Kur'an ve Sünnet
   
 
  3.3.19---3.3.20

بســـم الله الرحمن الرحيم

 

3.3.19

 

Ey Râfizî!

“Ömer meziyetleri ayrı olan kişileri eşit tutmuştur.” diyorsun.

Bu iddia sence doğrudur. Ama Ömer'in (r.a.) tercih ettiği altı kişi, Onun nezdinde bunlar fazâilde birbirlerine yakın idiler. Hatta Şûra ehli dahi hangilerinin hilafete layık olduğu hususunda mütereddit idiler. Ama sen:

“Tercih edilenin Ali (r.a.), kendisine tercih edilen de Osman'dır.” diyecek olursan; o zaman, sana:

“Ensar ve muhacirler kendisine tercih edilen bir kimsenin hilafeti üzerine nasıl ittifak ettiler?” sorusunu soracağız.

Eyyüb Sahtiyan ve arkadaşları:

“Kim Ali'yi Osman'a tercih ederse muhacir ve ensara hakaret etmiştir,” demişledir. Sahihaynde rivayet edildiğine göre İbn-i Ömer (r.a.) şöyle diyor:

“Rasulullah'ın (sallallahu aleyhi ve sellem) devrinde Onun ashabından hangisinin efdal olduğundan bahseder, önce Ebubekir sonra Ömer, sonra Osman'ı zikrederdik.”

Bir başka sözünde de:

Sonra Rasulullah'ın (sallallahu aleyhi ve sellem) diğer ashabını bırakır, aralarında tercih yapmazdık, buyuruyor. Ashab-ı Kiram'ın Rasulullah (sallallahu aleyhi ve sellem) zamanındaki hallerini işte böyle naklediyor. Aslında bunun eseri de ashabta açıkça görülmüştür. Onlar korkmadan ve bir mükafaat beklemeden Osman'ın (r.a.)' hilafetinde ittifak etmişler ve Ona bîât etmişlerdir. Onlar Allah (c.c.)'ın kendilerini tavsif ettiği gibi idiler. Allah (c.c.) onlar hakkında şöyle buyuruyor:

“... Allah onları sever onlar da O'nu severler. İnananlara karşı alçak gönüllü, inkarcılara karşı güçlüdürler. Allah yolunda cihad ederler, yerenin yermesinden korkmazlar...” (Maide: 5/54)

İbn-i Mesud da şöyle diyor:

“Hiç zorluk çekmeden bizden faziletli olanı tayin ettik.”

İbn-i Mesud, bu sözü söylerken Abbas, Ubade b. es-Sâmit ve Ebu Eyyub el-Ensari gibi zatlar vardı ki, bunların sözünü kabul etmeyecek hiçbir mazeret yoktu.

Bunlardan her biri Rasulullah'ın (sallallahu aleyhi ve sellem) tayin ettiği kişiler hakkında fikir beyanında bulunabilen zatlardır. Halbuki Rasulullah (sallallahu aleyhi ve sellem) mutlak olarak tayin etme hakkına sahib idi. Bu beyanlarından dolayı da kendilerine hiçbir zarar gelmezdi. Ebubekir (r.a.), Ömer'i tayin edince Talha ve başkası, Rasulullah'ın (sallallahu aleyhi ve sellem) zamanında da Useyd b. Hudayr, Usame b. Zeyd'in tayini hususunda görüşlerini açıklamışlardır. Ömer'in (r.a.) yaptığı tayin ve azil işlerinde de görüşlerini açıklayabilen ashab, Umeyye oğullarından olması hasebi ile güçlü ve kuvvetli olmasına rağmen, Osman'ın (r.a.) tayin işlerinde de görüşlerini açıklayarak gerek Ümeyye oğullarından ve gerekse başkalarından olsun kendilerine yardım ettiği kimseler hususunda onunla münakaşa edebiliyorlardı. Bunun üzerine kendilerinden şikayetçi oldukları bazı görevlileri azletmiş, mali yardımda bulunduğu kişilerin yardımına da son vererek ashabın isteklerini yerine getirmiştir. Durum böyle olunca ashab Osman'ın (r.a.) hilafeti hakkında konuşsalardı -ki, onun zamanında birçok, fetihler ve hayırlı işler gerçekleşmiştir. 

(Hasan el-Basri anlatıyor: Osman (r.a.) zamanında tellalın şu ilanlarda bulunduğunu işittim: “Ey insanlar! Paylarınızı almaya geliniz. Ey insanlar! Rızıklarınızı teslim alınız! Hatta ey insanlar! giyeceklerinizi almaya geliniz!” diyordu. Onlar da gelir, ihtiyaçlarını karşılayacak kadar mal ve erzak alıp giderlerdi.

Hasan El-Basri devamla şöyle diyor:

“Osman (r.a.) zamanında bereketli rızıklar ve bol bol hayırlı işler yanında insanlar arasında iyi ilişkiler vardı. Hatta yeryüzünde biri diğerinden korkan bir tek mümin yoktu. Aksine her mümin diğer mümin kardeşini sever ve ona yardım etmek isterdi.”

Yukardaki rivayeti Hasan el-Basri'den El-Hâfız İbn-i Abdil Berr nakletmiştir.

Osman'ın (r.a.)' muasırı ve Hasan Basrinin de yakın arkadaşı olan İbn-i Sirîn de şöyle diyor:

“Osman (r.a.) zamanında o kadar mal bolluğu oldu ki, Cariye ağırlığı mukabilinde para ile, yüzbin, at, bir hurma ağacı da bir dirheme karşı satılıyordu.”

Abdullah b. Ömer'e Osman ve Ali'nin faziletleri hakkında bir soru sorunca:

“Allah seni iyilikten uzaklaştırsın! Her ikisi de benden hayırlı olan iki kişiyi mi soruyorsun? Onlardan birini yüceltip birini alçaltmamı mı istiyorsun?” şeklinde cevab verdi. )

Onların seslerine kulak vermemezIik mümkün olur muydu? Üstelik onlar güçlü kuvvetli ve muteber zatlar idi. Osman (r.a.) akrabalarını iş başına getirmiş ve onlara çeşitli hediyeler vermişse, ondan sonra gelenler de aynı şeyi yapmışlardır. Üstelik onların bu hareketleri fitneye de sebep olmuştur.

Evet ashab-ı kiram yanlış olan bir harekete karşı asla susmazlardı. Ebubekir  (r.a.), Ömer'i (r.a.) halife olarak tayin ettiğinde onların kendisine:

“Bize sert tabiatlı olan Ömer'i halife tayin ettiğin için, Rabbinin huzuruna çıktığında Ona ne diyeceksin?” dediklerini görmedin mi? Bunun üzerine Ebubekir (r.a.) ashaba şöyle dedi:

“Allah (c.c.)'ın beni muahaze edeceğiyle mi korkutuyorsunuz? Dostlarına (müminlere) onların en hayırlı olanını halife olarak tayin ettim, diyeceğim.”

Râfizîler “bilahare kendilerine zulüm etmemesi için seçecekleri kimseye iltimasta bulunmaları insanların âdetlerindendir” diyorlar. Ama Osman'ın (r.a.) ehlinde ne vardı ki, ashab ona iltimas etsin?

Demek ki ashabın Osman'ı (r.a.) hilafete seçmeleri onun hakketmesindendir. Bu durum öyle açıktır iki, akıl sahibi olan biraz düşünecek olursa Onu daha da iyi kavrayacaktır. Câhil ve nefsî arzularına tabî olan kimsenin de elbette Allah kalbini köreltmiştir. Meseleyi delilleriyle bilen âlim de şüphesiz ki, meseleyi beyan ettiğimiz gibi kabul ediyor.


بســـم الله الرحمن الرحيم

 

3.3.20

 

Râfizî şöyle diyor:

“Ömer seçtiği Şura heyetinin her ferdinde kusur görmüş, böylece kendisinden sonra hiç kimsenin müslümanların başına geçmesini istemediğini açığa vurmuştur. Sonra imameti altı kişiye münhasır kılmakla işi yine tekeline almıştır.”

Ey Râfizî!

Ömer (r.a.); bazı kimselerin Şûra ehlini ta'n ederek:

“Bu altı kişinin dışında hilafete daha lâyık olanlar vardır.” dedikleri gibi bir söz söylemeyip seçtiği altı kişiden hiç birisine karşı güvensizlik duygusunu da asla beslememiştir. Aksine o muayyen bir şahsı tayin edemediğinin sebebini ve özrünü beyan etmiştir.



Facebook beğen
 
Kur.an ve Sünnet
 
Kur'an ve Sünnet
Kur'an ve Sünnet
 
Kur'an ve Sünnet
Kur'an ve Sünnet
 
Kur'an ve Sünnet
Kur'an ve Sünnet
 
Kur'an ve Sünnet
 
Kur'an ve Sünnet
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol