Kur'an ve Sünnet
   
 
  2.3.28

بســـم الله الرحمن الرحيم

 

2.3.28

 

Râfizî şöyle diyor:

“Talha ve Zübeyr, Ali'ye (r.a.) karşı savaşmakta Âişe (r.a.) ile beraber olmayı nasıl caiz gördüler? Ne yüzle Rasulullah'ın huzuruna çıkacaklar? Halbuki birisi bir başkasının hanımıyla konuşur veya Onu evinden çıkarır veya onunla beraber sefere çıkarsa, insanlar arasında o kişi, kadının kocasının en azılı düşmanı olur.”

Ey Râfizî!

Bu iddia da râfizîlerin sözlerinde mütenâkız ve câhil olduklarını gösteriyor. Bunlar, bu iddialarıyla Talha ve Zübeyr'i ta'nederken Aişe'yi (r.a.) yüceltiyorlar. Bunlar bu sözleriyle Talha ve Zübeyr'i zemmederken aynı zemmin Ali'ye (r.a.)  müteveccih olduğunu idrak edemiyorlar. Zira Talha ve Zübeyr Âişe'yi (r.a.) yüceltmişler, Onun tarafını tutmuşlar, emrine boyun eğmişlerdi. Onlar ve Âişe (r.a.) kötülüğe destek olma hususunda bütün insanlardan daha çok uzaktırlar. Eğer râfizî için:

“Talha ve Zübeyr hangi yüzle Rasulullah'ın huzuruna çıkacaklardır? Halbuki birisi bir başkasının hanımıyla konuşur veya onu evinden çıkarır veya onunla beraber sefere çıkarsa, insanlar arasında o kişi kadının kocasının en azılı düşmanı olur.” demek caiz ise, Nâsibî de:

“Rasulullah'ın hanımına karşı savaşan, askerlerini ona hücum ettiren, Onun devesini öldüren ve kendisini de hevdec (devenin üstünde kurulan portatif çadır) inden düşüren... kimse ne yüzle Rasulullah'ın huzuruna çıkacaktır?” diyecektir.

Tabiî ki, Aişe'nin (r.a.) başına getirilen bu felâket O'nu evinden çıkarmaktan daha büyük bir felâkettir. Kaldı ki, Aişe (r.a.) Mübeccel ve muazzam validemizdir. İzni olmadan hiç kimse O'na yanaşamaz. Ne Talha, ne Zübeyr ve ne de Onlardan başkası olan yabancılar O'nu taşımamışlardır. Aksine orduda Abdullah b. Zübeyr gibi -kız kardeşinin oğlu idi- mahremi olanlar vardı. Kitap, sünnet ve icmâ' ile Abdullah b. Zübeyr Aişe'nin (r.a.) mahremidir. Onunla başbaşa kalması da caizdir. Kadının mahremleriyle sefere çıkması da Kitap, sünnet ve İcma ile caizdir. 

Aişe (r.a.) hiçbir zaman mahremi olmayanlarla sefere çıkmamıştır. Ona karşı savaşan askerler devesini düşürünce eğer askerler arasında kardeşi Muhammed b. Ebubekir olmasaydı yabancılar Aişe'nin (r.a.) hevdecine el uzatacaklardı. Hatta Aişe (r.a.) kendisine uzatılan bu eli görünce Ona beddua ederek şöyle demiştir:

“Bu kimin elidir? Allah O'nu yaksın!” Bunun üzerine Muhammed b. Ebubekir:

“Olsun kız kardeşim. Hem de âhiretten önce dünyada yansın!” dedi. Aişe (r.a.), de:

“Evet âhiretten önce dünyada yansın.” dedi. Nitekim Mısır'da ateşle yakılmıştır.


Facebook beğen
 
Kur.an ve Sünnet
 
Kur'an ve Sünnet
Kur'an ve Sünnet
 
Kur'an ve Sünnet
Kur'an ve Sünnet
 
Kur'an ve Sünnet
Kur'an ve Sünnet
 
Kur'an ve Sünnet
 
Kur'an ve Sünnet
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol