Kur'an ve Sünnet
   
 
  2 - Kur'an'ı Sünnetle Tefsir Etmesi

بســـم الله الرحمن الرحيم

 

2 - Kur'an'ı Sünnetle Tefsir Etmesi

 

İbn Teymiyye (Rahimehullah) Kur'an'ın tefsiri için ikinci kaynak olarak sünnete başvurmuştur. Bu konuda Kur'an'ın Kur'an ile tefsir edilmesi gereğini bildirdikten sonra şöyle dedi,

"Bu mümkün olmazsa, o zaman sünnete başvurulmalıdır. Çünkü sünnet, Kur'an'ın şerhi ve açıklamasıdır." (Mukaddime fi usulit Tefsir sh, 92)

Şeyhul İslam metodunu, "Müşkil Ayetlerin Tefsiri" kitabında da şu ayeti kerimenin tefsirinde uygulamıştır:

"Şüphesiz iman edenlerle yahudiler hristiyanlar ve sabilerden Allah'a ve ahiret gününe inanıp salih ameller işleyenler için Rableri katında mükafatlar vardır." (Bakara: 2/62)

"Onlar için herhangi bir korku olmadığı gibi onlar üzülmeyeceklerdir."  (Bakara: 2/62)                             

Şeyhül İslam burada nesh ve tedbil edilmiş yahudi ve Hristiyan şeriatından bahsederek, bu şeriatlerin hiçbir peygamberin şeriatlerine uymamızın caiz olmadığını bildirdi.

Bizler, Allah'ı birlemeye dayanan İbrahim'in şeriatı üzerineyiz ki Musa ve İsa'nın inançları böyledir fakat kendilerini özel şeriatları vardır. Allah (c.c.) İbrahim ve daha Önceki peygamberler bu şeriatle muhatap değillerdi. Aynı şekilde Muhammed (sallallahu aleyhi ve sellem)'de onların şeriatleri ile muhatap değildir.

Sonra bu konuda varid olan hadisleri zikrederek şöyle dedi:

"Bu nedenle Peygamber (sallallahu aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu:

"Hoşgörü esasına dayanan tevhid dini ile gönderildim."

"İslamda ruhbanlık yoktur."

"Dinde aşırılıktan sakının. Sizden önce helak edilenler, dindeki aşırılıkları yüzünden helak edilmişlerdir."

Ve: Ömer'in elinde Tevrat'tan bir sayfa görünce şöyle dedi:

"Nefsim elinde olana yemin olsun ki, Musa sağ olup, siz de beni bırakıp ona tabi olsaydınız mutlaka sapıtırdınız." (Bkz. Müşkil Ayetlerin Tefsiri sh, 282-284)

Hadisleri irad etme metodunu ise şöyle özetleyebiliriz.

1 - Bazen sahih ve zayıf hadisleri beraber zikreder:

Buna örnek olarak, yukarıdaki ayetin (Bakara: 2/62) nüzul sebebi ile ilgili olarak şöyle demiştir:

"İbn Ebu Hatim ve başkaları sabit isnatlarla Süfyan b Uyeyne'den, o da ibn Necih'den, o da Mücahid'den rivayet ettiklerine göre Mücahid Selman'ın şöyle dediğini rivayet etti:

"Rasulullah (sallallahu aleyhi ve sellem)'e beraber olduğum dinden insanları sordum. Onların namaz ve ibadetlerini zikretti ve şu ayeti kerime indi:

"Şüphesiz iman edenler yahudiler, hiristiyanlar."

İbn Teymiyye sonra şöyle devam etti:

"Bu hadiste Rasulullah (sallallahu aleyhi ve sellem)'in önce bir takım zayıf isnatlarda belirtildiği gibi Önce, "Onlar cehenem ehlidir" dediği zikredilmemiştir. Sahih olan budur. Müslim'de Iyad b. Hımar'dan rivayet edildiği gibi Peygamber (sallallahu aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur:

"Allah Teala, arz ehline baktı ve Ehl-i kitaptan bir kısmı hariç, onların Arap, Acem hepsine öfkelendi." (Bkz: Müşkil ayetlerin tefsiri Sh 243-245.)

Yine:

"Hayır! Her kim bir kötülük eder de onun kötülüğü kendisini çepeçevre kuşatırsa işte o kimseler cehennemliktir. Onlar orada devamlı kalırlar." (Bakara: 2/81)

Ayeti kerimesinin tefsirinde peygamber (sallallahu aleyhi ve sellem)'in şu hadisini zikretti:

"Kul bir hata yaptığı zaman kalbinde siyah bir nokta belirir. Eğer kişi, o hatadan nefsini uzaklaştırır, af talep eder ve tevbede bulunursa kalbi cilalanarak leke silinir. Bilakis, aynı günahı işlemeye devam ederse, kalpteki leke artırılır. Hatta bir zaman gelir, kalbi tamamen kaplar. İşte bu durum Cenabı-ı Hakkın: "Bilakis, onların irtikap edegeldikleri, kalplerini paslandırmıştır." (Mutaffifin: 83/14) buyurduğu pastır. "

Tirmizi ve başkalarının rivayet ettikleri bu hadis, sahihtir. (Bakınız: Müşkil Ayetlerin Tefsiri, sh 383.)

2 - Bazen zayıf olduğunu işaret ettiği hadisleri zikretmiştir:

Allah (c.c.) şöyle buyuruyor:

"Yapacakları vasiyetten ve borçtan sonra eşlerinizin, eğer çocukları yoksa, bıraktıklarının yarısı sizindir. Çocukları varsa bıraktıklarının dörtte biri sizindir. Çocuğunuz yoksa sizin de, yapacağınız vasiyetten ve borçtan sonra, bıraktığınızın dörtte biri onlarındır. Çocuğunuz varsa bıraktığınızın sekizde biri onlarındır. Eğer bir erkek ve kadının, ana babası ve çocukları bulunmadığı halde malı mirasçılara kalırsa ve bir erkek, yahut bir kız kardeşi varsa herbirine altıda bir düşer. Bundan fazla iseler üçte bire ortaktırlar. (Bu taksim) yapılacak vasiyetten ve borçtan sonra, kimse zarara uğramaksızındır. Bunlar Allah'tan size vasiyettir. Allah her şeyi hakkıyla bilendir, halimdir." (Nisa: 4/12)

İbn Teymiyye (Rahimehullah) bu ayeti kerime'nin tefsirinde "feraiz" konusundaki "müşerrike" bahsine değindi ve Zeyd b. Sabit'in görüşünü benimseyenlerin delil olarak sundukları "Feraizi en iyi bileniniz Zeyd'dir" hadisini zikretti ve şöyle dedi:

"Bu aslı olmayan zayıf bir hadistir. Zeyd, Peygamber (sallallahu aleyhi ve sellem) döneminde Feraiz ilmi ile bariz olmuş değildi. Tirmizi'nin bu konuda Enes'den rivayet ettiği hadisler zayıftır. Ebu Ubeyde konusunda rivayet edilen hadisin ise ancak şu kısmı sahihtir:

"Her ümmetin bir emini vardır. Bu ümmetin emini'de Ebu Ubeyde b. Cerrah'tır".

Bundan daha zayıf bir isnatla rivayet edildi. Ayrıca:

"En iyi hüküm vereniniz Ali, bu ümmetin en büyük alimi ise ibn Abbas'tir" rivayeti Kevser İbn Hakim'in hadisidir ki, bu adam Nafi'den batıl olduğu bilinen rivayetler getirmiştir. İlim ehlinin ittifakı ile Kevser denilen bu adamın hadisleri olamaz." (Bkz. Müşkil Ayetlerin Tefsiri sh, 508- 509)

3 - Hadislerin tahricini bazen verirken, bazen de vermemektedir:

Şu ayetlerin tefsirini yaparken, zikrettiği hadislerin tahricini yapmıştır:

"Kim bir iyilikle gelirse, ona getirdiğinin on katı vardır."

"Kimde bir kötülükle gelirse, o sadece onun misliyle cezalandırılır. Onlar haksızlığa uğratılmazlar." (En'am: 6/160)

"Ve kim iyilikle gelirse, ona daha iyisi verilir. Ve onlar o gün korkudan da emin kalırlar. Kötülükle gelenler ise yüzü koyun cehenneme atılırlar. Ancak yaptıklarınızın karşılığını görmektesiniz!" (Neml: 27/89-90)

"Hayır! Kim bir kötülük eder de onun kötülüğü kendisini çepeçevre kuşatırsa işte o kimseler cehennemliktir. Onlar orada devamlı kalacaklar." (Bakara: 2/81-82)

Şeyhul İslam (Rahimehullah) iyilik ve kötülüğün anlamıyla ilgili sözleri zikrettikten sonra iyiğin 10 ve 70 kat artırılması ve kötülüğün ise ancak misliyle cezalandırılması meselesine girdi. Sonra şöyle dedi:

Ebu Hureyre, Ebu Bekr sıddık'ın Peygamber (sallallahu aleyhi ve sellem)'den sabahlayıp akşamladığı zaman nasıl dua etmesi gerektiğini öğretmesini istedi. Peygamber (sallallahu aleyhi ve sellem) de şöyle dedi:

"Deki: Ey gökleri ve yeri yaratan, gaybı ve hazırı bilen her şeyin Rab ve Melik'i Allah! Ben Senden başka ibadete layık hiç bir ilah'ın olmadığına şahitlik ediyorum. Nefsimin ve şeytanın şerrinden ve şirkinden sana sığınıyorum. Sabahladığın, akşamladığın ve uyuduğun zaman bu duayı oku."

Bu hadisi Ebu Davud, Tirmizi ve Nesai Amr b. Asım'dan rivayet ettiler."  (Bkz. Müşkil Ayetlerin Tefsiri sh: (349-351)

Yine yukarıdaki ayetlerin tefsirinde zikrettiği şu hadisin ise tahricini vermemiştir:

"Abdullah b. Amr'ın hadisinde şöyle denildi:

"Ve her ay üç gün oruç tut. Bu tüm yılı oruçlu geçirmek gibidir. Çünkü iyilikler on katı ile değerlendirilir." (Bkz. Müşkil Ayetlerin Tefsiri sh: 345)


Facebook beğen
 
Kur.an ve Sünnet
 
Kur'an ve Sünnet
Kur'an ve Sünnet
 
Kur'an ve Sünnet
Kur'an ve Sünnet
 
Kur'an ve Sünnet
Kur'an ve Sünnet
 
Kur'an ve Sünnet
 
Kur'an ve Sünnet
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol