Kur'an ve Sünnet
   
 
  2.3.32

بســـم الله الرحمن الرحيم

 

2.3.32

 

Râfizînin:

“Muhammed b. Ebî Bekir şanı yüce bir zattır” şeklindeki sözüne gelince şöyle diyoruz:

Râfizî, “Şan”ından nesebini kasdediyorsa onların indinde nesebin önemi yoktur. Çünkü babası olan Ebubekir'i (r.a.) ve kızı Aişe'yi zemmediyorlar.

Neseb hususunda ehl-i sünnet'e gelince; onlar insanları takva yönünden yüce sayarlar. Mücerred nesebin ehl-i sünnet indinde kıymeti yoktur.

Bu hususta Allah (c.c.) şöyle buyuruyor:

“Şüphesiz, Allah katında en değerliniz, O'na karşı gelmekten en çok sakınanınızdır.” (Hucurât: 49/13)

Eğer “Şan” ından maksadı ensar, muhacirin ve ashabdan olduğu ise şüphesiz ki Muhammed b. Ebî Bekir, e ashab ne muhacirin ve ne de ensardandır.

Yok eğer Onun müslümanların en yücesi ve en âbidi olduğunu kasdediyorsa durum hiç de öyle değildir. Muhammed b. Ebî Bekir, zamanında yaşamış olan büyük âlim ve sâlih zatlardan sayılmaz.

Bütün bunlardan başka “Şan”ından maksadı onun makam ve riyasete sahip olduğunu açıklamak ise, Muaviye (r.a.) rütbe makam ve riyasette ondan daha üstün idi. Hatta Muaviye (r.a.) ondan daha dindar ve halîm-selîm idi.

Nitekim Muaviye (r.a.), hadis rivayet etmiş, fıkhî konularda görüş beyanında bulunmuş, hadis âlimleri onun hadislerini sahih, müsned ve diğer kitaplarda rivayet etmiş ve âlimler de onun verdiği hüküm ve fetvâlarını kaydetmişlerdir.

Muhammed b. Ebî Bekir'e gelince Onun mutemed hadis ve fıkıh kitaplarında bahsi bile geçmemiştir.


Facebook beğen
 
Kur.an ve Sünnet
 
Kur'an ve Sünnet
Kur'an ve Sünnet
 
Kur'an ve Sünnet
Kur'an ve Sünnet
 
Kur'an ve Sünnet
Kur'an ve Sünnet
 
Kur'an ve Sünnet
 
Kur'an ve Sünnet
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol