Kur'an ve Sünnet
   
 
  3.6.10---3.6.11

بســـم الله الرحمن الرحيم

 

3.6.10

 

Râfizî şöyle diyor:

“Nasslar ahkâmı tafsil etmedikleri için onları açıklayacak ma'sum imama ihtiyaç vardır.”

Ey Râfizî!

Her imam küllî ahkâmın tafsilatını yapar. Emîr, insanlara hitab ettiğinde iş ve hareketleri kapsayacak konuşmaları yapar. Ama Onun her zaman ve her iş için muayyen bir kişiyi tayin etmesi mümkün değildir. Mesele küllî hitablara kaldı ki, Rasulullah'ın (sallallahu aleyhi ve sellem) bu gibi küllî hitablarda bulunması caizdir. Ama sen haddine tecavüz eder “Rasulullah'ın (sallallahu aleyhi ve sellem) bütün nassları küllî değildir” dersen, biz de sana senin bu iddian hükümsüzdür, deriz. Farz-ı muhal Rasulullah'ın (sallallahu aleyhi ve sellem) nassları için iddiaların söz konusu oldu. Yine de sen umumîlik ifade eden lâfız ve mânâları tahsis edecek bir imama muhtaç olursun. Ama Rasulullah'ın (sallallahu aleyhi ve sellem) hitabı ister umumî olsun ister olmasın Rasulullah onları açıkladığı için kesinlikle ma'sum imama ihtiyaç kalmamıştır.

Şer'î ahkamı tebliğ ve beyan etmekle mükellef olan Rasulullah'tır. (sallallahu aleyhi ve sellem).

Allah (c.c.) bu hususta şöyle buyuruyor:

(Ey Resulüm!), Sana da Kur'ân-ı indirdik ki, kendilerine indirileni insanlara anlatasın.” (Nahl: 16/44).

Allah (c.c.)'da indirdiği Kur'ân-ı Kerim'in garantisi altına aldığı için tebdil ve tağyirden uzak kalmıştır.

Bütün bunlardan başka Kur'ân ve sünnetin Ali'nin (r.a.) nakli olmadan da müslümanlara ulaştığı zaruret-i diniyye ile malumdur.

Ömer (r.a.), beldeleri fetheder etmez o beldelerin sakinlerine ilmi ve fıkhı öğretecek âlimler gönderiyordu. Böylece o âlimler İslama yeni girmiş kişilere ilimlerini aktarıyorlardı.

Ali (r.a.) de bu âlimlerdendir. O'da İbn-i Mes'ud, Muaz b. Ubey (v.s.) zatlar gibi ilmin bir bölümünü tebliğ etmiştir.

Bu kadar cahillik olmaz ey Râfizî!


بســـم الله الرحمن الرحيم

 

3.6.11

 

Râfizî şöyle diyor:

 “Allah (c.c.), ma'sum birini ta'yin etmeye muktedirdir. Buna ihtiyaç olduğu gibi zararı da yoktur. Şu halde böyle bir ma'sumun tayini vaciptir. Ali'den başkası ma'sum olmadığına göre İmam Ali olmuş oldu.”

Ey Râfizî!

Bütün bu iddialar, geçmiş iddialarının tekrarıdır. Daha önce söylediğimiz gibi icma' sizce hüccet ise Ali'nin (r.a.) masumiyetine yeterlidir. Hüccet değilse icmanın Ali'nin (r.a.) ma'sumiyetine delalet etmesi hükümsüzdür. Ümmetin ma'sum imam ile beraber olan mevcudiyetinin daha kâmil olduğunu iddia ediyorsan, şüphesiz ki, Onun ma'sum vekilleri ile olan mevcudiyeti daha iyidir. Ama ümmetin bütün fertlerinin ma'sum olması da elbette ki her iki halden de kat kat üstündür. Buna rağmen böyle birşey Allah (c.c.) için vacip değildir.

Ey Râfizî!

“Ma'sum imam olmasa mü'minler cehenneme girer, dünyada da şiddetli belâlara mübtelâ olurlar” diye iddia edersen sana şöyle diyeceğiz:

Bırak senin dediğin olsun. Peki, neden belânın defi vaciptir diyordun? Bilindiği gibi hastalıklar, kederler mevcuttur. Pahalılık, açlık ve musibetler çoktur. Mazluma isabet eden bu zarardan daha büyük zarar yoktur. İnsanlar da, sıhhat, kuvvet ve refaha şiddetle muhtaçtır. Senin bâtıl prensibine göre de Allah birini mü'min veya kâfir yaratamayacağına göre nasıl bir ma'sumu yaratabilir?

Bütün bu meseleler daha önce anlatılırken sizin çelişkili iddialarınız ortaya çıkmıştı. Bir yandan ma'sum imamın yaratılmasını Allah için vacip olduğunu söylerken diğer bir yandan da, Onun insanı ma'sum (Burada Ma'sum kelimesi, günahı sevaptan, sevabı günahtan ayıran kimse manasında kullanılmıştır) yaratamayacağını iddia ediyorsunuz.

Ayrıca Râfizîye şu soruyu sormak istiyoruz:

“Kendisine ihtiyaç duyulan kimse, maslahatları yapabilen ve kötülükleri izale edebilen güçte birisi mi olmalı? Yoksa bunları gerçekleştirmekten âciz de olsa ma'sum birisi mi olmalıdır?

Tabiî ki ikincisi mümkün olamaz. Çünkü âcizin hiç bir faydası yoktur. Bilakis iyiliklerin yapılması ve kötülüklerin defedilmesinde kudret şarttır.

Birincisi zaten mevcut değildir. Varsa bunları yapmıyor. Yapabildiği halde yapmıyorsa, ya âcizdir veya âsîdir.



Facebook beğen
 
Kur.an ve Sünnet
 
Kur'an ve Sünnet
Kur'an ve Sünnet
 
Kur'an ve Sünnet
Kur'an ve Sünnet
 
Kur'an ve Sünnet
Kur'an ve Sünnet
 
Kur'an ve Sünnet
 
Kur'an ve Sünnet
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol