Kur'an ve Sünnet
   
 
  2.3.4

بســـم الله الرحمن الرحيم

 

2.3.4

 

Râfizî şöyle diyor:

“Ehl-i Sünnet kıyas sebebiyle bazı çirkin şeyleri mubah kılmışlardır. Bu çirkin şeyler şunlardır:

Zinadan doğan kız nikah edilebilir. Haram olduğunu bilmesine rağmen annesini ve kızkardeşini nikahlayan hadd cezasına çarptırılmaz. Livata yapan öldürülmez. Nebîz mubahtır ve şarab cinsinden olmasına rağmen onunla abdest alınır. Köpek derisiyle namaz caizdir. Kuru pislik üzerine namaz caizdir. Gasp mubahtır. Çünkü biri bir değirmene girer oradaki buğdayı öğütürse o buğday onun olur. Buğday sahibi gelir davacı olursa zâlim olur. Kavga eder, hırsızı öldürürse hırsız şehid olur. Şâhidleri tekzib ettiği taktirde zâniye hadd vaciptir. Onları tasdik ettiği takdirde de hadden muaftır. Köpeği yemek mubahtır. Kölelerle livata mubahtır. Lehviyat mubahtır.”

Ey Râfizî!

Bu saydığın bütün meselelerde ehl-i sünnetin cumhuru, bunların hilafına hükmetmişlerdir. Kaldı ki, siz ey râfizîler! Sizde bu meselelerin kat katı vardır. Cuma ve cemaatı terketmek, camileri bırakarak mezarları imar etmek...

Hatta büyük âliminiz El-Müfîd “Menâsiku Hacci'l Meşahid” (Türbeleri haccetmenin menâsiki) adlı bir kitap te'lif etmiştir.

- Akşam namazını yatsıya te'hir etmek,

- ehl-i kitabın kestikleri ile bir balık çeşidini haram kılmak,

- Mirasın tümünü kıza verip amcayı terketmek,

- Mut'a nikâhını helâl kılmak.

- Talakın yazı ile vuku bulmadığını ve talakta şâhidlerin şart olduğunu iddia etmek gibi.

Bir kişinin zinadan doğan kız çocuğunu nikâh edebileceği ile ilgili görüş yalnız İmam-ı Şafiî (r.a.)'ye aittir.

Ahmed b. Hanbel (r.a.) ise bu işi yapanın katline kail olmuştur. Mahrem olanları nikahlama meselesinde ise Ebu Hanife (r.a.) akdin mevcudiyetinden dolayı hadleri şüphelerle defetme noktasından hareket ederek bu işi yapanların cezaya çarptırılmamaları gerekir demiştir.

Livatacılık yapanlar meselesine gelince, selefin çoğu bu gibi kimselerin öldürülmesine kail olmuşlardır. Bir görüşe göre bu hususta Ashabın icma'ı vardır. Bu da Mâlik (r.a.)'in mezhebi ile Ahmed (r.a.)den asab olan bir rivayet ve İmam-ı Şafiî (r.a.)'nin bir görüşüdür. Bazıları da:

Livatacılık yapan zânidir demişlerdir. Ebu Yusuf ve Muhammed de bu görüştedirler. Bu gibi kimselerden haddin düşmesi yalnız Ebu Hanife'ye ait bir ictihaddır.

Sonra Ey Râfizî! Sen biraz önce kıyası inkâr ediyordun. Şimdi ise Ebu Hanife (r.a.)'ye karşı onu delil olarak ileri sürerek nebizden bahsederken:

“Sarhoş etmede şarap gibidir” diyorsun. Neden nass ile O'na karşı gelip: “Her sarhoş edici şey şaraptır, her şarap da haramdır” demedin?

Tabaklanmış köpek derisine gelince bir gurup âlim:

“Tabaklanan her deri, temizlenmiştir” mealindeki hadisin umumî mânâsını nazar-ı dikkate alarak köpek derisini temiz görmüşlerdir. Haram olduğuna dair delil getir, denilecek olursa bakıp duracaksın. Gasp hırsızdan bahsederek ifade etmek istediğin hüküm ise yalandır. Ama kavga ederlerse hâkimin huzuruna çıkartılırlar.


Facebook beğen
 
Kur.an ve Sünnet
 
Kur'an ve Sünnet
Kur'an ve Sünnet
 
Kur'an ve Sünnet
Kur'an ve Sünnet
 
Kur'an ve Sünnet
Kur'an ve Sünnet
 
Kur'an ve Sünnet
 
Kur'an ve Sünnet
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol