Kur'an ve Sünnet
   
 
  TALAK ÇEŞİTLERİ.

TALAK  ÇEŞİTLERİ

 

 

RİC’İ  TALAK : Bir talakla veya iki talakla erkeğin karısını boşadığı talak demektir. Bu talakta üç tuhur müddeti – yani üç temizlenme süresi - geçmediği sürece kişinin hanımına dilediği zaman dönme imkanı vardır.

 

Dolayısıyla zikredeceğimiz delillerin beyanı ile ; karısını talak-ı rıcı İle boşayan bir kimse bu talaktan vazgeçer ve tekrar eşine dönmek isterse bu caizdir. Bu hususta erkeğin kansına dönmesi engellenemez.

 

{ … Ömer şöyle dedi :Rasulullah s.a.v Hafsa’yı Rıc’i Talak ile boşadı sonra ona -yani Hafsa’ya tekrar - döndü. }

 

İbni Mace (2016) Ebu Davud (2283) Nesei (3543) Albani (2077-İrva) (2007-Sahiha)

 

{ … Hasan el-Basri Bakara Suresi 232. ayetin tefsiri hakkında şunları söylemiştir : Bana Ma’kıl b. Yesar r.a tahdis edip şöyle demiştir : Ben kız kardeşimi bir adamla evlendirdim. Bu adam kız kardeşimi boşadı. İddeti tamam olunca da gelip onu benden istedi. Ben de ona : Seni kız kardeşimle evlendirdim, onu sana aile döşeği yaptım ve her yönden ikram ettim. Buna rağmen sen kardeşimi boşadın. Sonra da gelmiş onu tekrar benden istiyorsun. Hayır vallahi, kardeşim sana ebediyen dönüp varmaz,dedim. Ancak bu adam kendisinde beis olmayan bir kimseydi. Kız kardeşim de ona dönmek istiyordu. İşte bunun üzerine Allah : { Kadınları boşadığınız zaman iddetlerini bitirdiler mi,kendi aralarında güzelce anlaştıkları takdirde – eski - kocaları ile evlenmelerine engel olmayın. Bu, içinizden Allah’a ve ahiret gününe iman eden kimselere verilen bir öğüttür. Bu sizin için daha iyi ve daha temizdir. Allah bilir, siz bilemezsiniz. } ayetini indirdi. Bunun üzerine ben : Ya Rasulallah, şimdi ne yapayım ? dedim. Ravi dedi ki : Rasulullah s.a.v’in emri ile – o adam - kız kardeşini eski kocasıyla evlendirdi. }

 

Buhari : 5130-Ter:5222 – Dare kutni : 3 /233/15 - Albani İrva : 1843

 

{ … Abbad dedi ki : Hasanu’l Basri’yi işittim şöyle diyordu : Bana Ma’kıl b. Yesar  r.a tahdis edip şöyle demiştir: Benim bir kız kardeşim vardı. İnsanlar onunla evlenmek için onu benden istiyorlardı. Bense onu kimseye vermiyordum. Nihayet amcamın oğlu bana geldi ve kız kardeşimi evlenmek üzere benden talep etti. Ben de kardeşimi onunla evlendirdim. Onlar Allah’ın hayat arkadaşı olmalarını dilediği kadar hayat arkadaşı oldular. Sonra amcamın oğlu kız kardeşimi talak-ı rıci ile boşadı. Ve o iddetini tamamlayana kadar kardeşimi terk etti. Sonra amcamın oğlu bana geldi ve kardeşimi benden tekrar istedi. Ben de ona : Ey ahmak kişi, kardeşimle evlenmek için insanlar onu benden talep ettiler, ben buna mani oldum. Sen onu benden talep ettin, ben seni tercih ettim ve onu seninle nikahladım. Akabinde sen onu boşadın ve iddeti bitinceye kadar onu istemedin. Kardeşimle evlenmek için insanlar gelip onu benden isteyince, gelip ona talip oldun. Hayır, kendinden gayri İlah olmayan Allah’a yemin ederim ki, onu sana ebediyen nikahlamayacağım dedim. Ravi dedi ki : Müteakiben Ma’kıl şöyle dedi : Şu

{ Kadınları boşadığınız zaman iddetlerini bitirdiler mi, kendi aralarında güzelce anlaştıkları takdirde – eski - kocaları ile evlenmelerine engel olmayın. Bu içinizden Allah’a ve ahiret gününe iman eden kimselere verilen bir öğüttür. Bu sizin için daha iyi ve daha temizdir. Allah bilir, siz bilemezsiniz. }  BAKARA : 232

 

ayet’i benim hakkımda indi. Aziz ve Celil Allah kız kardeşimin ona ihtiyacı olduğunu, onun da kız kardeşime ihtiyacı olduğunu elbette bildi ve bu ayeti indirdi. Bunun üzerine ben : İşittim ve itaat ettim dedim kız kardeşimi onunla evlendirdim. Yeminimi bozduğum için de kefaret verdim. }

 

Tayalisi : 930 - Ebu Davud : 2087 - Tirmizi : 2981-Ter:3 164 – Dare kutni : 3234/16

 

 

TALAK’I  BAİN : Bu talak, kişinin eşine bir daha dönme imkanı olmayan talak çeşit-lerinden bir talak çeşitidir.

 

Talâk-ı bâin, evliliği kesin olarak sona erdiren bir boşamadır. Boşama sırasında evliliği sona erdiren ve yeni bir nikah akdi olmadıkça evliliğin devam etmesine imkan vermeyen boşamaya “ Bâin boşama ” denir. Eşlerin bu şekilde ayrılması “ küçük ayrılık ( beynûnet-i suğra ) ” ve “ büyük ayrılık ( beynûnet-i kübrâ) ” diye ikiye ayrılır. Fâtıma b. Kays r.a’ın hâdisesi beynûnet-i kübrâ’dır ki, kocanın eşini   ayrı zamanlarda üç kere boşaması durumunda meydana gelir. Artık böyle bir kadının, iddetini tamamlayıp başka bir erkekle evlenerek, cinsel birleşme olduktan sonra ölüm, boşama vb. bir nedenle ikinci kocasından ayrılarak ondan olan iddetini de tamam-lamadıkça eski kocasına dönmesi câiz olmaz.

 

   Talâk-ı bâin ile boşanan kadın eğer gebe ise, doğuma kadar bütün çeşitleriyle nafaka hakkına sahip olur. Bu konuda da görüş birliği vardır. Delil şu âyettir : “ Eğer onlar gebe iseler, yüklerini bırakıncaya kadar nafakalarını verin.”

Talâk : 6

 

Hanefîler; kadın bu durumda gebe olmasa bile iddet süresince nafaka hakkının bulunduğunu söylemişlerdir. Şâfiî ve Mâlikîlere göre ; kesin boşamada kadın gebe değilse yalnız meskende oturma hakkı söz konusu olur. Delil, “ O kadınları, gücünüz yettiği kadar kaldığınız yerin bir bölümünde oturtun.” Talâk, 6 âyetidir. Burada meskende oturma hakkı, gebe olup olmama ayırımı yapılmaksızın mutlak olarak ifade edilmiş ; âyetin devamında, “ Eğer onlar gebe iseler, yüklerini bırakıncaya kadar nafakalarını verin ” buyurularak nafakanın kapsamı, yalnız gebe olan kadın hakkında genişletilmiştir. Hanbelîlere göre ; kesin boşamada, gebe olmayan kadının nafaka hakkı bulunmaz. Çünkü Fâtıma b. Kays’ı kocası bâin talakla boşayınca, Peygamber s.a.v ona ne nafaka ve ne de meskende oturma hakkı vermemiş ve şöyle buyurmuştur : “ Nafaka ve süknâ, kocanın karısına dönme hakkı olduğu durumlarda kadın lehine bir haktır.”

 

Müslim : Talâk 41 - Ebû Dâvûd : 2290 – Nesâî : Talâk 73

 

 

{ … Aişe r.a şöyle haber verdi : Rifaa el-Kurazi karısını elbette talakı ile boşadı. Kadın ondan sonra Abdurrahman b. Zübeyr el-Kurazi ile evlendi. Bir müddet sonra kadın Nebi s.a.v’e geldi ve : Ya Rasulallah, bu kadın Rifaa’nın yanında onun nikahlısı idi. Rifaa onu üç talakın sonuncusu ile boşadı. Rifaa’dan sonra bu kadınla Abdurrah- man b. Zübeyr evlendi. Fakat ya Rasulallah, vallahi Abdurrahman’ın beraberindeki şey ancak şu saçak gibidir dedi ve kadın cilbabından sarkan bir saçağı eline alıp gösterdi. Ravi dedi ki : Bu sırada Ebu Bekir Nebi’nin yanında oturuyordu, Halid b.Said de hücrenin kapısında kendisinin içeriye girmesine izin verilmesi için bekliyordu. Kadının bu sözlerini işitince Halid dışardan : Ya Eba Bekir, ya Eba Bekir, şu kadını Rasulullah’ın yanında apaçık söylediği o sözlerden men etmeyecek misin ? diye seslenmeye başladı. Rasulullah s.a.v tebessüm etmenin dışında bir şey yapmadı. Sonra kamda : Her halde Rifaa‘ya dönmek istiyorsun. Fakat sen ikinci kocan Abdurrahman’ın balçığından tadıncaya ve oda senin balçığından tadıncaya kadar bu dönüş olmaz,buyurdu. }

 

Buhari (6084-Ter:6062) Müslim (1433/111) Nesei (6/93) Tirmizi (1118) Darimi (2/161-162) İbni Mace (1932) İbn Carud 8683) Ebu Yağla (4423) Tayalisi (1437-1473) Beyhaki (7/373-374) Beğavi (2361) Abdurrezzak (11131) Ahmed (6/34-37-38-226-229) Albani (1887-İrva)

 

 

MEŞRU  OLAN  TALAK  ADETİ

 

     Allah’u teala kerim kitabında şöyle buyuruyor : { Talak iki defadır. - Bundan sonra kadını - ya iyilikle tutmak,ya da güzelce salıvermek gerekir..... }   BAKARA : 229

 

{ … İbni Abbas r.a şöyle dedi : Rasulullah s.a.v’in zamanında, Ebu Bekir’in hilafetinde ve Ömer’in hilafetinin ilk iki senesinde üç talak bir talak sayılırdı. Ömer b. el-Hattab : İnsanlar kendileri için teenni olan bir işte acele etmek istiyorlar. Keşke istedikleri şeyi onların aleyhine olarak imza etsek dedi ve onu - yani onların acele ettikleri şeyi - insanlar aleyhine imza etti. }

 

Müslim (1472/15) Dare kutni (4/46/137) Hakim (2793) Beyhaki (14972)

 

 

{ … İbni Abbas r.a şöyle dedi : Bir kimse karısını boşadığında üç veya daha fazla talakla boşamış olsa bile onun için karısına dönüş hakkı vardı. Bu nesh edildi ve Allah Teala : { Talak iki defa dır. - Bundan sonra kadını - ya iyilikle tutmak, ya da güzelce salıvermek gerekir..... } ayetini indirdi. }

 

Ebu Davud (2195) Nesei (3556) Hakim (2/205) İbni cerir (2/276-Tefsir) Beyhaki (7/337) Albani (2080-İrva)

 

 

 AÇIKLAMA : Burada “ Bir kimse karısını boşadığında - üç veya daha fazla talakla boşamış olsa bile - onun için karısına dönüş hakkı vardı.” ifadesiyle kast edilen, bir kimsenin bir celsede üç talakı yahut daha fazla talakı bir ağızda vermesi manasına değildir. Aksine onlar mezkur ayet gelmeden önce, ne zaman canları isterse talak veriyorlar ve kadınlar iddetlerini tamamlamadan ona dönüyorlar ve bu şekilde kadını hiçbir zaman boşamıyorlardı. Tabi bu şekilde talak vermeleri, kadını boşamak istemeyip ona zarar vermeyi istedikleri zamanki talakları idi. Allah’u Teala onların kadına zarar veren bu çirkin fiillerini hükümsüz kılıp talak’ı şeri bir kaideye bağladı.

 

KADIN  TEMİZ  HALİNDE  BOŞANIR

 

{ … Abdullah b. Mes’ud sünnete uygun talak hakkında şöyle dedi : Sünnete uygun olan talak ; Kişinin kadını her temizlik döneminde [ cima etmeksizin ] bir talak vererek boşadığı talaktır. Kadın üçüncü temizliğe erince kocası onu son defa boşar. }

 

İbni Mace : 2021 - Nesei : 3394 - İbni Ebi Şeybe : 4/3/1 - Albani : 2051- İrva

 

 

{ … Abdullah b. Mes’ud r.a şöyle dedi : Her kim Allah’ın emrettiği gibi, sünnete göre boşamak isterse, o kimse - kadın hayız olup sonra tuhura erinceye kadar - onu gözetleyip beklesin. - Yani ona yaklaşmasın -  Sonra kadın temizlenince onu temiz olarak cima etmeden boşasın. İki tane adamı da şahit yapsın. Sonra tekrar hayız olup sonra tuhura erinceye kadar - onu gözetleyip beklesin. Bundan sonra o kişi dilerse karısına döner, dilerse bu şekilde karısını boşar. }

 Beyhaki (7/332) Albani (205 1-İrva)

 

TALAK  VE  RUCU’DA  ŞAHİT  TUTMA

 

{ … Mutarrif  b. Abdullah şöyle dedi :İmran b. Husayn,a bir kimse karısını boşar sonra - ona döner ve -  cima ederse ; karısını  boşarken  ve  ona dönerken şahit tutmaz ise - böyle bir kimsenin hükmü nedir - diye soruldu. İmran : Sünnete uymayan bir şekilde boşadın, sünnete uymayan bir şekilde de döndün. Karını boşarken, ona dönerken şahit tut ve bir daha bu fiile dönme dedi. }

 

Ebu Davud (2186) İbni Mace (2025) İbni Ebi Şeybe (4/10/11) Albani (2078-İrva)

 

{ … Abdullah b. Mes’ud r.a şöyle dedi : Her kim Allah’ın emrettiği gibi, sünnete göre boşamak isterse, o kimse - kadın hayız olup sonra tuhura erinceye kadar - onu gözetleyip beklesin. Sonra kadın tuhura erince onu temiz olarak cima etmeden boşasın. İki tane adamı da şahit yapsın..... }

 Beyhaki (7/332) Albani (205 1-İrva)

 

KİŞİ  ARACILIĞI  İLE  TALAKIN  CAİZLİĞİ

 

{ … Ubeydullah b. Abdullah b. Utbe şöyle dedi : Ebu Amr b. Hafs b. Mugire, Ali b. Ebi Talib ile beraber Yemen’e gitmek üzere yola çıktı. Karısı Fatıma binti Kays’a vekili ile haber gönderip kadının talakından baki kalan bir talakı da kullanarak onu boşadığını bildirdi. Haris b. Hişam ile Ayyaş. Ebi Rebia’ya kadının nafakası ile emrini verdi.}

 

Müslim : 1480 /41.n

 

KADININ  BOŞANMA  İSTEĞİ

 

     Kadının boşanma isteğine hulu denir.İslam,kadının bir problem olmadan Hul’u istemesini haram kılmıştır.

 

{ … Sevban r.a şöyle dedi : Rasulullah s.a.v buyurduki : Hangi kadın, kocasıyla kendi arasında her hangi bir problem olmaksızın kocasından kendisini boşa-masını isterse, cennetin kokusu onun üzerine haramdır. }

 

İbni Mace (2055) Ebu Davud (2226) Tirmizi (1187) Darimi (2/162) İbni Hibban (1320-Mevarid) İbnu’l-Carud (748) Hakim (2/200) Beyhaki (7/3 16) Albani (2035-İrva)

 

BOŞANMA İSTEĞİNİN CAİZ OLDUĞU YER

 

{ … Aişe r.anha şöyle dedi : Habibe binti Sehl, Sabit b. Kays’ın nikahlı olarak yanında idi. Sabit kadını dövdü ve onun bazı uzvunu [ kırdı. Kadın sabah - namazından sonra Rasulullah’a geldi ve kocasını Rasulullah’a şikayet etti. Nebi s.a.v Sabiti çağırdı ve : Onun malının bir kısmını al ve ondan ayrıl, buyurdu. Sabit : Bu doğru olur mu ? ya Rasulellah,dedi. Rasulullah s.a.v : Evet, buyurdu. Sabit : Ben ona mehir olarak iki tane bahçe verdim, onlar bu kadının elindedir dedi. Rasulullah s.a.v : Bahçelerini al ve kadından ayrıl,buyurdu. Sabit bahçeleri aldı ve kadını boşadı.}

 

Ebu Davud (2228) Nesei (3497) Beğavi (9/194)

 

{ … Amre, Habibe binti Sehli’l-Ensari’den tahdis ederek şöyle dedi : Habibe, Sabit b. Kays b. Semmas’ın nikahı altında idi. Rasulullah s.a.v sabah namazına çıktığında alaca karanlıkta kapısının yanında Habibe binti Sehl’i buldu ve : Bu kimdir ? buyurdu. Kadın : Ben Habibe binti Sehl’im dedi. Rasulullah : İşin nedir ? buyurdu. Kadın kocasını kast ederek : Ne ben ne de Sabit - bizim bir arada yaşamamız mümkün değildir - dedi. Sabit gelince, Rasulullah  s.a.v Sabit’e : Bu Habibe binti Sehl’dir, maşaallah anlatacağı şeyleri anlattı, buyurdu. Bunun üzerine Habibe : Ya Rasulullah, Sabit’in bana verdiği her şey yanımdadır - geri vermeye hazırım - dedi. Rasulullah  s.a.v Sabit’e : Kadından - mehir olarak verdiğin şeyleri geri -  al, buyurdu. Sabit de kadından - onları geri - aldı. Habibe - bu şekilde kocasından boşanarak, iddetini beklemek üzere - babasının evine döndü. }

 

Malik (2/564/31) Ebu Davud (2227) Nesei (3461) İbni Hibban (1326 - Mevarid) İbnu’l-Carud (749) Said b. Mensur (1430- 1431) Beyhaki (7/313) Albani (7/102-İrva)

 

BOŞANMAK  İSTEYEN  KADIN  MEHİR  BEDELİNİ  KOCAYA  ÖDER

 

{ … İbni Abbas r.a şöyle dedi : Sabit b. Kays’ın karısı Nebi’ye geldi ve : Ya Rasu-lallah, ben Sabit b. Kays’a ne ahlak ne de din hususunda kızmıyorum. Fakat ben İslam’da küfrü kerih görüyor tiksiniyorum dedi. Bunun üzerine Rasulullah s.a.v : Sabit‘in - sana mehir olarak verdiği - bahçesini kendisine geri iade eder misin ? buyurdu. Kadın evet dedi. Rasulullah s.a.v Sabit b. Kays’a : Bahçeyi kabul et ve ka- dını bir talakla boşa, buyurdu. }

 

Buhari (5273-Ter:5356) Nesei 83463) İbnu’l-Carud (750) Dare kutni (3/255) Beyhaki (7/313) Albani (2036-İrva)

 

 

BOŞANMAK  İSTEYEN  KADIN  BİR  TUHUR  MÜDDETİ  İDDET  BEKLER

 

{ … İbni Abbas r.a şöyle dedi : Sabit b. Kays’ın kansı kocasından hul’u isteyip boşandı. Nebi s.a.v o kadının iddetini bir hayız müddeti yaptı.}

 

Ebu Davud (2229) Tirmizi (1185-Ter: 1196) Albani (71102-İrva)

 

 

{ … Süleyman b. Yesar Rübeyyi’ binti Muavviz b. Afr şöyle dedi : Rübeyyi’ Rasulullah s.a.v’in zamanında hul’u oldu. Rasulullah s.a.v kendisine bir hayız müddeti iddet beklemesini emretti - Yahut bu kendisine emredildi. }

 

 Tirmizi (1185-Ter: 1195) Nesei (3498) İbni Mace (2058)

 

 

{ … İbni Ömer şöyle dedi : Hul’u isteyip boşanan kadının iddet süresi bir hayız müddetidir. }

Ebu Davud : 2230.N

 

AÇIKLAMA : Boşanma isteği ile kocasından ayrılan kadın, bir hayız müddeti iddet bekler. Bu dönemi kocasının evinde değil, aksine babasının evinde geçirir.Bu mana ;   Amre’nin Habibe’den tahdis ettiği hadiste de mevcuttur.

 

LİAN – YANİ  LANETLEŞME – KONUSU

 

     Allah’u Teala şöyle buyurmuştur : { Eşlerine zina suçu atan ve kendilerinden başka şahitleri bulunmayan kimselere gelince, onlardan her birinin şahitliği dört defa, kendisinin mutlaka doğru söyleyenlerden olduğuna Allah’ı şahit tutmasıdır. Beşinci defa da ; eğer yalan söyleyenlerden ise Allah’ın lanetinin kendisinin üzerine olmasını diler. Kadının da dört defa sözüne Allah’ı şahit tutup kocasının, mutlaka yalan söyleyenlerden olduğuna şahitlik etmesi, kendisinden cezayı kaldırır. Beşinci defa da ise ; eğer kocası doğrulardan ise Allah’ın gazabının kendi üzerine olmasını diler. }  

{  NUR : 6-7-8-9  }

 

 

{ … Sehl b. Sa’d es-Said r.a şöyle dedi : Uveymir b. el-Aclani, Asım b. Adiyy el-Ensari’ye geldi ve ona : Bir kimse karısı ile beraber bir adam yakalasa, kadının kocası o adamı öldürse, - siz de onu kısas yaparak - öldürür müsünüz, yoksa bu kimse nasıl yapar, bu konuda görüşün nedir ? Ya Asım bunu benim için Rasulullah’a bir sor dedi. Asım bu meseleyi Rasulullah’a sordu. Ancak Rasulullah s.a.v bu soruları kerih görüp ayıpladı. Hatta Rasulullah s.a.v’den işittiği şeyler Asım’a ağır geldi. Asım ailesinin yanma döndüğünde Uveymir geldi ve : Ya Asım Rasulullah sana ne söyledi dedi. Asım : Sen hayır getirmezsin ; Rasulullah s.a.v sorduğum soruları kerih gördü dedi. Uveymir : Vallahi ben bu meseleyi Rasulullah’a sorana kadar soru sormayı bitir- meyeceğim dedi. Uveymir dönüp Rasulullah s.a.v insanların ortasın da iken onun yanına geldi ve : Ya Rasulallah, Bir kimse karısı ile beraber bir adam bulsa, kadının kocası da o adamı öldürürse, siz de onu öldürür müsünüz, yoksa bu kimse nasıl yapar, görüşün nedir ? Rasulullah  s.a.v : Allah senin ve karının hakkında ayet indirdi, git o kadını getir,buyurdu. Sehi dedi ki : 0 karıkoca birbirleriyle lanetleştiler. Ben de Rasulullah’ın yanında insanlarla beraber idim, lanetleşmeleri bitince; Uveymir: Ya Rasulellah, eğer bu kadını nikahımda tutarsam, ona yalan isnat etmiş olurum dedi ve Rasulullah ona emretmeden önce kadını üç talakla boşadı. İbni Şihab : Bunun lanetleşmeden sonra karısını üç talakla boşamak lanetleşenler için bir sünnet oldu dedi. }

 

Malik (2/566/34) Buhari (5259-Ter:5334-5335) Müslim (1492/1) Ebu Davud (2245) Nesei (3466) Darimi (2/150) İbni Mace(2066) İbn Carud (737-756) İbni Hibban (4284) Tabarani (5676-M. Kebir) Beyhaki (7/398) Beğavi (2366) Ahmed (5337) Albani (2100-İrva)

 

LİANDAN SONRA ERKEK KADINA VERDİĞİ MEHRİ ALAMAZ

 

 

{ … İbni Ömer r.a şöyle dedi : Rasulullah s.a.v lanetleşen karıkocaya : Hesabınız Allah‘a aittir, ikinizden biri kuşkusuz yalancıdır. - Erkeğe - senin artık kadın üze-rinde bir hakkın yoktur,buyurdu. Bunun üzerine koca : Ya Rasulellah, benim - mehir olarak verdiğim - malım ne olacak ? dedi. Rasulullah s.a.v : Sana mal yoktur. Çünkü sen kadına zina isnadında eğer doğru söyledinse, o mal onun fercinden kendine helal kılman mukabilinde vermiştin - bu ise tahakkuk etti - Eğer sen ona zina isnadında yalancı isen,bu sefer o malı istemek sana daha da uzaktır, buyurdu. }

 

Müslim (1493/5) Buhari (5312-Ter:5417) Ebu Avane (4689) İbni Hibban (4287) Ebu Davud (2257)

 

LİANDAN SONRA ÇOCUK ANAYA VERİLİR

 

 

{ … İbni Ömer r.a şöyle tahdis etti : Bir adam Rasulullah s.a.v in zamanında karısıyla lanetleşti. Bunun üzerine Rasulullah s.a.v onların arasını ayırdı ve çocuğu da anne-sine verdi. }

 

 Müslim (1494/8) Buhari (5315-Ter:5419) Ebu Avane (4698) Tirmizi (1216)

 

     Bu hadiste kast edilen mana ; lanetleşmenin sebebi erkeğin karısına zina isnadı idi. İşte bu zinadan bir çocuk meydana gelirse, bu çocuk anasına ilhak edilir demektir. Erkeğin karısına zina isnadından önce aralarında meydana gelen çocukları, anasına verilir demek değildir.

 

HEZL  TALAKI

 

Hezl :  şaka yapmak demektir. Hezl talakının manası ise, kişinin karısını şakadan boşaması demektir. Bu şekilde şaka yapan kimsenin hükmü ise zikredeceğimiz  hadiste bildirilmiştir.

 

{ … Ebu Hureyre r.a şöyle dedi : Rasulullah s.a.v buyurdu ki : Üç şey vardır ki, onların ciddisi ciddi olduğu gibi, şakası da ciddidir : Bunlar : Nikah, talak ve - rici talaktan sonra karısına – dönmektir. }

 

Ebu Davud (2194) Tirmizi (1184) İbni Mace (2039) İbnu’l- Carud : 712.n - Said b. Mensur (1703) Dare kutni : 3/256-257- 4/18-19 - Hakim (2/198) Beğavi (2356) Albani (1826-İrva)

 

SARİH  LAFIZLARLA  TALAK

 

{ … Aişe r.a şöyle dedi : Rifaa el-Kurazi’nin karısı Nebi  s.a.v’e geldi ve : Ben Rifaa’nın nikahında idim. 0 beni boşadı dedi...... }

 

Buhari (2639-Ter:2428-2429) Müslim (1433/111) Ebu Avane (4318) Nesei (3409) Tirmizi (1118) Darimi (2/161-162) İbni Mace (1932) İbni Ebi Şeybe (3/377) İbnu’l-Carud (683) Ebu Yağla (4423) Tabarani (8635-M. Kebir) Tayalisi (1437-1473) Humeydi (226) Beyhaki (7/373) Beğavi (2361) Ahmed (6/34-37) Albani (1887-İrva)

 

{ … Fatıma binti Kays r.a şöyle dedi : Nebi s.a.v’e geldim ve : Ben Halid ailesinin kızıyım. Kocam falanca - kendisi Yemen’de olduğu halde bana - talakımı gönderdi. Ben de kocamın ailesinden nafaka ve içinde barınacak ev istedim. Onlar bu isteğimi vermeye imtina ettiler ve : Ya Rasulallah, kocası bu kadını üç kere boşayıp talakını gönderdi dediler...... }

Nesei (3403) Ahmed (27413) Albani (171 1-Sahiha)

KİNAYELİ  LAFIZLARLA  TALAK

 

 

{ … İmam Evzai şöyle dedi : Ben Zühri’ye : Nebi s.a.v’in kadınlarından hangisi ondan Allah’a sığınmıştı ? dedim. Zühri dedi ki : Bana Urve, Aişe’den şunları haber verdi : Cevn kızı, Rasulullah’ın yanına zifaf için girdirildi. Rasulullah ona yaklaştığı vakit, kadın : Senden Allah’a sığınırım dedi. Bunun üzerine Rasulullah s.a.v : Sen yüce Allah’a sığındın, artık sen ailene katil,buyurdu. }

 

Buhari (5254-Ter:5329) Müslim (3417) İbni Mace (2050) İbnu’l.Carud (738) İbni Hibban (4266) Dare kutni (4/29) Hakim (2/35) Beyhaki (7/39-342) Albani (2064-İrva)

 

 

{ … Ebu Useyd r.a şöyle dedi : Biz Nebi s.a.v’in beraberinde çıktık, nihayet eş-Şat denilen bir bahçeye gittik. İki bahçeye ulaştığımızda onların arasında oturduk. Nebi  s.a.v bizlere : Siz burada oturun,buyurdu. Ve kendisi bahçeye girdi. Oraya Cevniyye getirilmiş, bahçedeki bir eve en-Nu’man b. Şerahil’in kızı Umeyme’nin evine indirilmişti.0 kadınla beraber ebesi ve dadısı da vardı.Nebi s.a.v onun yanına girince : Kendini bana hibe et,buyurdu. Umeyme : Melike bir kadın nefsini, kendinin raiyyetine – yani idaresi altındaki halktan birine -  hibe eder mi ? ! dedi. Bunun üzerine Nebi s.a.v kadını sakinleştirmek gayesiyle elini onun üzerine koymak için uzattığında, kadın : Senden Allah’a sığınırım dedi. Nebi  s.a.v : Sen gerçekten, yüce bir makama sığındın,buyurdu. Sonra Nebi bizim yanımıza çıktı ve : Ya Eba Useyd, sen bu kadına razikiye – nevinden - iki kat elbise giydir ve onu ailesine iade et , buyurdu. }

Buhari (5255-Ter:5330-533 1) Ahmed (3/498) Albani (2064-İrva)

 

   Bu konuyla alakalı bilinmesi gereken önemli bir husus ; Alimlerin de ifade ettiği gibi, her kavmin talakı onların kendi aralarında kullandıkları ve manasını bilip anladıkları kelimelerle yapılır.

 

BABA  DİLERSE  OĞLUNA  KARISINI  BOŞATTIRABİLİR

 

{ … İbni Ömer Şöyle dedi : Benim nikahım altında bir kadın vardı ve ben onu seviyordum, babam ise onu kerih görüyor istemiyordu. Babam bana onu boşamamı emretti, ben bundan imtina ettim. Müteakiben ben bu durumu Rasulullah’a zikrettim. Rasulullah s.a.v : Ey Abdullah b. Ömer, karını boşa,buyurdu. - Bende karımı boşadım. }

 

Tirmizi (1189-Ter: 1200) Ebu Davud (5138) İbni Mace (2088) Tayalisi (1822) Ahmed (2/20-42-53-157) Albani (7/136)

 

 

GEÇERSİZ  VE  BATIL  OLAN  TALAK  ÇEŞİTLERİ

 

 

{ … Şuayb dedesi Abdullah b. Amr’dan şöyle tahdis etti : Rasulullah s.a.v buyurdu ki : Kişinin – nikahla - malik olmadığı bir kadını boşaması diye bir şey yoktur. }

 

İbni Mace (2047) Ebu Davud (2190-2191) Tirmizi (1118) Tayalisi (2265) İbnu’l-Carud (743) Dare kutni (4/15) Hakim (2/305) Beyhaki (7/318) Ahmed (2/189-207) Albani (175 1-İrva)

{ … Misver b. Mahreme s.a.v den : Nebi s.a.v buyurdu ki : Nikahlanmadan önce talak yoktur, sahib olmadan  - da köle -  azat etmek yoktur. }

 

İbni Mace (2048) Ebu Davud (2190-2191-2192) Tirmizi (1181) Tayalisi (2265) İbnu Carud (743) Dare kutni (4/15) Hakim (2/304-305) Beyhaki (7/3 18) Ahmed (2/189-190-207) Albani (175 1-İrva)

 

{ … İbnu Abbas r.a demiştir ki : " Bir erkek hanımına bir defada " Sen üç talakla boşsun ! " dese, bu bir talâk sayılır. }

                                                                                         Ebu Davud : 2197.N

 

 

 

 

 

 

 

 

                                        DERLEYEN

 

                                      TACUDDİN  EL - BAYBURDİ

 


Facebook beğen
 
Kur.an ve Sünnet
 
Kur'an ve Sünnet
Kur'an ve Sünnet
 
Kur'an ve Sünnet
Kur'an ve Sünnet
 
Kur'an ve Sünnet
Kur'an ve Sünnet
 
Kur'an ve Sünnet
 
Kur'an ve Sünnet
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol