Kur'an ve Sünnet
   
 
  2.3.17

بســـم الله الرحمن الرحيم

 

2.3.17

 

Râfizî şöyle diyor:

“Ebubekr'in rivayet ettiği ve “Biz Peygamberler topluluğu, miras bırakmayız, ne bırakırsak sadakadır” mealindeki hadîs, sahih olsaydı, Abbas (r.a.) (Rasulullah'ın bıraktığı.) kısrak, kılıç ve sarığa sahip çıkmak istediğinde (Ebubekir) verdiği karar ile onları Ali'ye (r.a.) bırakması caiz olmazdı.”

Ey Râfizî!

Ebubekir ve Ömer'in (r.a.) bu hususta hüküm vererek onları (kısrak, kılıç, sarık) birisine terkettiklerini kim nakletmiştik?

Bu iddia Ebubekir ve Ömer'e (r.a.) isnad edilen en açık yalanlardandır. Aksine Ebubekir'in bu işteki gayesi terkedilen şeylerin terkedildiği şahsın yanında kalmasını temin etmektir. Nitekim Ebubekir ve Ömer, Rasulullah (sallallahu aleyhi ve sellem)'in terekesini Ali ve Abbas'a havale ederek onları meşru yerlerde harcamalarını kendilerine bırakmışlardır.

Râfizî şöyle diyor:

“Ebubekir'in tekbaşına rivayet ettiği hadis sahih olsaydı, Allah (c.c.)'ın Kur'an-ı Kerim'de temiz kıldığını haber verdiği ehl-i beyt'in caiz olmayan birşeyi irtikab etmiş olmaları gerekirdi.”

Ey Râfizî!

Herşeyden evvel Allah (c.c), bütün ehl-i beyti günahtan arındırdığını haber vermemiştir. Böyle bir şeyi iddia etmek Allah (c.c.)'a iftira etmektir. Hatta biz Hâşim oğullarından olup, günahlardan arınamayan çok kimseyi biliyoruz. Hassaten râfizîlerin indinde bu böyledir. Çünkü râfizîlerin indinde Haşim oğullarından olup Ebubekir ve Ömer'i seven kimse günahlardan arınmış değildir. Binaenaleyh Allah (c.c), ehl-i beytin tümünü günahlardan arındırmış değildir. Çünkü Allah (c.c.) şöyle buyuruyor:

“Ey Peygamberin ev halkı! Şüphesiz Allah sizden kusuru giderip sizi tertemiz yapmak ister.” (Ahzab: 33/33)

Daha önce bu tertemiz kılma ameliyesinin şu âyet-i kerimenin mânâsına muvafık olduğunu açıklamıştık. Allah (c.c.) şöyle buyuruyor:

“Allah sizi zorlamak istemez, Allah sizi arıtıp üzerinize olan nimetini tamamlamak ister ki şükredesiniz.” (Maide: 5/6),

“Allah size açıklamak ve sizden öncekilerin yollarını göstermek ve tevbenizi kabul etmek ister. Allah Bilen'dir, Hakîm'dir.” (Nisa: 4/26)

Bütün bunlardan anlaşılıyor ki;

Allah (c.c), bunu seviyor, istiyor ve emrediyor. Kim Allah (c.c.)'ın emrettiği doğrultuda hareket ederse Allah (c.c.)'ın sevdiğine nail olur. Aksi halde nail olmaz. Bu konuyu başka yerlerde daha geniş bir şekilde ele almıştık.

Bu âyetler aynı zamanda, kaderi inkar eden râfizîleri ilzam ediyor. Çünkü râfizîlere göre Allah (c.c.)'ın “iradesi” “emir” mânâsındadır. Yani istediğini yapar mânâsında değildir.

Gerçek olan şu ki Allah (c.c.)’ın, bir kişiyi tertemiz kılmak istemesi, o kişinin temizlendiğini gerektirmez. Dilerse onu temiz kılar, dilerse kılmaz. Kaderi inkar eden râfizîlere göre ise, Allah (c.c.)'ın birini temiz kılmasına gücü yetmez


Facebook beğen
 
Kur.an ve Sünnet
 
Kur'an ve Sünnet
Kur'an ve Sünnet
 
Kur'an ve Sünnet
Kur'an ve Sünnet
 
Kur'an ve Sünnet
Kur'an ve Sünnet
 
Kur'an ve Sünnet
 
Kur'an ve Sünnet
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol