Kur'an ve Sünnet
   
 
  3.2.15---3.2.16

بســـم الله الرحمن الرحيم

 

3.2.15

 

Râfizî:

“Beyhakî, Rasulullah (sallallahu aleyhi ve sellem)'in:

“Kim Âdem'in ilmini, Nuh'un takvasını, İbrahim'in yumuşaklığını, Musa'nın heybetini ve İsa'nın ibadetini görmek isterse Ali'ye baksın, buyurduğunu rivayet ediyor” diye iddia etmektedir.

Ey Râfizî!

Evvela; bu haberin isnad bilinmemektedir. Doğru iseniz isnadını getiriniz.

İkincisi; hadis alimlerince bu rivayetin Rasulullah'a (sallallahu aleyhi ve sellem)isnad edilen yalan ve uydurma olduğu bilinmektedir.

Onun için, Ali'nin (r.a.) faziletleriyle ilgili haberleri toplamaya gayret etmelerine rağmen hadis âlimleri böyle bir rivayeti zikretmemişlerdir. Nesâî gibi. Çünkü Nesâî “El-Hesâis” adı altında Ali'nin (r.a.) faziletleriyle ilgili bir kitap derlemek istemiştir. Tirmizî de Ali'nin (r.a.) faziletleriyle ilgili çok hadis rivayet etmiştir. Tabiî ki aralarında zaif, hatta mevzu olanı da vardır. Buna rağmen bu ve benzeri hadisleri zikretmemiştir.


بســـم الله الرحمن الرحيم

 

3.2.16

 

Râfizî:

“Ebu Ömer ez-Zâhid, Ebu Abbas Sa'lebe'den (Ebu Abbas: Ahmed b. Yahya Sa'lebe'dir. H. 200-291 de vefat etmiştir. Ebu Ömer ez-Zâhid'in hocasıdır. ) naklen şöyle demiştir:

Peygamberden sonra Ali'den başka “Bana sorunuz” diyen bir başkasını bilmiyoruz. Öyleki Ebubekir, Ömer ve benzerleri büyük sahabiler soruları bitinceye kadar ondan soru sormuşlardır. Bu suallerden sonra Ali:

“Ey Kümeyl b. Ziyad! Bu göğüsün bütünü ilimle doludur. Yeter ki onu alabilecek birisini bulayım, demiştir.”

Bu iddiaya da cevabımız şöyledir:

Eğer bu haberin Ebu Abbas Sa'lebe'den rivayeti doğru ise, Ebu Sa'lebe bunun senedini zikretmemiştir ki, delil olarak ileriye sürülebilsin. Kaldı ki, Sa'lebe, hadisin zaif olanını sıhhatli olanından ayırabilecek hadis imamlarından değildir ki, bu haber onun indinde sahihtir, denilebilsin. Hatta Sa'lebede daha âlim olan fakihler vardır ki, aslı olmayan hadisler zikrediyorlar. Durum böyle olunca Sa'lebe'nin hâli nice olur. Sa'lebe bu rivayeti olsa olsa söylediklerini kimden işitip aldıklarını söylemeyen, belki de bilmeyen bazı insanlardan işitmiştir.

Ali (r.a.), ne Ebu Bekir ne Ömer ve ne de Osman'ın (r.a.) hilafetleri zamanında böyle bir söz söylememiştir. Bilakis benzerini halife iken Kûfe'de söylemiştir. Zira ilim tahsili için soru sormalarını halka emrediyordu. Kümeyl b. Ziyad da bunlardan birisidir. Kümeyl Ali (r.a.) ile yalnız Kûfe'de görüşmüştür. İşte o zaman Ali (r.a.) kendisine:

“Göğsüm, ilimle doludur. Yeter ki onu taşıyabilecek kimseleri bulayım,” demiştir. Ebu Bekir (r.a.), Ali'den (r.a.) hiçbir şey sormamıştır. Ama Ömer (r.a.) başkasıyla istişare ettiği gibi onunla da istişare etmiştir.



Facebook beğen
 
Kur.an ve Sünnet
 
Kur'an ve Sünnet
Kur'an ve Sünnet
 
Kur'an ve Sünnet
Kur'an ve Sünnet
 
Kur'an ve Sünnet
Kur'an ve Sünnet
 
Kur'an ve Sünnet
 
Kur'an ve Sünnet
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol