Kur'an ve Sünnet
   
 
  2.3.1

بســـم الله الرحمن الرحيم

 

2.3.1

 

Râfizî şöyle diyor:

İmamîlerin ve İsmaililerin dışında kalanlar, Peygamber ve imamların ma'sum olmadıklarını, yalan söylemesi, unutması ve hırsızlık etmesi mümkün olanların peygamber olabileceklerini de caiz görmüşlerdir.”

Ey Râfizî!

Cumhurun şunu ve şunu peygamberlere caiz görmüştür diye iddia ettiğin şey cumhura yaptığın bir iftiradır. Aksine cumhur peygamberlerin risaleti tebliğ etmede ma'sum olduklarını ve onlara itaat etmenin vacip olduğunu ittifakla kabul etmişlerdir. Ancak haricîler bundan müstesnadırlar.

Yine cumhur peygamberlerin küçük günahları (zelle) işlemeleri câiz olduğunu fakat bunda israr etmediklerini söylüyorlar. Ama imamların ma'sumiyet meselesine gelince râfizînin dediği doğrudur. Yani İmamîler ve İsmâilîlerden başka hiçbir kimse imamların ma'sum olduğunu söylememiştir.

Ey râfizî! Delilsiz sözlerden vazgeç!

Râfizîler:

Maslahata binaen Allah (c.c.) âlemi ma'sum olan bir imamdan hâli kılmaz, diyorlar. Halbuki şu kayıp olan imam Muntazar'da âlem için hiçbir maslahat yoktur. İster bizce ölü (Yani doğmadan ölmüştür. Çünkü doğmamış ki.. ), imamîlere göre de hayatta kabul edilsin. Aynı şekilde Rasulullah (sallallahu aleyhi ve sellem) da hâsıl olan maslahat diğer imamlarda asla hasıl olmamıştır.

Ondan başka, Rasulullah (sallallahu aleyhi ve sellem)'dan sonra Ali'nin (r.a.) dışında oniki imamdan hiçbirisinin gözle görülür bir gücü olmamıştır. Kesinlikle biliniyor ki ilk üç halife devrinde müslümanların durumu Ali (r.a.) zamanında vuku bulan fitne esnasındaki durumlarından daha iyi idi. Allah (c.c.)'da çekişme halinde bulunduğumuz takdirde işi Allah ve Resulüne havale etmemizi emretmiştir. Eğer insanlar arasında Rasulullah'tan başka ma'sum birisi olsaydı, Allah (c.c.) işin o kişiye havale edilmesini emredecekti.

Buharî ve Müslim'de rivayet edildiğine göre Ebu Zer (r.a.), Rasulullah'ı kasdederek şöyle demiştir:

“Benim dostum, halifeyi dinleyip itaat etmemi bana vasiyet etti. Halife Habeşi bir köle olup burnu kesik olsa da.”

Müslimde rivayet edilen ve Ümm-ü Husayn'ın veda haccında işittiği bir hadiste de Rasulullah (sallallahu aleyhi ve sellem) şöyle buyuruyorlar:

“Üzerinize siyah ve burnu kesik bir köle halife olsa dahi Allah'ın kitabıyla hükmettikten sonra O'nu dinleyin ve itaatta bulununuz.” (Müslim İmaret: 8, Hacc: 194 )

Buharî'de de Enes (r.a.)'in rivayet ettiği benzer bir hadis vardır.

İmamiler ve bazıları, İmam'ın; temsilcilerinden ma'sum olup olmadıklarını ve gene imamın, temsilcilerinin hatasız olup olmadıklarını bilmemesinin caiz olduğunu kabul etmişlerdir. Delil olarak da Rasulullah (sallallahu aleyhi ve sellem)'ın Velid b. Ukbe'yi temsilci olarak gönderdiği kavme savaş açmasını ve Onun bu durumu Rasulullah'a bildirmesini gösteriyorlar. Ali'nin (r.a.) bir çok temsilcileri de Ona ihanet etmiş ve Onu bırakarak kaçmışlardır. Binaenaleyh imamların ma'sumiyetini şart koşmak mümkün olmadığı gibi, bu durum, ne emredilmiş bir şeydir, ne de maslahatı celbedicidir.


Facebook beğen
 
Kur.an ve Sünnet
 
Kur'an ve Sünnet
Kur'an ve Sünnet
 
Kur'an ve Sünnet
Kur'an ve Sünnet
 
Kur'an ve Sünnet
Kur'an ve Sünnet
 
Kur'an ve Sünnet
 
Kur'an ve Sünnet
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol