Kur'an ve Sünnet
   
 
  Para ve Mal İşlemlerinin Üçüncüsü Faizdir

بســـم الله الرحمن الرحيم

 

Para ve Mal İşlemlerinin Üçüncüsü Faizdir

 

Faiz, bir bedel mukabili olmaksızın fazla mal almaktır. Ki bu malı batıl ile yemektir. 100, dirhem karşılığı vadeli alarak 120 dirhem almak gibi. Ki bunun haram olduğu hususunda bir şüphe yoktur.

Parasal işlemlerde bu çeşit faiz uygulandığı gibi, altı çeşit gıda maddesinde de faiz caridir. Buğday, arpa, hurma, kuru üzüm ve tuz vade ile kendi cinslerinden daha fazlasına satılamazlar. (Ubade b. Samit'in hadisi daha önce geçti.)

Müslümanların ittifaklarıyla tartılan ve ölçülen diğer cinsler de borç verildiği zaman fazlası şart koşularak verilemez.

Tartılan pamuk, keten, demir vesair maddeleri daha fazlası karşılığında borç vermek ittifakla caiz değildir. Aynı şekilde yenilmeyen fakat tartılabilen sedr828 ağacı, hatmi829 ağacı gibi şeyleri daha fazlasını almak şartıyla borç vermek de yine ittifakla caiz değildir.

(Bkz. El-Kafi fi fıkhi ehl-i Medine sh: 358, el-Mühezzeb fi fıkhi İmamı'ş-şafii: 1/402, Bidayetü'l-müctehid: 2/238, El-Muğni 4/360, Haşiyetü İbn Abidin: 5/175-176.) (sedr ağacı; hatmi ağacı; Arap yarımadasında yetişen birer bitki türleri. Günlük hayatta sabun yerine kullanılır idi.)

Bu, bir cinste faizin iki türü olan fazl ve nesi faizi birleştiği zaman bunun caiz olmadığının en güçlü delilidir. Bunda fazl ribası cari olmasa bile, ittifak ile borcun mislinden fazlası caiz değildir.

Bir rıtıl malı bir aylık vade ile iki rıtıla satmak Malik ve bir rivayet de Ahmed'e göre caiz değildir.(Bkz: Muvatta, Kitabu'l-Buyu: 2/661) (Bkz: El-Muğni: 4/126.) 

Çünkü bu caiz olursa borcun karşılığında alınan ziyade de caiz olurdu. Çünkü önemli olan lafızlar değil, maksatlardır.

(Rıtıl: On iki ukiyye değerinde ağırlık. Her ukiyye 40 dirhemdir. (Bağdad'a göre) Şam'a göre ise 48 dirhemdir.Bkz: Tehzibu'l-esma ve'l-luğat: 1/123, Lısanu'l Arab: 5/238.)

"Sana şu bir rıtılı, iki rıtıl karşılığı borç veriyorum" demek vade ile bir rıtıl malı iki rıtıl mal karşılığı satmak gibi caiz değildir.

Karşılığında ziyadesini almak şartıyla verilen her türlü borç caiz değildir. Bilakis bu işlemde fazıl ve nesi faizi bir arada bulunmaktadır ve tıpkı vadeli olarak bir dirhemi daha fazla dirheme satmak gibi haramdır. Hiçbir hile bunu haram olmaktan kurtaramaz.

Bu nedenle elden ele olan fazıl faizim haram görmeyen İbn Abbas şöyle dedi:

"Bir mal fiyatlandırılıp sonra nakten satılırsa bunda bir sakınca yoktur. Fakat fiyatlandırılıp sonra vadeli olarak satılırsa bu dirhemi dirhem ile satmak gibidir." (Abdurrezzak, Musannif, Kitabu'l-Buyu: 8/236.)

Yani bir mala 30 dirhem değer biçilip bu nakit olarak 30 dirhemden fazlasına satılırsa bunda bir sakınca yoktur. Fakat vadeli olarak fazla fiyata satılırsa bu dirhemi dirhem ile satmak gibidir, caiz değildir.

İki rıtlı bir rıtıl karşılığında satmak caiz olduğu halde, aynı şey ödünç durumunda niçin caiz değil?

Şöyle denilir: Borç alman mal hemen anında ödemek için değil, sonra ödemek için alınır. Yoksa kimse hemen anında ödemek için borç almaz. Bu bir malı kendi kendine satmak gibi anlamsız bir şeydir.

Teberru, hibe ve ariyede sözleşmeye gerek yoktur ve ancak teslim almakla gerçekleşir. Ebu Hanife, Şafii ve Ahmed bu görüştedirler.  (Bkz. el-Muğni: 4/254, el-Muhalla: 8/84, El-Hidaye şerhu Bi-dayetü'l-mübteda: 3/60.) (Bkz el-Muğni: 4/354.) (Bkz: el-Muğni: 4/354, İ'lamu'l-muvakkiin: 3/452, el-İnsaf: 5/130)

Medineliler ise sözleşmeyi gerekli görürler ki kitap ve sünnetin nasları da buna delalet eder.

Ödünç'de fazl ve nesi faizleri aynı cinste bir araya geldiği zaman, bu işlem haram olur. Bu Malik ve bir rivayete göre Ahmed'in görüşlerini teyid eder. Şafii ve bir rivayete göre Ahmed'in görüşlerini ise geçersiz kılar. Çünkü Şafii ve bir rivayete göre Ahmed gayrı ribevi malın kendi cinsi ile fazlasına satılmasına cevaz vermektedirler.

Bunlar, hükümlerin aynı maksat da birleşmelerine rağmen sadece lafız değişikliğinden dolayı değişmesine vesile olmaktadırlar. Şafii'nin ve Ahmed'in bazı arkadaşları değişik vesilelerle bunu söylemişlerdir. Mesela Kadı Ebu Ya'la -ve başkaları- selem lafzı olmaksızın sadece satış lafzı ile hali seleme cevaz vermiştir. (Maverdi el-İnsaf: 5/98'de nakletti.)

Aynı şekilde muzaraa lafzı ile değil de icara (kira) lafzı ile olduğu zaman tohumun işçi tarafından olmasına da cevaz vermiştir.

Ebu Muhammed el-Makdisi ise tam aksine icaret lafzı ile değil muzaraa lafzı ile cevaz vermiştir. (Ebu Muhammed el-Makdisi. İbn Kudame el-Muğni'nin yazarı.) (Bkz: el-Muğni: 5/590-592)

Ebu'l-Hattab ise her iki lafız ile de cevaz verdi. (Ebu Hattab'ın el-Hidaye: 1/177 isimli eserine bakınız.)

Ki doğru olan da budur. Ahmed'in peygamberin Hayberlilerle yaptığı muzaraa anlaşmasından delil getiren ifadeleri de buna delalet eder.

(İbn Ömer (r.anhüm) şöyle rivayet etti: "Rasulullah (sallallahu aleyhi ve sellem) Hayberlilerle araziden alınan her türlü meyva ve ziraat mahsulünün yarısını almak üzere anlaştı" Buhari, Kitabu'l-Hars ve'l-muzaraa: 3/68-69, Müslim Kitabu'l-musakat: 2/1186, Ebu Davud, kitabu'l-buyu ve'l-icarat: 3/695.)

Hüküm lafız ile değişseydi o zaman bu delil doğru olmazdı. Fakat bu deli doğrudur. Çünkü tohum Hayberlilere aitti. Arazi kiralayan kimse eker, sahibi değil. Bu nedenledir ki Ebu'l-Hattab şöyle dedi:

"Ahmed'in sözlerinden onun tohumun işçi tarafından olması şeklindeki muzaraa'yı caiz gördüğü anlaşılmaktadır. Bu sahih hadisle de sabittir." (Kitapta bu ibareye rastlanmadı.)

O halde Ahmed'den tohumun arazi sahibi tarafından ekilmesi yönündeki rivayet sahih sünnete uygun değildir. Ahmed'in usulü sadece lafızlara itibar etmek üzere değil, maksatlar ve manalara da itibar etmek üzere bina edilmiştir. Medine'lilerden Malik'in usulü de budur.

Hadis fakihleri ve Medine fakihleri sözleşmelerde maksatlara riayet aslı konusunda müttefiktirler. Fakat Ebu Hanife şöyle diyor:

"İnfiradı halinde cinslerde vade haramdır." (Bkz: el-Hidaye şerhu Bidayetü'l-mübtedi: 3/63, el-Muğni: 4/131)

Ahmed'den de bu yönde bir rivayet vardır. (Bkz: el-Muğni: 4/131, El-İnsaf: 5/43, Beğavi Şerhü's-sünne: 8/74.)

Hiraki de bu görüşü seçmiştir. Bir şeyi aynısı ile vadeli olarak satmak caiz değildir. Fakat Ödünç meselesi bu hükmün aleyhine bir delildir. Bir şeyi misli ile sonradan ödemek üzere borç almak caizdir.

Fakat Ebu Hanife şöyle diyor:

Ödünç sadece benzer şeylerde, ölçülüp tartılabilen şeylerde caizdir. (Bkz: el-Muğni: 4/355, Hasiyeti İbn Abidin: 5/170-171)

Fakat çoğunluk sünnetten delil getirerek ödünç hayvan almanın caiz olduğunu söylediler. Peygamber (sallallahu aleyhi ve sellem) bir deve borç almış sonra onun yerine daha iyisini vermiş idi. (Müslim, Kitabu'l-musakat: 2/1224, Malik, Kitabu'l-buyu: 2/680.)

Fakat Ebu Hanife ölçülüp tartılabilen şeyler dışında ödünç vermeye cevaz vermemektedir. Belli bir süreye kadar devenin deve karşılığı ödünç verilmesine veya satılmasına cevaz vermez. Ahmed ise satışına değil ödünç verilmesine cevaz verir.

Geri iade edilirken cinsin mi yoksa kıymetin mi geri verilmesi gerekir?

İkisi de olabilir fakat cinsin iadesi daha evladır.

Aynı şekilde ödünçte tecile cevaz vermemektedir. Çünkü burada tecil caiz olursa, bir şeyin cinsi ile satışı nesie olmaktadır ki bu da Ebu Hanife'ye göre caiz değildir.

Şafii ve bir rivayete göre Ahmed ise ribevi şeyler dışında şeylerin cinsiyle misli veya daha fazlası ile satışına cevaz vermektedir. Fakat bu görüşte çelişki vardır.

Tüm bu görüşlerden en üstünü Malik'in ve bir rivayete göre Ahmed'in görüşleridir. İki sınıfın bir arada bulunması haramdır. Ve bir şeyin daha fazlası karşılığında belli bir vadeye kadar cinsi ile satılması caiz değildir. Bunun aynısı ödünçte de caiz değildir.

Fazıl ve nesi faizi bir arada bulunduğu zaman fazıl ribasının bulunduğu şey icma ile haramdır. Bunun dışında bir şeyler ise ulemanın çoğuna göre haramdır.

Gayrı ribevi şeylerde sadece nesi olursa yani vadeli olarak bir deveye karşı iki deve gibi olan bu işlemde ulemanın çoğuna göre haramdır.


Facebook beğen
 
Kur.an ve Sünnet
 
Kur'an ve Sünnet
Kur'an ve Sünnet
 
Kur'an ve Sünnet
Kur'an ve Sünnet
 
Kur'an ve Sünnet
Kur'an ve Sünnet
 
Kur'an ve Sünnet
 
Kur'an ve Sünnet
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol