Kur'an ve Sünnet
   
 
  3.10.12---3.10.13

بســـم الله الرحمن الرحيم

 

3.10.12

 

Râfizî şöyle diyor:

“Mâlik'ten rivayet edildiğine göre O, Rabîa'dan Rabîa' İkrime'den, İkrime, İbn-i Abbas'tan ilmini almıştır. İbn-i Abbas da Ali'nin talebesidir.”

Ey Râfizî!

 Bu da yalandır. Böyle olsa da bunda iftihar edilecek bir şey yoktur. Çünkü Allah (c.c), Ali'yi (r.a.) Kitap ve Sünnete muhalif olan sözlerden tenzih etmiştir. Ashab ve tabiin'den hiç kimse, âlemin hudûsunu cisimlerin hudûsuyla ispatlamaya kalkışmamıştır. Doğrusu kelam ilmini ilk icad edenler, Ca'd b. Dirhem ve Cehm b. Safvân'dır.

Bunu da hicrî ilk yüz yıldan sonra ortaya atmışlardır. Daha sonra bu ilim, Amr b. Ubeyd ve Vâsıl b. Atâ'ya kadar ulaşmıştır. Bunlar da ahiret ve kader meselelerinde konuşunca münakaşalar Ebu'l Huzeyl el-Allaf, Nazzam ve Bişr el-Müreysî'ye kadar uzadı. Zaten bütün bunlar bidatçıdırlar. Ali (r.a.)'den sabit olmuş hutbelerde de, Mu'tezilenin beş usulü ile ilgili hiçbir şey yoktur. (Şîîler, Kader meselesinde mu'tezilî oldukları için bunlardan bahsedildi. Müt.)

Hatta ilk Mu'tezililerden bazıları Ali'nin (r.a.) adaletinden şüphe etmişlerdir. Cemel hâdisesine iştirak edenlerden bir guruba fâsık dediğini de iddia etmişlerdir. Ali'nin (r.a.) ilk taraftarları (Kitapta ilk Şîîler şeklinde geçiyordu. Müt.) Kaderi kabul etmelerine rağmen, daha sonra gelenler bunu inkâr etmişler hatta bunlardan Hişam b. el-Hakem daha ileri giderek, (hâşâ!) Allah (c.c.)'ın cisim olduğunu ileri sürmüştür. Halbuki, Ca'fer es-Sâdık'a ve Kur'ân'ın mahlûk mudur, değil midir? meselesi sorulunca “Kur'ân, ne hâlık, ne de mahlûktur. O, ancak Allah (c.c.)'ın kelâmıdır” cevabını verdiği tesbit edilmiştir. Şüphesiz ki Ebu Hasan el-Eş'arî, Ali el-Cübbâî'nin talebesi idi. Ancak bilâhare ondan ayrılmış, Hadisi Zekeriyya b. Yahya es-Sâcî'den almıştır. “El-Mekalat” adlı eserinde de Selefi sâlihînin itikadında olduğunu beyan etmiştir.

Fakat sen ey Râfizî! Arkadaşlarınla beraber en rezil mezhebleri bir araya getirerek onları ileri sürüyorsunuz.

- Sıfatlar konusunda Cehmîyyeyi,

- kulların fiilleri hususunda Kaderiyyeyi,

- imamet ve tafdîl konusunda da Râfizîliği kendinize mezheb edindiniz.

Bütün bunlardan da anlaşılıyor ki, Ali (r.a.)'den naklettikleriniz Ona isnad ettiğiniz iftiralardır.

Bunlarda da Ali (r.a.) için hiçbir medih yoktur. Ali'ye (r.a.) isnad edilen iftiraların en bariz olanı Karamita ve İsmailîler'in iftiralarıdır. Her iki sapık fırka da, Ali'ye (r.a.) zahiri ilimden başka bâtınî ilim verildiğini iddia ediyor. Ali (r.a.) bir sözünde şöyle diyor:

 “Daneleri yeşerten ve ruhları yaratan (Allah)a yemin ederim ki. Peygamber (sallallahu aleyhi ve sellem) bana bildirdiği her şeyi başkasına da bildirmiştir. Bu sahifedekiler ile Allah (c.c.)'ın kuluna verdiği ve onunla kitabını kavrayabildiği anlayış müstesnadır.”

Aslında ehl-i beyte yapılan iftiraların haddi hesabı yoktur.

Hatta Öşür hırsızları, Ali (r.a.)'den kalma ve hırsızlık için müsaade ettiğine dair kendilerinde bir kitabın mevcut olduğunu iddia etmişlerdir. Hayber yahudileri de, Ali'nin (r.a.) cizyeyi kendilerinden düşürdüğüne dair bir kitabın mevcudiyetini ileri sürmüşlerdir. Bu sapıklıktan daha büyük bir sapıklık var mıdır?

Kendilerini Ali'ye (r.a.) taraftar olarak ilan eden Bâtınîler de, İslâmın kemâli, feleklerin ilâh olduklarını kabul etmekle mümkün olacağını, âlemin idarecisinin felekler olduğunu ve feleklerin dışında onları idare eden bir yaratıcının olmadığını iddia ediyorlar. Bu sapıklar, böyle bir inanç, Muhammed'in getirdiği İslâm'ın bâtını (gizli) yönü olduğunu, Muhammed'in mezkûr inancı Ali'ye, Ali de onu özel kişilere arzettiğini söylüyorlar.

İddialarına devam eden bu sapıklar, söz konusu olan inancın Muhammed b. İsmail b. Ca'fer'e ulaşıncaya kadar bu şekilde geldiğini ayrıca beyan ediyorlar. Bunlar, Muhammed b. İsmail b. Ca'fer'i idarecileri olarak kabul ederler. Kralları da, önce Mağrib'i sonra Mısır'ı iki-yüz seneden fazla hâkimiyetleri altında tutan Ubeyde oğullarıdır.

Kadı Ebubekir et-Tayyib, Kadı Abdu'l Cebbar b. Ahmed, Kadı Ebu Ya'la, Gazâlî, İbn-i Akîl ve Şehristanı, Ubeyde oğulları hakkında eserler te'lif ederek onların sapıklıklarını ortaya koymuşlardır.

Hasan Sabbah ve taraftarları ile Nusayrîler bu sapık bâtınîlerdendir. Bunların en açık alâmetleri râfizîlik, bâtınî yönleri de zındıklıktır.

Bâtınîliği iddia eden bu zındıklar Şiîlik yoluyla İslâm dinini ifsad etmeye çalışmışlardır.

Bununla kalmayıp propagandacılarına Şîîlik yoluyla müslümanların arasına sızmalarını tavsiye etmişlerdir.

Şîîlerin yalan ve iftiralarına kendilerinin de uydurdukları yalan ve iftiraları ilave ederek, hıristiyan, yahudi ve putperestlerin yapamadığını bu sapıklar, Ehl-i imana yapmışlardır.

بســـم الله الرحمن الرحيم

 

3.10.13

 

Râfizî şöyle diyor:

“Tefsir ilmi Ali'ye nisbet edilir. Çünkü İbn-i Abbas Onun talebesidir. İbn-i Abbas: Emirü'l Mü'mininin Ali, Besmelenin “be” harfi tefsiri üzerine gecenin evvelkinden âhirine kadar bana ders verdi, diyor.”

 

Ey Râfizî!

Bu iddian sarahaten yalandır. Meçhullere inanan bazı cahil sofular da bu sözü naklediyorlar. Aynı kişiler Ömer'in (r.a.):

Rasulullah ile Ebubekir (r.a.) konuştuklarında ben de Onların aralarında bir zenci gibiydim, dediğini rivayet ediyorlar.

Yine bunlar, Ebubekir'in (r.a.) gizli hallerini kendisinden sormak için Ömer'in (r.a.) Onun hanımıyla evlendiğini ve Ömer'e :

“Ebubekir  (r.a.)'den pişmiş ciğer kokusu aldığını” söylediğini iddia ediyorlar.

Bu iddia da en açık yalanlardandır. Çünkü Ebubekir'in vefatından sonra onun hanımı olan Esma binti Umeys ile evlenen Ali (r.a.)'dir.

İbn-i Abbas ise, tefsiri İbn-i Mesud ile ashab ve tâbiîn'in büyük bir çoğunluğundan almıştır.

Müstakil olarak Ali (r.a.)'den rivayet edilen bir tefsirin mevcudiyeti de bilinmemektedir. Ancak tefsirle ilgili olarak Ali (r.a.)'den bazı rivayetler yapıldığı doğrudur. Ama Ebu Abdirrahman es-Sülemî'nin tefsirle ilgili olarak Ca'fer es-Sâdık'tan rivayet ettikleri hilaf-ı hakikattir.




Facebook beğen
 
Kur.an ve Sünnet
 
Kur'an ve Sünnet
Kur'an ve Sünnet
 
Kur'an ve Sünnet
Kur'an ve Sünnet
 
Kur'an ve Sünnet
Kur'an ve Sünnet
 
Kur'an ve Sünnet
 
Kur'an ve Sünnet
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol