Kur'an ve Sünnet
   
 
  3.4.4---3.4.5

بســـم الله الرحمن الرحيم

 

3.4.4

 

Râfizi şöyle diyor:

Osman, Abdullah b. Sa'd b. Ebi Serh'e gizliden mektup yazarak görevine devam etmesini istemiştir. (Abdullah b. Sa'd b. Ebi Serh Osman'ın (r.a.) Mısır'a vali olarak tayin ettiği zattır. Bu zat ashabın ileri gelenlerinden olup savaşların bir çoklarına katılmıştır. )

Görevden alınması ile ilgili olarak (Halk ondan şikâyet etmişti) hiçbir yazı yazmamıştır.”

Ey Râfizi!

Senin bu iddian tamamen yalandır. Osman (r.a.), böyle bir mektubu yazmadığına dair yemin etmiştir. Doğru olan do budur. Ancak kâtibi olan Mervan'ın Osman'dan (r.a.) habersiz olarak böyle bir mektubu yazdığını söylemişlerdir. Bunun üzerine de Mervan'ı öldürmek istemişler, fakat Osman (r.a.) mani olmuştur. Mervan'ı öldürmek caiz değilse isabet etmiştir. Vacip ise ictihad etmiştir. Çünkü Mervan'ın öldürülmesini gerektiren bir delil yoktu. Farzedelim Osman (r.a.) hata etmiştir. Zaten biz Onun ma'sum olduğunu iddia etmemişiz. Kaldı ki, Osman'ın (r.a.) medhe lâyık bir çok meziyetleri olup, günahları bağışlanan Bedir ehlindendir.


بســـم الله الرحمن الرحيم

 

3.4.5

 

Râfizî şöyle diyor:

“Osman, Muhammed b. Ebi Bekir'in öldürülmesini emretmiştir.”

Ey Râfizî!

Bu iddian da bir iftiradan ibarettir. Osman'ın (r.a.) hal ve hareketlerini bilen, bu iddianın bâtıl olduğunu gayet iyi bilir. Aksine Osman (r.a.) Onu öldürmeye gelenleri her haliyle vazgeçirmeye çalışıyordu. Onun ma'sum olan birisinin kanını akıtması hiç mümkün müdür?

Osman (r.a.), Muhammed b. Ebi Bekr'in öldürülmesi için emretmiş ise de, kendisinden gelecek bir kötülüğün önlenmesi gibi bir maslahattan dolayıdır. Muaviye'yi Şam'a vali olarak tayin ettiği de doğrudur. Hatta Hasan (r.a.) hilafeti Ona teslim edinceye kadar bu göreve devam etmiştir. Muâviye halim, selîm ve idarede mahir olduğu için maiyeti tarafından çok seviliyordu. Muaviye (r.a.), Ester en-Nahaî, Muhammed b. Ebi Bekr, Ubeydullah b. Amr, EbuI A'var es-Sülemî ve Bişr b. Ertat'dan da üstün idi.

İbn-i Mes'ud'un durumuna gelince O, mushaflar meselesinden dolayı yalnız kendi kendine üzülmüştür. Çünkü Osman (r.a.) mushafları yazmak için Zeyd b. Sabit'i görevlendirmişti. Zeyd b. Sabit Cebrail (a.s)'ın Rasulullah'a (sallallahu aleyhi ve sellem) vefatından önce arz ettiği Kur'an-ı Kerim'in son okuyuş şeklini başkasından daha güzel ezberlemişti. Osman'dan evvel Ebu Bekir ve Ömer de Kur'an-ı Kerim'in mushaflarda yazılması için Zeyd'i görevlendirmişlerdi.

Farzedelim ki, İbn-i Mes'ud Osman (r.a.) hakkında konuşmuştur. Onun bu konuşmasını Osman için hakaret olarak kabul etmek aynı şeyi İbn-i Mes'ud için bir kötülük kabul etmemekten evlâ değildir. Fakat her ikisi de müctehid olup, aynı zamanda ashabın ileri gelenlerinden ve affa mazhar olmuş Bedir ehlinden idiler, Ashab arasında geçen münakaşaları dile getirmemek en iyi şeydir.

Ömer b. Abdülaziz bu hususta şöyle diyor:

“Ashabın arasında geçen münakaşalar kandır. Allah elimi o kandan temiz kılmıştır. Dilimi o kana (o münakaşalara) bulaştırmak istemiyorum”

Ammar'ın “Osman açıkça kâfir olmuştur” dediği ve Hasan'ın (r.a.) Onun bu sözünü reddettiği rivayet edilmiştir.

Bir başka rivayette Ali'nin (r.a.), Ammar'a:

“Ey Ammar! Sen Osman'ın kendisine inandığı Allah'ı inkâr mı ediyorsun?” dediği kaydedilmiştir.



Facebook beğen
 
Kur.an ve Sünnet
 
Kur'an ve Sünnet
Kur'an ve Sünnet
 
Kur'an ve Sünnet
Kur'an ve Sünnet
 
Kur'an ve Sünnet
Kur'an ve Sünnet
 
Kur'an ve Sünnet
 
Kur'an ve Sünnet
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol