Kur'an ve Sünnet
   
 
  3.8.8--3.8.9

بســـم الله الرحمن الرحيم

 

3.8.8

 

Râfizî:

“Ali'nin imametine delâlet eden yedinci delil, Hayber'in fethiyle ilgili olan hadistir” diyor.

Aslında delil diye iddia ettiği hadis münkerdir.

Hadiste:

“Bana, Allah ve Resulünü seven ve Allah ve Rasulünün de kendisini sevdiği bir kişiyi gösteriniz” mânâsında bir ifade vardır. Şüphesiz ki Ali (r.a.), Allah ve Rasulünü seviyor. Dolayısıyla bu ifâdede haricî ve emevilere red vardır.

Eş'arî, Kitab-ül Makâlât adlı eserinde de:

“Haricîler, Ali'nin (r.a.) küfrü üzerinde (haşa!) ittifak etmişlerdir” diyor.

Tabiî ki yukarıdaki hadis yalnız Ali'ye (r.a.) mahsus değildir. Çünkü başkası da Allah ve Rasulünü sever. Hayber'in Ali (r.a.) vasıtasıyla fethedilmesi ise Onun en üstün oluşuna değil, belki faziletine delalet eder.


بســـم الله الرحمن الرحيم

 

3.8.9

 

Râfizî şöyle diyor:

“Sekizinci delil kuş ile ilgili haberdir. Şöyleki:

Cumhurun rivayet ettiğine göre, Rasulullah (sallallahu aleyhi ve sellem), bir kuş getirerek:

“Allahım! İnsanlardan en çok sevdiğini bana gönder ki, benimle bu kuştan yesin.” buyurması üzerine Ali hemen geliverdi.”

 

Ey Râfizî!

Kuş hadisesi ile ilgili hadis yalan ve uydurma haberlerdendir. Rivayetlerin hakikatlerini bilen ve ilim ehli indinde bu durum apaçıktır. Şiî olmasına rağmen El-Hakim'e kuş hadisini sormaları üzerine; sahih değildir, cevabını vermiştir.

Hakim, Nesâî, İbn-i Abdilberr'de müteşeyyi olmalarına rağmen hiçbir zaman Ali'yi (r.a.), Ebubekir  ve Ömer'den (r.a.) üstün tutmamışlardır. Aslında hadis âlimlerinden hiç birisinin Ali'yi (r.a.), Ebubekir  ve Ömer'e (r.a.) üstün tuttuğu görülmüş değildir. Sonra Rasulullah, Ali'nin (r.a.) insanlar arasında Allah (c.c.)'a en sevimli olduğunu bilmişse, neden onu yemeğe çağırmadı?

Veya neden “Allahım! Ali'yi bana gönder!” demedi de boşuna nefes tüketti?

Üstelik hadiste “Halkından sana ve bana en sevimli olan” mânâsında lâfızlar vardır. Rasulullah (sallallahu aleyhi ve sellem), halk arasında kendisine en sevimli olanı bilmemesi mümkün müdür?

Bundan başka bu haberi nakzeden sahih hadis vardır. Rasulullah (sallallahu aleyhi ve sellem) şöyle buyuruyor:

“Ümmetten birini dost edinseydim Ebubekir'i edinirdim.” Bu hadis mütevâtirdir. (Ahmed: 1/377, Tirmizi, Menakıb: 14, İbn Mace, Mukaddime: 11)

Buhari'de bulunan bir sahih hadiste beyan edildiğine göre, Rasulullah (sallallahu aleyhi ve sellem)'a, insanları arasında en çok kimi seversin? diye sormaları üzerine:

“Aişe’yi,

erkeklerden kimi?:

“Babasını” şeklinde cevab vermişlerdir. (Müslim Fedail: 33, Ahmed: 2/284)

Ömer (r.a.) Sekife günü ve kalabalık bir cemaat huzurunda Ebubekir'e (r.a.):

“Sen bizim en üstünümüz ve Rasulullah'a (sallallahu aleyhi ve sellem)en çok sevimli olanımızsın” demesi üzerine hiç kimse Ömer'in (r.a.) sözüne karşı çıkmamıştır.

Allah (c.c.) şöyle buyuruyor:

“Uzaklaştırılacaktır ondan, takva sahibi olan, malını veren, temizlenen... Ondan, hiç kimsenin bir nimeti yoktur ki, o nimete karşılık tutulmuş olsun. O, ancak yüce Rabbinin rızasını kazanmak için verir. Muhakkak O, ileride razı olacaktır.” (Leyl: 92/17-21)

Bütün müfessirler, kendisinden bahsedilen zâtın Ebubekir (r.a.) olduğunu söylemektedirler. (Celâlüddin es-Suyûtî, bu hususta bir risale yazarak adını “El-Hablül vesîk fî nusreti es-Sıddîk” koymuştur. )

Biz, “El-Etkâ = Takva sahibi” nin bir cemaat olabileceği gibi, şahıs da olabilir, deriz. Ancak şahıs olduğunu kabul ettiğimizde, bu şahıs Ali (r.a.) değil, Ebu Bekir (r.a.)'dir. Çünkü âyet-i kerimede:

“...malını veren, temizlenen... Ondan, hiç kimsenin bir nimeti yoktur ki, o nimete karşılık tutulmuş olsun...” denilmiştir.

Bu vasıf hiçbir surette Ali'nin (r.a.) olamaz. Çünkü sûre Mekke'de nazil olmuş, Ali (r.a.) de Mekke'de fakir idi. Mekke halkının darlığa düştüğü bir senede Rasulullah (sallallahu aleyhi ve sellem), Ali'yi (r.a.) maiyetine almıştı. Onun için Rasulullah (sallallahu aleyhi ve sellem)'in Ali'ye (r.a.) karşı dünyevî hakkı vardır. Dinî yönden olan hakkının ecrini de Allah verecektir.

Âyetteki vasıf Ebu Bekir (r.a.)'indir. Ama Ali (r.a.)'de başkasından daha muttakîdir. Fakat malını intak hususunda Ebubekir (r.a.) Ondan üstündür. Rasulullah (sallallahu aleyhi ve sellem) şöyle buyuruyor:

“Ebubekir'in malı kadar hiçbir mal bana fayda vermemiştir.” (Ahmed: 1/27) ,

“Arkadaşlığına ve malına en çok medyun olduğum kimse Ebubekir'dir.” (Buhari Salat: 80,Fedail: 3,Tirmizi Menakıb: 15, Ahmed: 3/18)

Ebubekir (r.a.) işkence edilen yedi köleyi satın alarak onları Allah rızası için âzâd etmiştir.

“El-Etka = takva sahibi” kelimesini cins isim olarak kabul etsek dahi yine bunların başında Ebu Bekir (r.a.), Ondan sonra ashabın ileri gelenleri ve onların yolunu takib edenler gelir.



Facebook beğen
 
Kur.an ve Sünnet
 
Kur'an ve Sünnet
Kur'an ve Sünnet
 
Kur'an ve Sünnet
Kur'an ve Sünnet
 
Kur'an ve Sünnet
Kur'an ve Sünnet
 
Kur'an ve Sünnet
 
Kur'an ve Sünnet
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol