Kur'an ve Sünnet
   
 
  3.1.11

بســـم الله الرحمن الرحيم

 

3.1.11

 

Râfizî şöyle diyor:

“Âmir b. Vasile, Ali'nin (r.a.) Şûra gününde -Ömer (r.a.) altı kişi seçmiş bunların do kendi aralarında yerine halife olması için birini seçmelerini emretmişti- şöyle dediğini rivayet ediyor:

“Bu işe benim layık olduğuma dair sizden hiç birinizin inkâr edemiyeceği delilleri size getireceğim. Şöyle ki: Allah aşkına aranızda benden önce Allah (c.c.)'a iman edeniniz var mı?”

“Hayır dediler...”

Râfizî yalanla dolu olan hadisin (!) cümlesini anlatıyor (Tekrarlarla dolu olan bu hadis'e(!) daha önceki ve bu kitapça cevap verildiği için bu hadis'in bütününü zikretmiyoruz. Ama gerçek olan şu ki, mezkur hadis tamamen uydurmadır. )

Bunun için de:

“Allah aşkına içinizde bir anda üç bin melek ile Cîbril, Mikail ve İsrafil'in - Rasulullah'a (sallallahu aleyhi ve sellem) “Kalîb” denilen yerden su getirdiğinde - kendisine selam verdikleri kimse var mıdır? Hayır dediler” gibi uydurmalar vardır.

Râfizînin uydurmalarından biri de şudur:

“Ebu Ömer ez-Zâhid, İbn-i Abbas'ın şöyle dediğini rivayet ediyor:

“Ali (r.a.)'de kimsede olmayan dört haslet vardır. O, Rasulullah (sallallahu aleyhi ve sellem) ile ilk namaz kılandır. Bütün savaşlarda Rasûlullah’ın sancağı onunla beraber idi. Rasulullah (sallallahu aleyhi ve sellem) ile beraber Huneyn gazvesinde sabretmiştir. Rasulullah'ı yıkayan ve kabre koyan O'dur. Rasulullah (sallallahu aleyhi ve sellem) şöyle buyurur:

“Miraca çıkarken dudakları yırtılmış ve kan akan bir topluluğu gördüm. “Ey Cibril, bunlar kimdir?” dedim. Cibril:

“Bunlar insanların gıybetini yapanlardır”, dedi. Sonra yalvaran bir topluluğa uğradım.

“Ey Cibril bunlar kimlerdir?” dedim. Cibril:

“Bunlar kafirlerdir”, dedi. Sonra yolumuzu değiştirdik. Dördüncü semaya çıkınca birini namaz kılarken gördüm:

“Ey Cibril bu kimdir? Bu Ali midir ki, bizi geçti? dedi. Cibril:

“Hayır bu Ali değildir. Fakat melekler onu görmeği çok arzu ettiler. Onun faziletlerini ve özellikle Rasulullah (sallallahu aleyhi ve sellem)'in ona:

“Harun'un Musa'ya olan yakınlığı gibi sen de bana o nisbette olmak istemez misin? sözünü işitince Ali'yi istediler. Binaenaleyh Allah, Ali suretinde bir melek yarattı.”

İbni Abbastan gelen rivayette Rasulullah (sallallahu aleyhi ve sellem) bir gün:

“Ben gencim, gençoğlu gencim, gencin kardeşiyim” diyerek bununla Ali'yi kasdediyordu. Bu söz, Bedir gününde Cibril'in semalara çıktığında ve çok sevinçli olduğu bir sırada:

“Zülfikar gibi kılıç, Alt gibi bir genç yoktur” dediği sözünün benzeridir. Yine İbn-i Abbas şöyle diyor:

“Ebu Zerr (r.a), Kabe'nin perdesine asılarak dua ederken şöyle dediğini işittim:

“Bilen beni biliyor. Ben Ebu Zerr'im. İstediğiniz kadar oruç tutun ve namaz kılınız. Ali'yi (r.a.) sevmedikten sonra size hiçbir faydası olmayacaktır.”

Râfizînin yukardan beri hadis (!) diye iddia ettiği Amir b. Vasile'nin hadisi, bütün hadis hafızlarının ittifak ile yalandır.

Şûra gününde Ali (r.a.) böyle bir şey söylememiştir. Aksine Abdurrahman b. Avf Ali'ye (r.a.):

“Sana emredersem adaleti uygulayacak mısın? Osman'a biat edersem sen de biat edecek misin? diye sorması üzerine Ali (r.a.):

“Evet” cevabını vermiştir. Aynısını Osman (r.a.)'a sorduğunda o da aynı cevabı vermiştir. Bunun üzerine müslümanlarla istişare etmek için üç gün bekledi.

İbn-i Abbas'ın hadisine gelince; bu hadis batıldır. Uhud gününde Rasulullah'ın (sallallahu aleyhi ve sellem) sancağı ittifak ile Musab b. Umeyr'in elindeydi. Fetih gününde de Zübeyr'in elinde olduğu Buharî'de varid olmuştur. Hüneyn gününde ise Rasulullah'ın (sallallahu aleyhi ve sellem) bineğine en yakın olanlar Amcası Hz. Abbas ve Ebu Sufyan b. El-Haris idi. Hz. Abbas Rasulullah'ın (sallallahu aleyhi ve sellem) özengisini tutmuştu.

Mi'rac gecesinde carî olan ve güya Allah, Ali'nin (r.a.) suretinde bir melek yaratmıştır gibi hadis ve haberler de tamamen yalandır. Çünkü Mi'rac hadisesi Mekke'de iken vuku bulmuştur. Rasulullah'ın (sallallahu aleyhi ve sellem) Ali'ye (r.a.):

“Harun'un Musa'ya olan yakınlığı nisbetinde sen de bana yakın olmak istemez misin?”

Sözü ise hicri dokuzuncu yılında vuku bulan ve en son gaza olan Tebuk gazvesinde söylenmiştir. Aynı şekilde:

“Zülfikardan başka kılıç, Ali'den başka genç yoktur” sözü de yalandır.

“Genç” liğe gelince bu isim medih ve zem isimlerinden değildir. Bu söz, Dinç!, Dinamik! mânâsında bir sözdür.

“İşittik ki, bir delikanlı bunları kötülüyor..” (Enbiya: 21/60) mealinde olan ayeti kerimedeki “delikanlı” kelimesiyle müşrikler, hiçbir zaman medhi kasdetmemişlerdir.

Rasulullahın (sallallahu aleyhi ve sellem) Ali (r.a.) ile, Ebubekir'in (r.a.) Ömer'le (r.a.) kardeşlik akdettiklerine dair hadis ise yalandır. Rasulullah (sallallahu aleyhi ve sellem) ancak Ensar ile Muhacir arasında kardeşlik akdetmiştir. Zülfikar ise bir kılıçtır. Bedir gazvesinde müslümanlar tarafından ganimet olarak alınmıştır. Bedir gününde müslümanların Zülfikar isimli bir kılıçları yoktu.

Üstelik Ahmed ve Tirmizî'nin İbn-i Abbas'tan rivayet ettiklerine göre Rasulullah (sallallahu aleyhi ve sellem) Bedir günü kılıcını bağışlamıştı ve o gün yaşça genç değil olgunlamış bir durumdaydı. Binaenaleyh o gün için “Ben gencim” demesi akla muvafık değildir. Ebu Zerr'den nakledilen söz de doğru değildir.

Bununla beraber Ali'yi (r.a.) sevmek farz olduğu gibi Ebubekir'i (r.a.) ve Ensarı da sevmek farzdır. Rasulullah (sallallahu aleyhi ve sellem):

“İmanın alameti Ensarı sevmektir” buyurmuşlardır. Ali (r.a.) de şöyle buyurur:

“Rasulullah (sallallahu aleyhi ve sellem):

“Beni ancak mümin olan sever ve ancak münafık olan buğzeder, diye ahdetti.” (Müslim)


Facebook beğen
 
Kur.an ve Sünnet
 
Kur'an ve Sünnet
Kur'an ve Sünnet
 
Kur'an ve Sünnet
Kur'an ve Sünnet
 
Kur'an ve Sünnet
Kur'an ve Sünnet
 
Kur'an ve Sünnet
 
Kur'an ve Sünnet
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol