiştir. Çünkü İbni Abbas ondan daha iyi hafız, daha iyi alim ve Yezid gibi iki yüz kişiden daha büyük fakihtir, demesi caiz olur. Bana göre İbni Abbas’ın: “ Nebi s.a.v Meymune ile ihramlı olduğu halde evlendi.” demesinin manası ; Rasulullah s.a.v Harem mıntıkada evlendi demektir, 0, ihramlı olduğu halde evlendi demek değildir. Bu aynen bir kimse karanlık geceye girdiği vakit “ Ezleme Fulan ”, Necd topraklarına girdiğinde “ Encede Fulan ”, Tihame arazisine girdiğinde “ Etheme Fulan ”, Hareme – yani Mekke ye -  girdiğinde her ne kadar ihramlı değilse de “ Ehreme Fulan ” denmeye benzer. Mustafa s.a.v umreyi kaza etmek için Mekke’ye doğru yola çıkmaya azmetmişti. Mustafa s.a.v bu kaza umresi için azmettiğinde Ebu Rafi’ ve Ensar’dan bir adamı Mekke’ye - Meymune’yi kendisine nikahlaması için - gönderdi. Bundan sonra yola çıktı ve ihrama girdi. Mekke’ye girince, umre tavafını etti, Safa ile Merve arasında sa’yını yaptı. Sonra umre için kuşandığı ihramdan çıkıp helal oldu. Umreden boşalıp ihramdan çıktığında Meymune ile evlendi. Mekke’de üç gün ikamet etti. Mekke halkı Rasulullah’a Mekke’den ne za-  man çıkacağını sordu. Sonra Rasulullah s.a.v Mekke’den çıktı, Serif mevkisine geldi. Serif mevkisine ulaştığında, orada kendisi ve Meymune ihramsız oldukları halde zifafa girdi.

    İbni Abbas r.a Rasulullah s.a.v ve Meymune ihramsız iken - Harem-i Şerifin dahilinde - ikisi arasında gerçekleşen o nikah akdini Harem sözü ile nakletti. Yezid b. el-Esam olayı kendi ciheti üzere nakletti. Rasulullah s.a.v’in Meymune ile kendisi arasındaki elçisi Ebu Rafi’ ise, Rasulullah ve Meymune’nin ihramsız olarak evlendiklerini nakletti. Bunların hepsi olayı kendi cihetinden haber verip naklettiler.

    Bu haberler ve - Osman’ın rivayet ettiği— Mustafa s.a.v’in ibramlının nikahını yasaklaması hadisi cem edildiğinde ; Mustafa’nın hadislerinin birbiriyle çelişmediği, bilakis - yamuk görüşüne ve batıl kıyasına dayanarak - onları çelişkili zanneden kimsenin iddiasının asılsız olduğu ortaya çıkar.

İbni Hibban :9/445-446-447

İDDET  HALİNDE  NİKAHLANAN  KADININ  NİKAHI  BATILDIR

{ … Ata b. Es-Saib şöyle dedi : Ali r.a dan rivayet olunduğuna göre o, iddet döneminde evlenen bir kadın hakkın da : Kadınla evlendiği erkeğin arası ayırır, kadının fercinden kendisine helal ettiği için erkeğin kadına mehir vermesi gerekir, kadın birinci iddetten ifsat edip bozduğu süreyi tamamlar sonra ikinci evlendiği erkek içinde yine iddet yapması gerekir diye hüküm vermiştir. }

Şafii (5/223-el-Ümm) Beyhaki (15540) Albani (2124-İrva

    Ali r.a nun bu hükmünün bir benzeri de Ömer r.a dan rivayet edilmiştir. Bu hususta bakılması gereken yerler : Malik (2/536/27) Şafli (5/223-el-Ümm) Beyhaki (15539) Albani (2124-İrva)

HUTBE  ÜZERİNE  HUTBE  CAİZ  DEĞİLDİR

{ … Ebu Hureyre r.a şöyle dedi : Rasulullah s.a.v : “ ...Hiç kimse kardeşinin evlenmek için talip olduğu kıza talip olmaz... buyurdu. }

Buhari (2140-Ter:1974) Müslim (1413/51) Malik (2/523/1) Ebu Davud (2080) Nesei (3339) Tirmizi (1134) İbni Mace (1867) İbni Ebi Şeybe (3/457/2) İbn Carud (677) Humeydi (1026) Ahmed (2/274)

{ … İbni Ömer r.a şöyle dedi : Nebi s.a.v “ ...Bir kimse kardeşinin evlenmek için talip olduğu kadına evlenmek için talip olmaz. Ancak kıza talip olan, o kimse talip olmadan önce kızı istemekten vazgeçerse, yahut izin verirse bu müstes-nadır, buyuruyordu. }

Buhari (5142.Ter:5235(2139 ) Müslim (1412150) Maliic (2/523/2) Şafli (847-Risale) Ahmed (2/142) Ebu Davud (2081) Nesei (3243) Tirmizi (1292) Tayalisi (1930) İbni Ebi Şeybe (3/457/1) İbni Hibban (4051) Beyhaki (7/180)

                                                                                     DERLEYEN

                                       TACUDDİN  EL- BAYBURDİ