Kur'an ve Sünnet
   
 
  5.6---5.7

بســـم الله الرحمن الرحيم

 

5.6

 

Râfizî şöyle diyor:

Ebubekir ölmek üzere iken şöyle demiştir:

“Keşke Fâtıma'nın evini bulmaz olaydım. Keşke beni Sâide'nin evinde birine biat ederek Onu Emir yapıp ben de vezir olaydım.”

Bu söz de, Ali ve Zübeyr'in başkalarıyla birlikte Fatıma'nın evinde toplantı halinde iken Ebubekir'in oraya gittiğini, aynı zamanda hilafetin kendisinden başkasına daha lâyık olduğunu ifade eder.”

Ey Râfizî!

Sahih nakil olmadığı müddetçe bu gibi uydurmalar kabul edilemez.

Ebubekir'in, Ali ve Zübeyr'e (r.a.) eziyet etmediğini kesin olarak biliyoruz.

Hatta Ona biat etmeden vefat eden Sâ'd b. Ubâde'ye de eziyet etmiş değildir. Ebubekir'in (r.a.) eve gitmesinin gayesi müslümanlara paylaştıracak Allah'ın malından birşey bulunup bulunmadığını öğrenmek için idi. Fakat daha sonra orada bulunan malın kendilerine bırakılmasını uygun görmüştür.

Maalesef câhiller Ashab-ı Kiramı Fatrma'nın (r.a.) evini bastıklarını, onu yaktıklarını ve karnındaki çocuğunu düşürünceye kadar Fâtıma'yı dövdüklerini iddia ediyorlar. Hiçbir sebep yokken bu ümmetin en mümtazı olan Sahabe neslinin, peygamberlerinin kızına bu şekilde hakarette bulunduklarını hangi akıl kabul edebilir?

 Allah (c.c.) bu haberleri uyduranlara ve râfizîliği icad edenlere lanet etsin!


بســـم الله الرحمن الرحيم

 

5.7

 

Râfizî şöyle diyor:

Rasulullah (sallallahu aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu:

Üsâmenin ordusunu techiz ediniz”. Bunu defalarca tekrar etti. Orduda Ebubekir  ve Ömer de vardı. Rasulullah Ali'nin gitmesini istemedi, çünkü kendisinden sonra bu ikisinin halifelik üzerinde hak iddia etmelerini menetmek istedi. Fakat Ebubekir  ve Ömer (r.a.) Rasulullah'ı (sallallahu aleyhi ve sellem) dinlemediler.”

Ey Râfizî!

Bu haberin sıhhati nerededir?

Naklî delilleri hüccet olarak getiren herkesin mutlaka bu delillerin sıhhatini bildikten sonra onlara dayanması gerekir. Halbuki bu haber tamamen yalandır. Ebubekir (r.a.) kesinlikle Üsame'nin ordusunda değildi. Ömer (r.a.)'in orduda bulunduğuna yalnız bir tek görüş vardır. Gerçek ve tevatürle sabit olan Rasulullah (sallallahu aleyhi ve sellem)'in hastalığı esnasında vefat edinceye kadar Ebubekir'i (r.a.) namazı kıldırmak için yerine imam olarak tayin etmesidir. Hatta Rasulullah'ın vefat ettiği günün sabah namazını Ebubekir (r.a.) kıldırmıştır.

Vefatından bir müddet önce Rasulullah (sallallahu aleyhi ve sellem) hücre-i saadetinin perdesini kaldırıp, ashab-ı kiramı Ebubekir'in (r.a.) arkasında saf bağladıklarını görünce çok sevinmiştir.

Hâl böyle iken Ebubekir (r.a.) yola çıkmış olan Üsame'nin ordusunda bulunması mümkün mü?

Rasulullah (sallallahu aleyhi ve sellem) Ali'yi (r.a.) halife yapmak isteseydi bu iki zat Rasulullah'ın (sallallahu aleyhi ve sellem) emrine nasıl mâni olabilirlerdi?

Üstelik bütün müslümanlar Allah ve Rasulüne itaat ederek bu nass'ı uygulayacaklardı. Kaldı ki, Rasulullah, Ali'yi (r.a.) imamete getirmek isteseydi hastalığı esnasında Onu yerine vekil olarak tayin edecekti. Hiç de Ebubekir'i (r.a.) namaz için vekil tayin etmezdi.



Facebook beğen
 
Kur.an ve Sünnet
 
Kur'an ve Sünnet
Kur'an ve Sünnet
 
Kur'an ve Sünnet
Kur'an ve Sünnet
 
Kur'an ve Sünnet
Kur'an ve Sünnet
 
Kur'an ve Sünnet
 
Kur'an ve Sünnet
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol